Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Kadir Gecesi veya Leyletu’l-Kadr (Arapça: ليلة القدر), İslam dinindeki en faziletli gecedir. Kadir gecesinin yılın hangi gecesi olduğu tam olarak belli değildir. Buna rağmen Şialar, Kadir gecesinin Ramazan ayının 19, 21 veya 23. Gecesi olduğuna inanmaktadır. Bazı rivayetlerde kadir gecesinin, Şaban ayının 15. Gecesi olduğu belirtilmiştir. Ehlisünnetin çoğunluğu kadir gecesinin Ramazan ayının 27. Gecesi olduğuna inanmaktadır. Kur’an’da Kadir suresi ve Duhan suresinde kadir gecesinden bahsedilmiştir. Müminlerin Emiri Hz. İmam Ali’nin (a.s) 19. Gecede yaralanması ve 21. Gecede şehit olması, bu geceleri Şiaların nezdinde daha da önemli kılmıştır. Nakledilen rivayetlere göre kadir gecesi, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanına özgü bir gece değildir. Her yıl Ramazan ayında cari olmakta ve Şialar, Allah’ın hüccet ve halifesinin Kıyamet gününe kadar yeryüzünde varoluş zorunluluğu öğretisi gereği, İmam Mehdi’nin (a.s) varlığını ispatlamaktadırlar. Zira, meleklerin nazil olması bir nazil olunana ihtiyaç duymaktadır ve sonuçta, Hz. Peygamber Ekrem’in (s.a.a) ismet ve masumiyet gibi özelliklerine sahip bir vasi ve halifenin kıyamet gününe kadar varlığını ortaya koymaktadır.
Etimoloji
Kadir sözcüğü, her şeyin ölçü ve haddi anlamına gelir.[1] Istılahta, varlık ve vücudun özelliği ve yaratılışının niteliği anlamında ve başka bir ifadeyle, her varlığın ölçü, sınır ve hududuna denmektedir.[2]
Kadir Gecesi Denilmesinin Nedeni
Bu geceye neden kadir gecesi denildiğine dair bazı açıklamalarda bulunulmuştur. Bu görüşlerden birine göre, bu gecede kulların mukadderatı ve yıl içinde yaşanacak olayların ölçü ve endazesi belirlenmektedir. Duhan Suresinin 4. Ayetinde belirtildiği gibi (Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir) o gecede tüm işler Allah’ın hikmetine göre ayarlanarak belirlenmektedir. Nakledilen çok sayıdaki hadise göre, kadir gecesi, insanların bir yıllık mukadderatı tayin edilmekte ve rızıklar, ömürler ve başka işler bu gecede takdir edilmektedir. Başka rivayetlere göre bu geceye kadir gecesi denilmesinin nedeni, bu gecenin şeref ve yüce bir kadre sahip olduğundandır. Zira Kur’an, o gecede kendi kadir ve değeriyle kadir ve makam sahibi bir melek (Hz. Cebrail) aracılığı ile Hz. Resulü Kibriya’nın (s.a.a) kalbine nazil olmuştur.[3]
Istılah Anlamı
İslam kültüründe, kadir gecesi, kendisine has özellik ve kutsiyeti olan yılın gecelerinden bir gecedir. İslami rivayetlere göre her yıl bu gecede insanın bir yıllık takdiri yazılmaktadır. Bu gecede Kur’an’ın bir defada (defi olarak) Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kalbine nazil olması ve Hz. İmam Ali’nin (a.s) bu gecede yaralanıp şehit olması gibi nedenlerden dolayı bu gecenin önemi kaç kat daha artmaktadır. Bu gecenin zikredilen özelliklerine binaen bu gecede Kur’an tilavet etmek, dua etmek, müstahap namaz ve amellerle meşgul olmak çokça tavsiye edilmiştir.
