Turkish
Thursday 18th of July 2024
0
نفر 0

Cübbeli’den ‘palavralar’!

Köşemi Cübbeli palavralarıyla kirletecek değilim ancak ne yazık ki, bu palavraları “din” gibi gören ve algı operasyonlarına kurban gidenler var. Bunları uyarmak görevimiz. ABD’nin İslam dünyasını “Şii- S
Cübbeli’den ‘palavralar’!

- Köşemi Cübbeli palavralarıyla kirletecek değilim ancak ne yazık ki, bu palavraları  “din”  gibi gören ve algı operasyonlarına kurban gidenler var. Bunları uyarmak görevimiz.

ABD’nin İslam dünyasını  “Şii- Sünni”, ülkemizi ise “Alevi-Sünni” diye birbirine düşürmek için verdiği uğraşı, hepimiz biliyoruz. İşte tam da ABD’nin bu hesabına uygun icraatlar içinde olan iktidarı ve ona destek veren palavracıları da biliyoruz.
Boğaz’a köprü yapıyorsun ve bir isim vereceksin, yahu isim mi kalmadı?
Niye, ille de Yavuz Sultan Selim?
Biliyorsunuz ki, Yavuz ismi ülkemizde ve coğrafyamızda bir kısım Müslümanlar için, iyi şeyler hatırlatmıyor. 
Doğrudur, yanlıştır buna girmiyorum. 
Bu ayrı bir konu…
Niye ABD hesabına katkı da bulunuyorsun, birader?
İlle de padişah ismi mi koyacaksın, koy Abdulhamit!
Hatta koy Vahdettin!!! 
Niye Yavuz?
Bu inat niçin?
Hele ey cübbeli!
Sana ne oluyor?
Sen, ulaştırma veya içişler bakanı değilsin.
Açıklama yapmak sana mı düştü?
Anladık tamam, iktidarın cübbelisisin. Ama bu iktidarın ‘Hocaefendi’si de vardı bir zamanlar. 
İktidar için ölüleri bile “evet” demeye davet etmişti. ‘Çözüm Süreci’ni millete “kızılcık şerbeti” diye içirmişti. 
Bak, şimdi başına neler geldi.
Az, ibret al!
İlahi adalete inan.
Keserin ve sapın döneceğini, gün gelip hesabın döneceğini unutma!
Köprü ile ilgili açıklama sana düşmez dedik ama belli ki, sende vazifelisin!
Alevi- Sünni gerginliği veya Şii- Sünni savaşı için görev almışsın!
Yoksa bu uğraş niye?
“Suriye’ye Türk ordusu girmeli, Esad’ı devirlemli, ölürsen şehitsin kalırsan gazi” açıklamalarını unutmadık. Vazifeli olmazsan, “o köprüden geçmem” diyenler için, “geçme, köprü rahatlar, biz çok geçeceğiz inşallah” demezsin. 
Dedin diyelim.
“Yavuz Sultan selim evliya, Resulallah onun önünde gitmese o Mısır çölünü geçebilir miydi!” beyanatına ne demeli?
 “Yavuz Sultan Selim olmasaydı bugün tüm bu coğrafya Acem palavralarıyla dolacaktı.” İfadelerini ya, başka nasıl yorumlayacağız?
Bu zaman da, bu mekânda, bu sözler için ABD’den iyi bir “aferin” alacaksın bence!
ABD istese, ayrılık ateşini bu kadar etkili körükleyemezdi.
Üstelik “palavra” üstüne, ne Arap, ne Acem, hiç biri senin eline su dökemez inan!
‘Yanmaz Kefen’ palavrasını acemler mi icat etti söyle? 
Youtube sizin palavralarınızla dolu, be!..
Ne demek “yanmaz kefen”?
“Yol-köprü-tünel yolsuzluklarında benim ‘yanmaz kefen’ime bürünen kurtulur” mu demek istiyorsun?
Cennette arsa satan papazları bile geçtin!
Youtube ta dinlediğim bir palavranı daha hatırlatıyim: “Zebaniler seni tutmuş, cehenneme götürüyorlar.  O anda, Nakşî tarikatının Halidiye kolundanım de, seni anında bırakırlar”  diyorsun. 
Yahu, el insaf!
Allah’a iftira etme!
Allah bilemedi veya melek yanlış adamı mı tuttu diyorsun haşa?
Bu nasıl bir din, nasıl bir tarikat ve yol, insafın kurusun e mi!..
Acem palavrası dediğin Şiilerin anlattıklarıysa eğer,onların hep ayet ve hadis kaynaklı, senin bu yalanın ne kaynaklı peki?
Hint sarığın ve Hint cübben bile, örtmez bu yalanını!
Üstelik
Nakşî tarikatını, Halidiye kolunu,geçmişte İngilizlerin “Duble Yol” ve “köprü” olarak nasıl kullandıklarını iyi biliriz.  
