- Uyku, insanın ihtiyacına göre, derece ve içerik açısından farklı şekillerde gerçekleşebilir.
Ancak en iyi uyku çeşidi ve zamanı, gece uykusudur, zira Allah Teâlâ geceyi uyku, gündüzü ise iş ve çalışmak için yaratmıştır.
Allah Teâlâ gündüz ve gündüz çalışmasıyla ilgili şöyle buyuruyor:Şüphe yok ki gündüzün, işin gücün vardır. (Müzzemmil Suresi, ayet 7)
Uyku problemi olan insanlar, genellikle bedenini dinlendiremediğinden ötürü, belli bir düzene sahip olmazlar.
Gece uyanık kalan ve istirahat dışında ki işlerle uğraşan şahıs, uyku bozukluğu ve psikolojik zararlar doğuracak sonuçlarla karşılaşmaya mahkûmdur.
İşte sırf bundan dolayı, hadisi şeriflerde şöyle buyurulmuştur: İnsan, günün 8 saatini uykuya, 8 saatini çalışmaya ve 8 saatini de ibadete ayırmalıdır.
Zamanlama açısından en ideal uyku saati gecedir, uyumaya başlamak için en iyi saat ise gecenin başlangıcıdır zira o saatte beden beyine istirahat etmesi ve uyuması için emir göndermektedir.
Allah Resulü bir hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır: Akıl sahibi bir insan, 24 saatten ibaret olan gece ve gündüzünü dörde bölmelidir; vaktinin bir bölümünü Allah’a kulluk ve ibadete ayırmalıdır, bir bölümünü amellerini muhasebe etmeye ayırmalıdır, bir bölümünü Allah’ın yaratmış olduğu varlıklar üzerinde düşünceye dalmaya ayırmalıdır, bir bölümünü ise kendisine helal olan şeylere ayırmalıdır, son bölüm ilk üç bölüme yardımcı olacaktır. (Biharu’l-Envar, c 74, s 71)
İmam Ali’de (a.s) şöyle buyurmuştur: Mümin, gece ve gündüzden oluşan bir gününü üçe ayırmalıdır; Bir bölümünü Allah ile raz ve niyaz ederek, ibadete ayırmalıdır, bir bölümünü kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayacak miktarda kazanç elde etmeye ayırmalıdır ve bir bölümünü ise kendisine helal olan lezzetlere ayırmalıdır.
Akıl sahibi insan üç şeyin ardınca gitmelidir: Geçimini sağlamak için helal rızık peşine gitmek, Ahireti elde etmek için adım atmak ve helal lezzetleri elde etmek için çabalamak. ( Nehcü’l-Belaga, Hikmetli sözler 390)
Bu hadisi şerife amel etmeyen kimseler, yani geceleri uyanık kalan ve gündüzleri ise yatan şahıslar, uyku bozuklukları ve psikolojik sorunlara duçar olacaklardır.
Bu esas üzere, uyku bozukluğunda en önemli faktör, insanın yaşam tarzıdır, öyleyse bu hastalıktan kurtulmak için yaşam tarzımızı değiştirmeliyiz.
İslami eğiti ve öğretiler açısından, psikolojik ve fiziksel hastalıklar dahi, dua yoluyla tedavi edilebilir.
Kur’an eğiti ve öğretileri açısından, insan gecenin bir bölümünde uyanarak, ibadet ederek, kalp huzurunu elde ettikten sonra tekrar uyumalıdır.
Aşağıda ki ayeti kerimeler bu öğretiyi tavsiye eder niteliktedir.
Ey elbisesine bürünen. Geceleyin kalk namaza ama gecenin az bir kısmında. Gece yarısında, yahut ondan biraz da sonra. Yahut biraz önce ve oku Kur'ân'ı, harfleri sayılırcasına, tâne tâne ve yavaş yavaş. Şüphe yok ki Rabbin daha iyi bilir, gerçekten de senin, gecenin üçte ikisinden ve yarısından daha az ve bâzı vakitlerde de üçte biri kadar bir zamânında kalktığını ve seninle berâber bulunanların bir bölüğünün de kalktıklarını ve Allah, gecenin ve gündüzün vakitlerini ölçer; bilmiştir ki siz, onu lâyıkıyla hesaplayamazsınız, bu yüzden de tövbenizi kabûl etmiştir, artık, Kur'ân'dan, kolay geleni okuyun; bilmiştir ki sizden hastalar bulunabilir ve bir başka kısmınız da Allah'ın lütfünü, ihsânını elde etmek için yeryüzünde yolculuk eder ve başka bir bölük de Allah yolunda savaşır, artık, ondan, kolay geleni okuyun ve kılın namazı ve verin zekâtı ve Allah'a, güzel bir borç verin ve kendiniz için, önceden ne hayır yaparsanız ondan daha hayırlısıyla ve mükâfat bakımından daha büyüğüyle bulursunuz onu Allah katında ve yarlıganma dileyin Allah'tan ve şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
(Müzzemmil suresi, ayet 1-4 ve 20)
Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir, pınar başlarında. Gecelerin az bir kısmında uyurlardı. ( Zariyat Suresi, ayet 15 ve 17)
Âyetlerimize, ancak kendilerine anılıp öğüt verildiği zaman yerlere kapanıp secde edenler ve Rablerine hamd ederek onu tenzîh edenler ve hiç ululanmaya kalkışmayanlar, inanırlar. Yanları, yatak nedir, görmez, korkarak, umarak Rablerini çağırırlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını yoksullara harcarlar. (Secde Suresi, ayet 15 ve 16)
İnananlar, öyle kişilerdir ki Allah'ı anmakla yatışır, kuvvetlenir gönülleri. İyice bilin ki gönüller, Allah'ı anmakla yatışır, kuvvet bulur. ( Rad Suresi, ayet 28)