Kur’an-ı Kerim müfessirleri, Kadir Suresinin zahirine dayanarak kadir gecesinin her yıl tekrar edildiğine inanmaktadırlar. Buna ilaveten, tevatür haddine varan çok sayıda hadis bunu teyit etmektedir.[4] Yine nakledilen rivayetlere göre kadir gecesi, İslam ümmetine ilahî hediyelerden biridir. Nitekim Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Allah Teâlâ, kadir gecesini benim ümmetime bağışladı. Hâlbuki önceki ümmetlerden hiç birisi bu hediyeye sahip değildi.”[5]
Kur’an’da Kadir Gecesi
Kur’an-ı Kerim’de Kadir ve Duhan suresinde kadir gecesine değinilmiştir.
Kadir Suresi:
"1. Biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik. 2. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bilirsin? 3. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. 4. O gecede Rablerinin izniyle melekler ve Ruh, her iş için (Peygamber ve masum İmam'ın huzuruna) inerler. 5. O (gece) esenliktir, ta fecrin doğuşuna kadar."[6]
Duhan Suresi:
"1. Hâ. Mîm. 2, 3. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. 4, 5, 6. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir."[7]
Kadir Gecesi ve İmam Mehdi (a.s)
Şia hadis kaynaklarında, Kadir suresi ve kadir gecesiyle İmam Mehdi’nin (a.s) varlığı ve yaşadığı ispat edilmektedir. Bu hadislere göre, melekler kadir gecesinde, gelecek yılın takdirini iblağ etmek için Hz. Peygambere nazil olmaktadır. Öte yandan kadir gecesi her yıl tekrar edildiğinden ve Hz. Peygamberin zamanına özgü olmadığından (kıyamet gününe kadar insanların var olacağı ve takdirlerinin belirlenmesi devam edeceğinden dolayı) Peygamber Efendimizden (s.a.a) sonra, melekler efendimizin vasisi olan Masum İmama nazil olmakta ve ona nazil etmektedirler. Kadir gecesi her yıl olduğundan ve meleklerin kadir gecesinde nazil olması, nazil olunanın varlığını zorunlu kıldığından kıyamet gününe kadar imam Mehdi’nin varlığı kanıtlanmaktadır. Bu konuda nakledilen rivayetlerden bazıları şunlardır: “İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: ‘Ey Şia topluluğu! Hasım ve muhaliflerinize karşı “inna enzelnahu” (Kadir suresi) ile istinat ediniz ki galip olursunuz. Allah’a andolsun ki bu sure Resulullah’tan sonra Allah Tebareke ve Teâla’nın hücceti (halifesi) içindir. Bu sure, sizin dininizin kanıt ve efendisi, ilmimizin nihayetidir.”[8]
İbn Abbas İmam Ali’den (a.s) şöyle nakletmektedir: “Her yıl, bir yılın takdirinin belirlenerek nazil olduğu bir kadir gecesi vardır. O gece için Resulullah’tan (s.a.a) sonra valiler (imamlar) vardır.” İbn Abbas: “onlar kimlerdir” diye sorduğunda Hz. Ali Efendimiz (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben ve benim soyumdan gelen hepsi de imam ve muhaddis olan on bir kişidir.”[9] Hadislerin genelinden anlaşılan istidlal şu şekilde takrir edilmektedir:
Kadir gecesinde, bir yıllık mukadderat Hz. Peygambere (s.a.a) nazil edilmektedir.
Kadir gecesi, Hz. Peygamberin (s.a.a) zamanına özgü değildir, bilakis kıyamet gününe kadar devam edecektir.
Kadir gecesinde meleklerin nazil olması ve ilahî mukadderat için ismet ve masumiyet gibi Hz. Peygambere benzerliği olan bir iniş (kalbe) yerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu iniş mahalli, hadislere göre, Masum Ehlibeyt İmamlarıdır.
Sonuç: Günümüzde de kaçınılmaz ve zorunlu olarak masum bir imamın olması gerekmektedir. Hadislere ve İslami öğretilere göre o kişi Ehlibeyt İmamlarından sonuncusu ve 12. İmam, Hz. Mehdi’dir.
Kadir Gecesinin Belirlenmesi
İslami kaynaklarda, kadir gecesinin hangi gece olduğu net olarak belirtilmemiştir. Müslümanlar Kur’an ve hadislerdeki karine ve delillerle kadir gecesinin hangi gece olduğu konusunda bazı ihtimallere yer vermişlerdir. Buna rağmen, İmamlardan nakledilen bazı rivayetlerden bu gecenin hangi gece olduğunu varsaymak mümkündür.
