Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pekin’de katıldığı ‘Kuşak ve Yol’ zirvesinde ‘Suçluların Karşılıklı İadesi Anlaşması’ imzalanarak ilişkilerde yeni bir döneme girildi. Bu anlaşma ile Çin ülkedeki FETÖ’cüleri, Türkiye ise yakaladığı Uygur teröristlerini iade edecek
Terör örgütü IŞİD’e Orta Asya kökenlilerin katılımı her geçen gün hızla artıyor. Özellikle bu bölgelerde militan devşirmeye yönelik çalışamalar yürüten IŞİD, Türkiye’de de Uygur mültecilere yoğunlaşmış durumda. 2017 yılında yayınlanan istihbarat raporuna göre Türkiye üzerinden terör örgütlerine katılan Uygur kökenli 3 bin terörist bulunuyor.
Yılbaşı gecesi İstanbul’da bulunan bir eğlence kulübünü kana bulayan IŞİD’li Masharipov’un Orta Asya kökenli olduğunun ortaya çıkmasıyla IŞİD’e yönelik yapılan operasyonlar yeni bir boyut kazandı. Çok sayıda operasyonla yüzlerce IŞİD’le bağlantılı yabancı tutuklandı. Son olarak ise İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 6 Mayıs’ta İstanbul Zeytinburnu’nda düzenlenen operasyon kapsamında 21 Uygur, terör örgütü IŞİD’le irtibatlı olduğu gerekçesiyle sınırdışı edilmek üzere gözaltına alındı. IŞİD ile bağlantılı olduğu belirtilen kişilerin Çin’e teslim edileceği bilgisinin yayılması üzerine ise “milliyetçi” kesimlerden tepki geldi. Ancak IŞİD bağlantılı kişilerin hangi ülkeye teslim edileceğine dair henüz resmi bir açıklama gelmedi.
TERÖR KAYNAĞI
Özellikle son 10 yılda Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nden Türkiye’ye binlerce mülteci geldi. Uygurların Türkiye’ye gelme sebebi Çin’in bu bölgede uyguladığı baskı olarak gösterildi. Sincan-Uygur bölgesinde baskı kurduğu gerekçesiyle uluslararası arenada ve Türkiye’de de hedef alınan Çin’in bu bölgeye yönelik kaygısının temel sebebi ise IŞİD ve benzeri “din” temelli terör örgütlerinin “terörist kaynağı” olması ve bunların Çin’e yönelik tehditleri.
ZİYARET TAVRI DEĞİŞTİRDİ
Türkiye ile Çin arasından gerilime de neden olan bu durum Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti sonrasında değişti. Erdoğan 30 Temmuz 2015’te Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’le görüşmesinde ezberleri bozarak Çin’in toprak bütünlüğü konusunda Türkiye’nin hassasiyetini vurguladı ve Çin’in içinde veya dışında toprak bütünlüğüne yönelik herhangi bir terör eyleminin kabullenilmesinin asla mümkün olmadığı belirtti. Görüşmelerde terör konusunda, Doğu Türkistan İslami Hareketi adında bir örgüt bulunduğu ve bu örgütün 2002’den beri Türkiye’nin terör örgütleri listesinde olduğu da hatırlatıldı. Erdoğan’ın bu çıkışı Türkiye’de Amerikan yanlısı Uygur örgütlerince tepkiyle karşılandı. Öte yandan Orta Asya ülkelerinden gelen birçok mültecinin terör örgütüne katılması Türkiye’nin kaygısını artırıyor.
3 BİN UYGUR SURİYE’YE GEÇTİ
Türkiye de Çin ile benzer kaygıları yaşıyor. Doğu Türkistan’dan gelen birçok mültecinin terör örgütüne katılması Türkiye’nin kaygısını artırıyor. 2017 yılında yayınlanan yabancı kaynaklı istihbarat raporlarına göre 3 bin Uygur, Türkiye üzerinden Suriye’ye geçerek IŞİD ve Fetih El Şam Örgütü’ne katıldı. 1999 yılından itibaren kaçak yollardan ve sığınma talebiyle Türkiye’ye gelen Uygurların en yoğun yerleşim bölgeleri İstanbul’un Zeytinburnu ve Esenyurt ilçeleri olarak biliniyor. Bunun dışında 2015 yılında yüzlerce Uygur, Kayseri’de kendilerine tahsis edilen lojmanlara yerleştirilmişti. Son açıklanan verilere göre Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nden kaçarak Türkiye’ye gelen yaklaşık 10 bin Uygur bulunuyor.
IŞİD UYGUR, KIRGIZ, KAZAK ÇOCUKLARI EĞİTTİ
İngiliz Times gazetesinin yayımladığı bir analizde ise IŞİD’in Orta Asya’dan nasıl beslendiği gözler önüne seriliyor. Analize göre Uygur, Kırgız ve Kazak çocuklar IŞİD tarafından eğitilerek militan haline getiriliyor. Analize göre son yıllarda 2 bin ile 4 bin arasında sayısı değişen Orta Asyalının da terör örgütüne katıldığı belirtiliyor. Bunların arasında Uygurlar da var, Kazaklar da Kırgızlar, Özbekler, Türkmenler ve Tacikler de. Bu teröristlerin örgüte katıldıktan sonra Türkiye’ye gelme sebepleri ise kolayca kalabalığa karışabilmeleri. Dil ve fiziksel yapıları açısından Türklerle benzerlik gösteren teröristler milliyetçi hassasiyetler dolayısıyla şüphe de çekmiyor.
YENİ VATAN VAADİ
IŞİD’in militan devşirme yöntemi ise “yeni vatan kurma” vaadi olarak belirtiliyor. Uygurlar bu vaatle Suriye’ye savaşmaya götürüldüğü iddia ediliyor. Organizatörlerin özellikle İstanbul’da bağlantı kurdukları kişiler aracılığıyla Doğu Türkistan’daki Uygurlara ulaştıkları, gerçek kimlikleri üzerinden Uygur pasaportu alarak İstanbul’a geldikleri belirtiliyor. Çin yönetiminden rahatsız olan Uygurlara, ‘cihat’ bölgelerinde daha rahat koşullarda yaşama ve dini görevlerini yerine getirme kolaylığı ile savaş olmayan bölgelerdeki boş topraklarda “yeni vatan kurma” vaat edilerek kandırıldığı ve savaşa götürüldüğü öğrenildi.