“Halidiye kolunda Barzani’de birleştiğini”, ABD’nin de bugün bu “yol” ve “tünel’den, “Büyük İsrail” inşaatına nasıl malzeme taşıdığını da yine biz biliriz.
11 meşrebi sufiyenin hemen hepsinin yol olarak velayetin Şahı İmam Ali’ye çıktığını ama çakma silsileli tarikatınızın, palavra ve rüyalara çıktığını da, biz biliriz.
Hakkında ayet ve hadislerin olduğu bir yola “palavra” diyen bu beyler, kendi rüya ve yalanlarına “Nakşi”, “halidiye” veya “ehli-sünnet” diyebiliyorlar.
Dedikleri “ehl-i sünnet” ne İmam-ı Azam’a çıkıyor, ne Gazali’ye direk İngiltere ve ABD’ye çıkıyor.
İmam Azam, İmam Şafi, İmam Gazali, Gadiri Hum hutbesine “gerçek” derlerken, bu kafalar, “Acem Palavrası” diyebiliyorlar.
Neyse çok azda Yavuz’dan söz edelim:
Taht için; baba, evlat, kardeş ve bebek öldürenlere ne denir? Diye bir soru sorayım önce.
Haklısınız, “katil” denir. Ama bizde bazı katillere, bazıları “padişah” diyor.
Yavuz herhangi bir yakınını öldürdü mü? 
Lütfen bir kez araştırın.
“Devlet için öldürebilir” falan, filan yorumlarını geçerek tabi…
Hakkında ayet olan bir konuda yorum yapılmaz. 
Devlet için adam öldürmek caiz diyorsanız eğer, o zaman Menderes’i asanlara niye kızıyorsunuz?
Onlarda bu iddiadalar çünkü…
Devlet için çocuk öldürülür diyorsanız, 12 Eylül’de yaşı büyütülerek öldürülen Erdal Eren için ağlayamazsınız.
Evren ve arkadaşlarını da bu konuda suçlayamazsınız.
Tabi eğer tutarlıysanız.
Bazılarına temel sorum şu: Padişah mı büyük Allah mı? 
Padişah nerden biliyor o bebelerin ileri de devlet için tehlike olacağını? Yavuz Mısır’a giderken peygamber onun önündeymiş!
Yalancının…
Kim görmüş?
Var mı, bir ayet veya hadis?
İşlerine gelmeyen konuda ayet ve hadis sorarlar ya, ondan ayet hadis soruyorum!
İnanın, tarikatları da böyle rüya ve palavralarla kurulmuş, kolları ve dalları da.
Sina Çölü’nde peygamber Yavuz’un önündeydi iddiası, peygambere yapılmış en büyük hakarettir.
Müslüman üzerine sefer yapılacak, insanlar kılıçtan geçirilecek ve önde de peygamber olacak!
Şu kafaya bak!
Olsa olsa, böyle icraatların önünde şeytan olur bre gafil!
Ya da günümüzde olduğu gibi şeytanı temsilen ABD olur. Yahut kukla ve temsilcileri…
Bu yüzden Suriye’ye sefer hazırlığı içindeler. 
Bu algıyı oluşturmak için köprü ismi Yavuz oluyor.
O yüzden de Cübbeli konuşuyor. 
Olay bu! 
Yavuz’un Mısır’ı işgalinde peygamberi önde göstermek, ihaneti gizleme palavrasıdır. Suriye’yi girerken önde ABD olduğunu gizlemek için ne yalan ve palavralar duyacaktık kimbilir.
 “Paralel Yapı”, ‘Türkçe Olimpiyatları’ dedikleri dansı izlemeye Peygamber gelmişti dememiş miydi?
Hepsi aynı kafa…
Ehl-i Beyt’in seçilmişliğine inanmayanlar, işte böyle, rüya, yalan, hayal ve palavralara inanırlar.
Bebek katillerine, kardeş ve evlat katillerine, “evliya”, İngiliz ajanlarına “pir” derler.
Yazık çok yazık!
 
Yusuf Karaca


source : abna24
0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

Güney Lübnan'ın Kurtarılışı ve Direniş Bayramının 16. Yıl Dönümü
İngiliz Şiiliği Ve Amerika Sünniliğinin Ortak Noktaları Hakkında Bir ...
Amerika Yandaşları Suriye'de Tevehhüm İçindeler
Mücahitler Ordusu Haşdi Şabi Haber Verdi: Musul…
Ayetullah Mekarim Şirazi: Müslümanlar Kudüs Günü yürüyüşüne katılarak ...
Özgürlüğünü bekleyen toprak Filistin
Ayetullah Cevadi Amuli: Din, Kabe özgür olduğunda canlıdır/ Bugün hac Al-i ...
Müşriklerin Allah Resulü’nü Öldüreceği Gece ''Peygamber Efendimizin ...
AİLE AHLAKI 4
Dünyanın En Eski Kuran-ı Kerim'i Bulundu

 
user comment