Şia’nın Görüşü
Şia rivayetlerine göre kadir gecesi Ramazan ayının 19, 21 veya 23. Gecelerinden biridir. Ancak 23. Gece olma ihtimali yüksektir. Bundan dolayı İbn Babaveyh Şeyh Saduk şöyle demektedir: “Büyüklerimizin hepsi kadir gecesi hakkında bir sözü söylemektedirler o da bu gecenin yirmi üçüncü gece olduğudur.”[10] İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayete göre kadir gecesi Kıyamet gününe kadar bakirdir ve o da Ramazan ayında gerçekleşmektedir.”[11] Başka bir rivayete göre, on dokuzuncu gece takdir, yirmi birinci gece onay, yirmi üçüncü gece imzadır.[12]
Ehlisünnetin Görüşü
Ehlisünnet, nebevi hadise dayanarak kadir gecesinin Ramazan ayının son on gününden birinde olduğu görüşündedir. Kütüb-ü sitte kitaplarında nakledilen hadislerin[13] geneline göre bu gece yirmi yedinci gecedir. Bu gecede kadir gecesi idrak edilmekte ve ihya edilmektedir. Ehlisünnetten bazılarına göre Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) hayatta olduğu süre zarfında kadir gecesi tekrar edilmekteydi, ancak Efendimiz vefat ettikten sonra artık kadir gecesi yoktur![14] Bir başka gruba göre ise kadir gecesi yılın her gününde cari olmakta ve belli bir günü yoktur. Bu gece, Bi’set yılında Ramazan ayında olmuş, ancak sonraki yıllarda başka aylardan birinde olması mümkündür.[15]
Kadir Gecesinin Fazileti
Kur’an-ı Kerim’de kadir gecesinin önem ve faziletini açıklayan ve bu geceye özel olarak vurgu yapan kadir suresi adı altında bir sure bulunmaktadır. Bu gecenin faziletlerinden bazıları Kur’an ve hadislere göre şöyledir:
Bin aydan üstündür: Kur’an-ı Kerim bu gecenin bin aydan hayırlı olduğunu belirtmiştir: “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.” Sahife-i Seccadiye’de (44. Dua) şöyle geçmiştir: “Sonra da, gecelerinden belli bir geceyi bin aydan üstün kıldı ve onu Kadir Gecesi olarak adlandırdı.”[16]
Kur’an’ın nazil olduğu gece: bazı Kur’an ayetleri ve hadislere göre, Kur’an-ı Kerim kadir gecesinde bir defada “lehvi mahfuzdan” dünya göğüne veya “beytü’l-ma’mura” ya da Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kalbine nazil olmuştur. Buna Kur’an ilimleri ıstılahında defi nüzul ve icmali nüzul denilmektedir. Ancak Kur’an’ın bir tanede tedrici ve tefsili nüzulü vardır. Bu da Hz. Resulullah’ın 23 yıllık süren nübüvveti döneminde lafzi olarak nazil olmuştur.
Günahların bağışlandığı gece: Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: “Her kim mümin olduğu ve ahiret gününe inandığı halde kadir gecesini ihya ederse (gece sabaha kadar uyumadan ibadetle geçirirse) tüm günahları bağışlanır.”[17]
Ramazan Ayının Kalbi: İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir hadiste efendimiz şöyle buyurmuştur: “…Allah katında ayların sayısı on ikidir. Ayların en üstünü Ramazan ayı, Ramazan ayının kalbi ise kadir gecesidir.”[18]
Gecelerin Efendisi: Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: “Kadir gecesi, gecelerin efendisidir.”[19]
Kadir Günlerinin Fazileti
Hadis ve fıkıh kaynaklarına göre kadir günleri de geceleri gibi en faziletli ve en değerli günlerdendir.[20]
Kadir Gecesinin Müstahap Amelleri
Kadir gecesinin amelleri iki çeşittir. Muhtemel her üç kadir gecesinde yapılan müşterek ameller ve kadir gecesi olma ihtimali verilen her bir gecenin kendisine özgü amelleri.[21]
source : abna24