Acaba Hz. Ali’nin (as.) kabri Hz. Âdem’in (as.) kabrinin aynısı mıdır ve Hz. Âdem günümüzdeki insanların cisminden farklı, çok daha büyük bir bedeni var idi şeklindeki iddia doğru mudur?
Kısa Cevap
Hz. Âdem’in (as.) defin edildiği yer hakkında muhtelif rivayetler ve tarihi nakiller var. Rivayetlerin çoğu defin edildiği yerin Beytullah (Mekke ve etrafındaki mıntıkalar) olduğunu söylüyor.[1] Başka rivayetler de Hz. Âdem’in (as.) defin edildiği yerin Necefin ve Hz. Alin’in (as.) defin edildiği yerin aynısı olduğunu söylüyor.[2] Ama bazı rivayetlerde belirtildiği gibi rivayetler arasında tearuz ve çelişki söz konusu değildir. Zira Hz. Âdem’in (as.) Küfede defin edildiğini söyleyen rivayetin kendisinde şöyle bir açıklama var; ravi imamdan soruyor: yaygın olan görüş bu ki Hz. Âdem (as.) Allah’ın hareminde defin edilmiştir. Nasıl necefte olduğunu söylüyorsunuz? İmam cevabında şöyle buyuruyor: “Hz. Nuh (as.) tufanında Hz. Âdem’in tabutu dışarı çıktı ve Hz. Nuh (a.s) Hz. Âdem’in (as.) tabutunu kendisiyle birlikte Küfeye getiri ve oraya defin etti.[3]
Hz. Âdem (as.) diğer insanlardan çok daha farklı çok büyük bir cisme sahip idi noktasında bazı rivayetler vardır ki Hz. Âdem’in (as.) çok uzun boylu olduğunu söylenmektedir. Öyle ki bazı rivayetlerde Âdem’in (as.) boynunun 70 zira olduğunu yani yaklaşık 35 metre[4] ve bazı rivayetler de 60 zira yani 30 metre[5] olduğunu beyan etmiştir.
Dikkat edilmeye şayandır ki bu rivayetler ne senet bakımından ve ne delalet bakımından sahih değildirler. [6]
[1] Ashabımızdan bir grup Ahmet b. Muhammed’den Ahmet ibni Ebi Bahrani’den oda el Müfazal’dan o da Cabir’den o da Eba Cafer’den (a.s.) naklen şöyle diyor: “el Heyf” mescidinde yedi yüz nebi namaz kılmış. Rükün ile makam arası nebilerin kabirleriyle doludur. Adem de Allah ın c.c haremindedir. (Küleyni, Muhammed b. Yakup b. İshak, “el Kafi”, baskı 4, Tahran: darul kutubil İslamiye, 1407, kameri c. 4, s. 214.
[2] Tusi Muhammed b. El Hasan, “Tehzibul Ahkam”, Tahkik Huresan, baskı, 4, Tahran: darul kutubil İslamiye, c. 6, s. 23. Daha fazla bilgi edinmek için bkz. 8427 numaralı soruya, (Hz. Adem ve Nuh der Necef).
[3] Age.
[4] El-Kafi c. 8, s. 23.
[5] Ravendi, Kutbudin, “Kısasu’l Enbiya Aleyhumussleam”, baskı 1, Meşhet: merkezi pejohişhayi islami, s. 69.
[6] Daha fazla bilgi edinmek için bkz. Küleyni, “Kafi”, baskı, 1, Kum: darul hadis, dip not, c. 15, s. 533. Söz konusu sayfada şöyle nakil edilmiştir: bil ki bu hadis çok zor olan hadislerdendir. Bir çok işkala sahiptir: bu işkalların tümünü burada zikir etmek ve cevap verilmesi buradaki hedefi açıyor. İstiyorsanız aşağıdaki kaynaklara müracaat ediniz: “Şerhi el Mazendarani”, c. 12, s. 300; el Vafi, c. 26, s. 314 ve 315; “Miratül Ukul”, c. 26, s. 171 – 177; buna izafe ediyorum: ibni Süleymanın mekatilinin güvenirliliği ispatlanmış değildir. bkz. “Rical-i Barki”, s. 46; “Ricali el Keşi”, s. 390, sayı, 733; “Ricali et Tusi”, s. 146, sayı 1618. Ustad Şa’arani de bu hadis hakkında şöyle diyor: (mekatili b. Süleyman), amidir; onun sözüne ihticac edilmiyor ve rivayeti tashih edilmeye değmez. Mazanderani Muhammed Salih b. Ahmet, “Şerhi el Kafi- el Usul ve er Revde (lil Mevla Salih el Mazenderani)”, baskı 1, Tahran: el mektebetu el İslamiye, , 1382 kameri, dip not, c. 12, s. 301.