2. Ders:
İki kişinin birbirine selam vermeleri samimiyetin oluşmasına sebep olur kin ve kırgınlığı yok eder. Asık suratlığı güler yüzlülüğe dönüştürür. Eşler arasında samimiyet en çok ihtiyaç duyulan şey olduğu için selam vermenin evlilikteki rolü daha belirgindir.
Bir erkek evine girer girmez anlaşılır hoş bir sesle eşine selam vermelidir.
Bazıları selam vermenin birbirinden uzak iki insan için olduğunu sanarak, kari koca birbirlerine yakın oldukları için selam vermelerine gerek yoktur diyorlar. Oysa bu bir yanılgıdır. Selam iki kişinin irtibat kurmaları ve bu irtibatlarını sürekli samimiyetle sürdürmeleri için bir vesiledir. Eşler İslam’ın önem verdiği bir konuyu hafife almamalı ve küçümsememelidirler.
Dostlardan birisi bana şöyle diyordu:
“Zengin ve müreffeh bir yaşantısı olan bir arkadaşım vardı. Bir gün bana yakınarak “Yaşam standartlarımız çok iyi olmasına rağmen eş ve çocuklarımla ilişkilerim istediğim gibi sıcak ve canlı değil. Halbuki sizler gibi yaşam seviyeleri bizden çok zayıf olanların yaşamları, heyecan, canlılık ve mutluluk doludur. Neşeniz de bizden daha çoktur. Öyle ki mutluluk gözlerinizden okunuyor. Çocuklarınız daha aktif ve yürekleri daha zengindir” dedi. Ona şöyle dedim: Eşinle karşılaştığınız zaman selamlaşıyor musunuz? Hayır dedi. Ona “istersen kısa bir süre İslam’ın önem verdiği bu konuyu dene” dedim. Ben verem hastalığından bahsediyorum sen aspirin tavsiye ediyorsun dercesine başını manalı bir şekilde salladı. Ama bir süre sonra yanıma gelerek teşekkür etti ve “Gerçekten senin tavsiyen etkili oldu; küçük ve değersiz gibi görünen bir selam bizim ailemize ruh ve canlılık kazandırdı. Selam vermediğim zaman ben eve gediğimde bir köşeye çekiliyor; eşim de ev işleriyle uğraşmaya devam ediyordu. Selam verdiğim zaman o cevap veriyor. Suskunluğumuz ortadan kalkıyor selam ve cevaptan sonra doğal olarak çeşitli konulardan söz açılıyor ve oluşan samimiyet havası çarşı ve evin sıkıntı ve yorgunluluklarını unutturuyor. Özet olarak söyleyeyim: “Solmuş ve hatta ölmüş olan yaşantımız küçücük bir tavsiye ile yeniden hayat ve canlığına kavuştu; heyecan ve canlılık kazandı.
Bu konuda bilinmesi gereken en önemli nokta selam vermenin müstehap ama selamı almanın yani selama cevap vermenin farz oluiudur. Buna göre eşlerden biri selam verdiğinde diğeri cevap vermezse, bu, aile yaşantısında kin ve ihtilaf doğurmanın yanı sıra, selamın cevabını vermeyenin Allah’ın azabına uğramasına da yol açar.
Ben ümit ediyorum ki bu makaleyi okuyanların arasında kırgınlıkları yüzünden birbirlerine selam vermeyen ve ya birisi selam verince cevabını vermeyen ya da selamın cevabını soğuk bir şekilde veren olmaz ama eğer böyle kişiler varsa bilsinler ki şeytana uymuşlar ve kendi nefislerinin isteklerine yenik düşmüşlerdir.
Konuyla İlgili Ayetler:
Allah Teala
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
Size selam verildiği zaman siz de ondan daha güzeli ile karşılık verin veya aynısı ile.[1]
Yine cennettekilerin durumunu açıklarken şöyle buyurmaktadır:
Orada (cennette) birbirleriyle karşılaştıklarında söyledikleri “selam”dır.[2]
Bir başka ayette de buyuruyor ki:
Allah tarafından mübarek ve temiz olan bir yaşantı vesilesi olarak kendinize (birbirinize) selam verin.[3]
Konuyla İlgili Hadisler:
Hz. İmam Bakır (a.s.)’dan şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “İçinizden bir erkek evine girdiğinde evde kimse varsa ona selam vermelidir. Evde kimse yoksa, “Rabbimizin katından bize selam olsun, demelidir. Yüce Allah cevap olarak şöyle buyurur: Allah katından size temiz ve mübarek selam olsun. [4]
Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdular: İnsanların en aciz olanı dua etmekten aciz olandır. İnsanların en cimrisi selam vermede cimrilik edendir.[5]
İmam Bakır (a.s.)’dan şöyle nakledilmiştir: Şüphesiz Allah (c.c) ziyafet vermeyi ve selamı açıkça söylememi sever. [6]
Hz. Ali(a.s)’dan şöyle nakledilmiştir: Selam vermenin yetmiş tane sevabı vardır. Atmış dokuz tanesi selam veren için bir tanesi de selamın cevabını veren içindir.[7]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular: Ölünceye kadar terk etmeyeceğim beş şey vardır.
1- Alçak yerlerde(değersiz yerlerde) kölelerle birlikte yemek yemek.
2- Palansız merkebe binmek.
3- Keçiyi kendi ellerimle sağmak.
4- Sert elbise giyinmek.
5- Çocuklara selam vermek. Bunları, benden sonra sünnet olsun diye yapıyorum.[8]
[1] - Nisa, 86
[2] - İbrahim, 23
[3] - Nur,61
[4] -Biharu’l-Envar c,76 s,3
[5] - Biharu’l-Envar c,76 s,4
[6] - Biharu’l-Envar c,76 s,10
[7] - Biharu’l-Envar c,76 s,11
[8] - Biharu’l-Envar c,76 s,10