Bahreyn Halk Kıyamı liderlerinden Şeyh İsa Kasım, ülkeyi terk etmeyi reddederek, kendi vatanından çıkmayacağını bildirdi.
Bahreyn Şiilerinin lideri Şeyh İsa Kasım, ülkeyi terk etmesi konusunda Bahreyn yönetimi tarafından teklif edilen aracı olayına kesinlikle karşı olduğunu ve ülkeyi terk etmeyeceğini bildirdi.
Bahreyn yönetimi, ülkede muhalifleri sindirmek ve toplumun nüfus yapısını değiştirmek amacıyla bu ülkenin tanınmış önemli din alimlerinden Şeyh İsa Kasım’ı vatandaşlıktan atarak, ülkeden çıkarma kararı almış, ancak Alı Halife yönetiminin bu kararı gerek ülke içinde ve gerekse dünyada geniş tepki görmüş bulunmaktadır.
Despot Bahreyn yönetiminin bu kararını insan haklarının resmen ihlali niteleyen Bahreyn halkı, ülkenin muhtelif bölgelerinde başlattıkları eylemler Şeyh İsa Kasım’a geniş destek vererek, hükümetten kendi kararını gözden geçirmesini ve reformlar meselesine ağırlık vermesini ve halkın istediği yönetim sistemine geçilmesini istemiş ve bu eylemlerini halen başta, Şeyh İsa Kasım’ın doğduğu şehir olan ed’Derraz olmak üzere ülkenin muhtelif şehir ve kasabalarında sürdürmekteler.
Bahreyn haber kaynakları, başkent Mename’nin ed’Derraz bölgesinde evi bulunan Şeyh İsa Kasım’a yönelik desteklerin artmasından dolayı Bahreyn güvenlik güçlerinin şiddet yanlısı girişimlerinin arttığı ve ed’Derraz bölgesine girişlere engel koyduğunu bildirirlerken, bölgede giriş ve çıkışları çok sıkı kontrol ettiği belirtildi.
Şeyh İsa Kasım’ın doğduğu ve yaşadığı bölge olan ed’Dıraz mahallesi son günlerde Bahreyn rejiminin sözkonusu alimin vatandaşlığını iptal etmesinin ardından düzenlenen protesto gösterilerine sahne oluyor.
Bu arada Şeyh İsa Kasım’ın evinin önünde kalabalık bir kitlenin oturma eylemi başlattıklarını ve her hangi bir hükümet gücünün eve yaklaşmasına engel oldukları bildirilmekte.
Despot Alı Halife hanedanın akılsızlıkları ve bahreyn halkı üzerindeki zulüm ve baskıyı artırması ardından ülkenin siyasi ve sosyal durumunun gittikçe daha da kritikleştiği görülmektedir. Uzmanlar, Bahreyn yönetiminin halk üzerindeki baskıları daha da artırması ve şiddetlendirmesinden bazı hedefleri güttüğünü belirtiyorlar. Birincisi bu vesileyle, 2011 yılandan şimdiye kadar aralıksız devam eden barış amaçlı Bahreyn halk kıyamını sindirmek ve ikincisi Şii ve Sünni ayrışımını daha da alevlendirmek ve kendine toplumsal desteği sağlamak amacıyla başka ülkelerden getirttiği yabancılara Bahreyn vatandaşlığı vermek ve Bahreynli Şii nüfusu tehdit, korkutma ve zulümle ülkeden ayrılmaya zorlamak suretiyle ülkede genel nüfus dengesini kendi yararına değiştirmek olduğunu belirtiyorlar.
Tüm bunlara rağmen Bahreyn’de son günlerde yaşanan olaylar ve halk kıyamının bir kez daha alevlenmesi, halkın kendi liderlerinden feragat ettikleri ve artık inkılaba bağlı kalmadıkları yolunda Al-ı Halife ve Bahreyn yönetiminin iddialarının ne kadar asılsız ve gerçek dışı olduğunu göstermiştir.
Bilindiği üzere Şubat 2011 yılında Bahreyn’in despot, diktatör Alı Halife yönetimine karşı baş kaldıran Halk kitleleri, ülkede temel reformlara gidilmesini, bugüne kadar kesinlikle kaale alınmayan ülkenin kat’i ekseriyetini oluşturan Şii nüfusun da artık dikkate alınmasını ve halk iradesine dayalı gerçek seçimlerin düzenlenmesini ve halkın talepleri doğrultusunda yönetimin değiştirilmesini istemekteler. Ancak bugüne kadar imkanları olmasına rağmen ve Şeyh İsa Kasım ve Ali Salman gibi kendi liderlerinin de iradeleri doğrultusunda kesinlikle şiddet içerikli protesto eylemlerine yönelmemiş ve kendi haklı taleplerini hep barış amaçlı yürüyüş, gösteri ve etkinliklerle dile getirmişlerdir. ancak ne var ki Bahreyn halkının bu barış amaçlı ve toplumun maslahat ve çıkarları çerçevesindeki tutumu yönetim tarafından yanlış algılanarak sürekli onlara karşı şiddet içerikli baskı ve zulümler uygulanmış ve Bahreyn halkı bu talepleri doğrultusunda şimdiye kadar sayısız gencini şehid vermiş, toplumun önde gelen liderleri tutuklanarak uzun vadeli hapis cezalarına çarptırılmış ve şimdi de ülkenin en önemli dini otoritesi ve halk kıyamı lideri Şeyh İsa Kasım’ı halka göz dağı vermek amacıyla ülke vatandaşlığından çıkarma kararı alarak ülkeden sınır dışı etmek istemektedir. Ancak gözlemciler Bahreyn halkının yönetimin bu baskı ve zulmüne karşı ne zamana kadar sessiz protesto eylemlerini sürdürebileceğini sorgulamakta ve bu zulümlerin devam etmesi durumunda Bahreyn halkının er geç yönetime karşı daha farklı mücadele metotlarına yönelik hatta silaha dahi sarılabileceklerini belirtmekteler.
Uzmanlar şimdiye kadar Suudi rejiminin yoğun askeri desteği ve başta Amerika ve İngiltere olmak üzere batılı devletlerin de geniş himayesiyle ayak üstünde kalmayı başarabilen Bahreyn yönetiminin, ülke genelinde halkın silahlı mücadele yöntemine yönelmesi durumunda ne kadar devam edebileceğini sormaktalar.
source : abna24