Turkish
Monday 25th of November 2024
0
نفر 0

Abese Suresi ve Resulullah(3.Bölüm

Yine Allah Teâlâ, Hicr Suresi'nin 88.ayetinde; "Onlardan yaşattırdığımız bazı gruplara gözünü dikme, (Müslüman olmadılar diye de) onlara üzülme, müminlere ise kanadını ger, tevazulu ol" buyurmaktadır. Bu ayetin akışında aleni davetin başlangıcında ise; "Sana emredileni açıkça ilan et ve müşriklerden yüz çevir" buyurmaktadır. Bu durumda Resulullahın (s.a.a) müminlere yüzünü ekşitmesi ve onlardan yüz çevirmesi nasıl düşünülebilir? Oysa Allah Teâlâ ona, müm
Abese Suresi ve Resulullah(3.Bölüm

Yine Allah Teâlâ, Hicr Suresi'nin 88.ayetinde; "Onlardan yaşattırdığımız bazı gruplara gözünü dikme, (Müslüman olmadılar diye de) onlara üzülme, müminlere ise kanadını ger, tevazulu ol" buyurmaktadır. Bu ayetin akışında aleni davetin başlangıcında ise; "Sana emredileni açıkça ilan et ve müşriklerden yüz çevir" buyurmaktadır. Bu durumda Resulullahın (s.a.a) müminlere yüzünü ekşitmesi ve onlardan yüz çevirmesi nasıl düşünülebilir?

Oysa Allah Teâlâ ona, müminlere karşı saygılı olmasını, onlara tevazu göstermesini ve dünya ehlinin dünyasına göz dikmemesini emretmiştir. Sonra; bir fazilet ölçüsü olmadığı halde zenginin zenginliğini fakirin kemaline tercih ederek, fakire karşı yüz asıp itinasızlık etmek ve zengine zenginliğinden dolayı ilgi göstermek aklen çirkin bir olay olup, yüce insani ahlakla bağdaşmamaktadır. Bundan kaçınılmasının gerektiğinin kavranılması için lafzi bir emrin gelmesi de gerekmemektedir.. O halde daha önceden bu hususta bir nehiy gelmediğini farz etsek bile, akıl bu işin çirkinliğine hükmetmektedir. Dolayısıyla da Allah Teâlâ'nın "Sen çok büyük bir ahlak üzeresin”‌ buyurarak yüce ahlakını mutlak olarak övmüş olduğu üstün ahlak sahibi Peygamber-i Ekrem'in böyle bir işi yapması asla düşünülemez. Çünkü ahlak insanın ruhunda yerleşmiş olan bir özelliktir ve devamlı olarak kendine uygun davranışları gerektirir."

 Allame, daha sonra Ehlibeyt İmamlarından gelen, bu surede muhatabın Resulullah olmadığını ve Beni Ümeyye’den bir kişinin bu davranışta bulunduğunu, bunun üzerine de bu surenin inerek onun bu davranışını yerdiğini belirten iki hadisi de naklederek, bu husustaki bahsini sona erdiriyor.

Evet, eğer biz Allame ve onun gibi düşünen müfessirlerin bu delilini kabul etsek ve bu surede Resulullaha değil, başkasına hitap edildiğini kabul etsek, artık bir sorun kalmıyor ve bu surenin Resulullah’ın masumiyetiyle her hangi bir çelişkisi de olmadığı ortaya çıkıyor.

Ancak ne var ki, bütün Ehlibeyt müfessirleri aynı düşüncede olmamışlardır. Onların içinde bu surede bahsedilen kişinin Resulullah olduğunu savunanlar da az değildir. Zaten bu suredeki ayetlerin söz akışının zahiri de maksadın Hz. Resulullah olduğunu göstermektedir. Çünkü Allah korkusuyla ve din öğrenme çabasıyla gelen kişi mutlaka Hz. Resulullah’a gelmiş ve ayet de kendine gelinen kimseye hitaben, "Sana Allah korkusuyla çaba harcayarak gelene ilgisiz olup, zengine ise fazlasıyla ilgi gösteriyorsun" buyurmaktadır. O halde ayetlerdeki söz akışı muhatabın Resulullah olduğunu göstermektedir. Sonra bu surede bahsedilen kimsenin Beni Ümeyye’den bir kişinin olduğunu belirten Ehlibeyt İmamları’ndan nakledilen hadisler de ahat türünden hadislerdir. Dolayısıyla ilk önce onların senedinin sahih olduğu belirlenmelidir.


source : tebyan
0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

HZ.RESULULLAH’IN(S.A.A)HİKMETLİ SÖZLERİNDEN
Allah’ın Aslan’ı Şehit Oldu
HZ.ALİ(A.S)IN SÖZLERİNDEN
İranlı görme engelli hafız dünya üçüncüsü oldu
İmam Ali ve Ailesi
İmam Ali ve Ailesi
PEYGAMBERİN ELÇİSİ VE ÖZEL TEMSİLCİSİ
Hz. ALİ (A.S)'DAN RİVAYET EDİLEN HADİSLER
Hz. İMAM SADIK (A.S.)’DAN NAKLEDİLEN HADİSLER
HZ.FATIMA’NIN (A.S) ÇOCUK EĞİTİM YÖNTEMLERİ

 
user comment