Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Yüksek Şura Toplantısı, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın katılımıyla düzenlendi.
İslam dünyası ve Müslümanları, özelliklede bölge halklarını yakından ilgilendiren önemli ve hayati konular, incelenerek masaya yatırıldı.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Yüksek Şura toplantısı, Ayetullah Şebisteri ve Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasarallah başkanlığında, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlendi.
Toplantıda İran İslam Cumhuriyeti Rehberi İmam Hamaney’in hekimane ve cesurca tutumu övülerek taktir edildi ve bazı bölge ülkelerinin Irak ve Suriye’de ki fitne çıkaran radikal terör gruplarına destek vermeleri kınandı.
İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) Meb’es bayramına denk gelen ve Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenenen toplantıya, İmam Hamaney’in baş danışmanlarından Dr. Ali Ekber Vilayeti’de katıldı.
Ayetullah Muhammed Ali Tashiri, Ayetullah Muhsin Eraki, Ayetullah Hadevi Tahrani, Ayetullah Muhammed Hüseyin Ahtari, Mevlana İshak Medeni, Ayetullah Muhsin Kummi, Hüccetül İslam Muhammed Muhammedi Iraki, Hüccetül İsllam Ebul Hüseyin Nevvab ve Ebuzer İbrahimi Türkeman toplantıya katılan diğer isimler.
Toplantıda İslam dünyası ve Müslümanları, özellikle de bölge halklarını uzaktan ve yakından ilgilendiren önemli konular, incelenerek masaya yatırıldı.
Önceki gün sona eren toplantının sonuç bildirisinde, İslam ümmeti, dünya özgür halkları, Lübnan direnişi ve halkının Meb’es bayramını en içten dileklerimizle tebrik ediyoruz denildi.
Böylesi bir toplantının Filistin’e komşu olan Lübnan’da düzenlemesi, Siyonist İsrail’e karşı boyun eğmeyen direniş hareketi olan Hizbullah’ı, teyit etme mesajı vermektedir ayrıca bu toplantı aynı zamanda, İslam ve Arap dünyasının pusulası sayılan ve fitnelerle boğuştuğu şu günlerde, İslam âlemi ve Müslümanların Filistin’e odaklanmasına neden olacaktır denildi.
Toplantıda ayrıca Lübnan Hizbullah hareketinin, Körfez İşbirliği Ülkelerince terör örgütü olarak ilan edilmesi de kınandı. Gelecekte bu tür kararların alınması, Siyonist İsrail’in Lübnan’a saldırısını kolaylaştıracağına ve bu tür kararları alanların, sorumlu olacaklarına yer verildi.
Toplantı bildirisinin bir diğer paragrafındaysa, başta Büyük Şeytan Amerika ve onun gayri meşru çocuğu olan Siyonist İsrail ve Emperyalizmin İslam dünyasında daha fazla kan ve gözyaşı dökülmesi için plan ve projeler üreterek vekâlet savaşları yürüttüklerine vurgu yapıldı. Bunu yaparlarken İslam dünyası ve Müslümanların zayıflamasına, kendi hak ve hukukunu arama, izzet, iktidar ve istiklalinden vazgeçmesini hedeflemektedirler denilerek şu uyarılarda bulunuldu: İslam düşmanları kendilerine bağımlı rejimlerde ki radikal gruplardan suistifade edip onlarca tekfirci grup oluşturup, Müslümanların kanlarını dökerek, rahmet ve mağfiret dini olan İslam’ın gerçek çehresini karalama peşindeler.
Bildiride Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, dünya İslam alimleri ve tüm mezheplerden gerçek İslam öğretilerini içeren Kuranı Kerim’in derin mana ve mefhumuna karşı olan tarihi ve şer-i sorumluluklarını yerine getirmelerini, netice itibari ile sapıkça iddialarda bulunan bu radikal terör gruplarının, İslam’ın gerçek çehresini karalamalarına izin vermemelerini istemektedir denildi.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı’nın bildirisinde, ayrıca tüm dünya Müslümanlarından Kuranı kerim ve Ehlibeyt’e (a.s) sığınmaları istenerek ve onların yolundan giderek, İslam ülkelerine emniyet, barış, ümit, ortak işbirliği, sevgi ve muhabbet bağlarını güçlendirerek, radikal grupların İslam dini ve Mazlumlar karşısındaki komplo teorilerine karşı çıkmaları gerektiğine yer verildi.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı şu uyarılarda bulundu: Düşmanın en büyük fitnesinin İslam’ın, Kuran’ın ve Allah Resulü’nün (s.a.a) gerçek çehresini karalayarak, tekfirci terör örgütleri olan el Kaide ve IŞİD gibi radikal terör örgütlerini İslam’mış gibi göstermeye çalışmalarıdır denildi.
Diğer taraftan İslam ülkeleri, İslami kurum ve kuruluşlardan ve önemli şahsiyetlerden çağımızın en büyük fitnesi olan böylesine bir komploya karşı, sorumlulukları hatırlatılarak harekete geçmeleri istendi.
Bildiride ayrıca mezhep ve din kökenli tüm radikal yapılanmalar kınanarak, radikalliğin İslam ve diğer semavi dinlere muhalif olduğuna yer verildi. Tüm gruplardan ılımlı ve orta halli olmaları ve Kuran’a sarılmaları istendi.
Bildiride ayrıca kendini bilmez bazı Müslüman şahıs ve grupların, diğer mezheplerin kutsallarına hakaret etmeyi de yanlış bir tutum olarak algıladıklarını ve kınadıklarına yer verildi.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, bazı Körfez İşbirliği Komisyonu Ülkelerinin, özellikle Suriye ve Irak ta uyguladıkları İslam dışı, mantık dışı ve İnsanlık dışı siyasetlerini eleştirerek, biran önce Müslüman kanı akıtılan bu tür fitne unsuru projelerin sonlandırılarak, Yemen’e karşı sürdürülen vekâlet savaşının sona ermesi için çaba sarfetmeleri gerektiğine vurgu yapıldı.
Bildiride, Lübnan Hizbullah hareketi ve direniş cephesinin, tüm İslam alemi ve Müslümanlar için örnek olduğuna, ayrıca toplantıda Hizbullah hareketinin korunarak takip edilmesi gerektiğine yer verildi. İmam Hamaney’in şer’i temsilcisi olan Seyyid Hasan Nasrallah’ın, sıcak ve samimi misafirperverliği karşısında da direniş cephesi ve Lübnan için zafer temennisinde bulunuldu.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, İmam Hamaney’in Büyük Şeytan ABD ve müttefiklerinin desiseleri karşısında, mazlum halkların yanında kararlılıkla cesurca ve hekimane duruşunu da överek, Müslümanlar arasında özelliklede Şii ve Sünniler arasında işbirliğine davetlerinden ötürü, teşekkür edildiğine yer verildi.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı bildirinin sonunda, Kum, Necef ve el Ezher’de ki müçtehit ve müftülerden özelliklede Ayetullah Sistani’den, siyasi konularda vahdeti sağlayan yöntemler izlenilmesi gerektiği ve her türlü tefrikayı önleyici siyasetler izlenilmesi gerektiği hatırlatılarak, tüm İslam alimlerinin ve farklı mezhep mensubu akil insanların, İslami kardeşliğe davet ederek aydınlatmada bulunmalarından dolayı takdir ve teşekkürlerini sundu.
source : abna24