Fıtrat ; "El ibtida'u vel icad" dır, yani ilk yaratılıştan maksat, taklid etmeksizin ve örneksiz yaratılıştır. Allah'ın işi buluştur, beşerin işi ise genellikle taklit etmektir. Hatta beşerin buluşlarında bile taklit unsurları vardır." Bu ifadeleri biz biraz açıklamak istiyoruz :
İnsanoğlunun bütün yaptığı, tabiatı taklit etmekten başka bir şey değildir. Yani önce tabiat vardır ; beşer onun örnek edinir ve ona bakarak resim yapar, sanatçılık ve keykeltıraşlık eder. Yani bir nevi şekillenmesini yapabilir ama canlandırmasını yapma yetkisi yoktur. İnsanoğlu buluş ta yapar ; buna kudreti de vardır. Ancak, insanın buluşunun da temeli yine tabiattır. Yani tabiattan örnek ve model almak zorundadır. ( Nech'ul Belağa'da ve diğer önemli kaynaklarda bu konu üzerinde çok durulmuştur ) Allah'ın yarattığı şeylerse tam anlamıyla " yaratma ",ve " buluş" dır ; O'nun eserlerinde taklid yoktur. Çünkü herşeyi tek yaratıcısı bizzat kendisidir ve O'nun yaratışından önce hiçbir şeyde yoktu.
Öyleyse " Fetr " kelimesi buluş ve "icad" la eşititr, yani başka birşeyden taklit edilmemiş " iş" tir.
Ve daha sonra da şöyle ekliyor : Fıtrat, yani " özel bir şekilde" ve " hususi bir halde yaratlış ", hususi bir oturuş anlamında olan " Cilset " ve hususi bir durma tarzı anlamında olan " Rikbet" lügattı gibi belirli bir lügattır. İnsan, dini ( devleti ) kabullenmeye hazır bir tabiat üzere yaratılmıştır ; eğer dış etkenler onu saptırmazsa ve o kendi tabiatı halinde bırakılırsa mutlaka bu yolu seçecektir."
İbn-i Esir " fıtrat lügatı pek çok hadiste geçmektedir", der :Örneğin bir hadiste " Muhammed'den başkasının fıtratına " diye geçmiştir, yani " Muhammed'den başkasının dinini "denilmektedir. Burada din kelimesi yerine " fıtrat" kelimesi kullanılmıştır. Yine İbn-i Esir, İmam Ali ( a.s. ) şöyle nakleder : " Kalpleri, fıtratları üzere yaratandır O..." ). ( Nech'ul Belağa'da bu cümlenin benzeri geçer : kalpleri fıtratları üzere yaratan." ) Kalpleri yaratan Allah, onları çoğul fıtratları üzerine yaratmıştır. ( Maksat, yaratıcıdır. ) Bu hadiste " fıtrat " kelimesi çoğul halinde geçer. Buradan, İslam-i maarife göre insanın futratının sadece " bir" şey olmadığı, bilakis insanın bir çok fıtratında olduğuna dair belirtiler vardır. İbn-i Esir, "Bu hadisde geçen " fıtratlardan yaratılış kastedilmiştir " der. ( Nihayet, İbn-i Esir c. 3, sayfa. 457. ) Ve şimdi de tekrar ayrı bir görüşe ver vermeyi ve onun İslam ulamasında büyük bir rolu olduğunu inandırıcılık bakımından çok güvenilir bir şahsiyette sahip olduğuda her müslüman tarafından takdir edilir bir kişiliğin de şüphe yoktur.
İbn-i Abbas'ın Görüşü :
İnb-i Abbas ( a.s. )'dan rivayet edilmiş çok net ve açık bir hadis var ; ben bu hadisi "fıtrat " lügatının ilk kez Kur'an'da geçtiğine dair karine olarak kabul ediriyorm diyor. Kureyş'ten peygamber'in amcası oğlu ve bilgili bir kişi olan İbn-i Abbas şöyle der : "Ben Kur'an'da geçen " fıtrat" kelimesinin anlamın , göçebe bir arapla karşılaştığım zaman anladım. Bu kelimeyi kullandığı vakit ayetin anlamını benim için tamamen aydınlığa kavuştu.