Başkalarının yanlışlarını ve hatalarını görmezlikten gelmek ve alttan almak birinci görevimizdir
Kur’an-ı Kerim bu konuda bizlere şu öğütte bulunmaktadır:
وَالَّذٖينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَ
“Onlar (iman edenler), büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar. (Şura, 37)”
2. Takva ve Erdemli Olmak
Allah Teâla, takvalı ve sakınan insanları şöyle tanıtmaktadır: bu insanlar kendi öfkelerine galip gelirler ve bu güce sahip olmanın en önemli sebebi takva ve sakınmak yoluyladır:
وَسَارِعُوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّقٖينَ ذٖينَ يُنْفِقُونَ فِى السَّرَّاءِ وَالضَّرَّاءِ وَالْكَاظِمٖينَ الْغَيْظَ وَالْعَافٖينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنٖينَ
“Rabbinizin bağışına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever. (Al-i İmran, 133 – 134)”
İnsanoğlu yaşamında istenmeyen olaylarla karşı karşıya kaldığında ve olayların kişisel isteklerinin dışında gerçekleştiğini gördüklerinde olaylar karşısında aksülamel ve tepki gösterilmektedirler. Bu tür istenmeyen olaylar karşısında en çok görülen tepki yöntemi öfke ve kızgınlıktır. İşte takva sahipleri içlerindeki iman ve sakınma gücü sayesinde bu tür durumlarda öfkelerini yutabilme ve üzerinden geçebilme kabiliyetine sahiptirler. Onlar bu dünyanın gerisinde genişliği gökler ve yer kadar olan cennete taliptirler ve dolayısıyla Allah’ın hoşnutluğu için kendilerinden geçer ve öfkelerini yutarlar.
3. “Euzu billahi mine’ş şeytanir racim” zikrini söylemek
Hiç kuşkusuz öfke ateşini insanın kalbinde tutuşturan ve ateşin artması için yoğun mücadele eden şeytandır. Dolayısıyla öfke kontrolü için şeytanı kendimizden uzaklaştırmamız gerekmektedir. Bu zikri şerif bu iş için en önemli etkenlerden birisidir.
4. “La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” zikri şerifini söylemek
Hadislerde Hz. Musa’ya (aleyhi selam) iblisin gelerek şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Öfkeden sakın ve her ne zaman öfkelenirsen “la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” zikrini söyle ki öfken yatışsın.
5. Hz. Peygamber efendimiz (salallahu aleyhi ve alihi) ve Ehlibeytine (aleyhimu’s selam) salavat getirmek
Öfke ve kızgınlığı kontrol etmek için önerilen yollardan birisi de salavat zikri şerifidir. “Allahumme salli ale Muhammed ve Al-i Muhammed” salavatı şerifle müminler öfke ateşini söndürebilir ve gönüllerini onunla bahara çevirebilirler. Kendini beğenmişlik insandaki en çirkin ve hoş olmayan sıfatların kaynaklarından birisidir. Gerçekte makam sevgisi, tekebbür, gurur, mal sevgisi dışında hiçbir mahsulü olmayan kendini beğenmişlik sıfatı insan kalbine ekilen zehirli bir tohumdur. Öfke ve kızgınlığın en önemli nedenlerinden birisi kendini beğenmişlik sıfatıdır.
6. Secde Etmek
Sinir ve öfkeyi kontrol etmek için en etkin yollardan birisi de öfke anında yüzünü ve anlını toprağa koyarak eşi benzeri olmayan yüce Allah’a secde etmektir. Emsalsiz kudreti ile O’ndan bu şeytan ateşini söndürmesi için yardım dilemelidir.
Ebu Saidi Hudri, Aziz Peygamberimizden (s.a.a.) şöyle nakletmiştir: Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: “Öfke ve gazap, insan kalbinde yer edinen bir kıvılcımdır. Acaba onun öfke anında gözlerinin kızardığını ve damarlarının kabardığını görmüyor musun? Her kim kendisinde bu durumu müşahede ederse, yüzünü toprağa koysun (ve Allah için secde etsin) her kim böyle yaparsa ve Allah’ın dergahına sığınır ve Ondan şeytandan uzak olmayı ve öfkesini yok etmesini isterse, teskin bulur ve rahatlar.
7. Durum, Hal ve Yerini Değiştirmek
Masumlardan (salavatullahi aleyhim ecmein) rivayet edildiğine göre eğer öfkeli ve kızgın birisi oturmuşsa ayağa kalksın ve eğer ayakta ise otursun ve o sahnedeki durumunu değiştirsin veya uzansın yahut oradan uzaklaşsın ve başka bir şeyle meşgul olsun. Bu şekildeki hal ve durum değişikliği öfke kontrolü için oldukça etkili bir yöntemdir.
8. Beden Yoluyla Dokunarak
Bu tür tedavi yöntemi mahremler için daha uygundur. Eğer birisi aile içinden (veya dokunabileceği) birisine sinirlenmişse bu yönteme göre karşı tarafa beden yoluyla dokunmak çok etkilidir. Öfkelendiği kişiye dokunursa öfkesi yatışır ve teskin bulur.
Altıncı İmamız olan İmam Cafer Sadık (aleyhi selam) bu konu hakkında çok güzel bir hadisle şöyle buyurmaktadır: “Her kim akrabalarından birisine karşı öfkelenmişse ona doğru gitsin ve ona yakınlaşsın. Sonra ona dokunsun. Zira akraba, akrabaya dokunduğunda teskin bulur.”
9. Abdest ve Gusül Almak
El ve yüzü yıkamak ve bedene su değdirmek öfke ateşini söndürmek için çok etkilidir. Bu meyanda abdest ve gusül almak çok tesirlidir. Normal yıkamakta bu etki yoktur. Bu konuda Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizlerden her kim öfkelenirse abdest alsın ve gusül alsın. Zira öfke ve gazap ateştendir.”
Aziz Peygamberimizin (s.a.a) bu emrinin nedeni şudur: Öfke, insanın içinde kaynayan bir çeşit ateştir ve eseri insanın zahirinde görülmektedir. Şöyle ki bedenin neredeyse tüm uzuvları onun etkisi altında kalmaktadır. Ve dolayısıyla bu ateşin harareti bedeni kaplamakta ve onlara acı vermektedir. Doğal olarak oluşmuş harareti aşağı indirecek ve insanı rahatlatacak en etkili yol sudur.
10. Yunusiye Zikri Sıkıntı ve Öfkenin Dermanıdır
Adına Yunusiye zikri denilen “La ilahe illa ente subhaneke inni kuntu mine’z zalimin” zikri, insanı sıkan ve ruhi olarak rahatsız eden dermansız her derdin dermanıdır. Bu zikri şerifte Allah’a sığınmakta ve Onu takdis ve tesbih etmekteyiz. Ayrıca kendi hata ve yanlışlarımızı itiraf etmekte ve başımıza gelen tüm sıkıntı ve dertlerin kendi hatalarımızdan kaynaklandığını izhar ederek Allah’ın elimizden tutmasını istiyoruz.
Kendimiz ve başkaları için Allah’tan istiğfar ve bağış dilemek, insanın derinliklerindeki öfke ateşinin sönmesine neden olmaktadır.
source : abna24