Ehlader Genel Sekreteri Kadir Akaras, geride bırakılan haftada Türkiye'de ve dünyada öne çıkan gelişmeleri On4 TV'de yayınlanan 'Haftanın Yorumu' programında değerlendirdi.
Ehlader Genel Sekreteri Kadir Akaras, Ak Parti'nin yeni belirlenen genel başkan adayı ile ilgili "Binali Yıldırım'ın seçilmesi bence isabetli bir seçim oldu. Geçmişine de baktığımız zaman pozitif bir insan kavgacı bir yapısı yok, bütünleştirici bir yapıya sahiptir. Ancak korkulan şu ki Davutoğlu da ilk zamanlarda daha ılımlı bir yapıya sahipti. Fakat son dönemlerine baktığımızda çok aşırı derecede kavgacılaşmıştı. O da siyaset atmosferine kendini kaptırmıştı. Umarız Binali Bey böyle bir atmosfere kaptırmaz kendisini. Çünkü gerçekten ülkemizin bu atmosferden çıkmaya ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
Meclis'te dokunulmazlık oylamasının referandumsuz kabul edilmesi ile ilgili Akaras "Dünyanın her tarafında bir dokunulmazlık zırhı vardır. Meclis'te parlamenterlerin bir dokunulmazlık zırhı olması gerekir. Ama bunun sınırları vardır, bu tartışılabilir. Biz bütün milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı olması gerektiğini düşünüyoruz. Aslında vatandaşın da böyle bir dokunulmazlığı olması gerekir ifade özgürlüğü noktasında. Fakat hırsızlık, dolandırıcılık, terörle işbirliği yapmak bunların dokunulmazlık diye bir şeyi söz konusu olamaz. Sorun dokunulmazlıkların kalkıp kalkmaması değil. Şu anda dokunulmazlıklar kalktı.
Asıl sorun bundan sonrası içindir. Asıl tartışılacak konu burasıdır. Ülkemizde yargıya güven olayı ne kadardır? Devlet eliyle yargıyı bu kadar yıprattığımız zaman yargıya cemaatçi dedik, terörist dedik, taraflı dedik yargı mensuplarına bu kadar suç itham ettikten sonra bu olayı yargıya intikal ettirirseniz yargının vereceği karar toplumu ne kadar tatmin edecektir? Belirttiğim gibi işte asıl sorun burasıdır. Türkiye'de öncelikle yargıya olan güvenin yeniden tesis edilmesi noktasında herkesin yargıdan elini çekmesi gerekir" dedi.
Ehlader Genel Sekreteri Kadir Akaras "Ortadoğu'daki hareketliliğe de değinerek geçen hafta Irak'ta kanlı bir hafta yaşandı. Suriye'de aynı olaylar devam ediyor. Arabistan'ın Yemen'deki cinayetleri devam ediyor. Esas proje İsrail'in güvenliğidir. Dolayısıyla İsrail'in etrafında İsrail'e tehlike olabilecek potansiyellerin kendi içerisinde istikrarsızlığı yaşaması amaçlanıyor. Ancak bunu bölgesel anlamda başka ellerde İsrail adına vekalet savaşı yapan terör örgütleri sürdürüyor.Bunun yanında özellikle geçen hafta Irak'ta yaşanan olayların arkasında ciddi bir şekilde Irak hükümeti Arabistan'ı sorumlu tutuyor.
Arabistan öteden beri Arap toplumunun liderliğine soyunmuş bir ülkedir. Ancak Arabistan'ın beslediği IŞİD vb. terör örgütleri Arabistan'ın dolaylı olarak da İsrail ve Amerika'nın maşaları olarak bölgede bu istikrarsızlığı en zirveye taşıma durumundalar. Türkiye'de de aynı şekilde. Türkiye'de terörün arkasındaki güçlere baktığımız zaman Türkiye'nin de bölgedeki güçlü pozisyonunu yok etmek istiyorlar.Ülkemizin bu şer ekseninden uzak kalması lazım; aksi taktirde ülkemizde de bunun yansıması olacak. Örneğin geçen hafta Gündeydogu'da bir kobra helikopterimiz düştü ve Türk Silahlı Kuvvetleri bunun omuzdan fırlatılan bir füzeyle düşürüldüğünü açıkladı. Bu son teknoloji bir silahtır. Normalde terör örgütlerinin elinde olmaması gereken bir silahtır. Silah kaçakçılığından elde edilebilecek birşey değildir. Bunu ya Amerika ya İsrail veya bir başka bir devlet vermiştir." şeklinde konuştu.
source : abna24