Kur’an Hatmi (Arapça: ختم القرآن); Kur’an’ın baştan sonuna kadar okunmasıdır. İslam’da Kur’an hatmi için birçok fazilet, maddi ve manevi eserler zikredilmiştir. Ayrıca duanın kabul olduğu anlardan biri de Kur’an tilaveti ve hatminden sonradır.[1]
Kur’an hatmi ferdi ve grupsal olarak gerçekleşmektedir ve bu amelin sonunda da en kapsamlı ve önemlisi Sahifeyi Seccadiye’nin 42. Duası olan birçok dua rivayetlerde zikredilmiştir.
Kur’an-ı hatmetmenin sevabı diğer hayır işlerinin sevabının ölçüsünün bir kıstası olmuş ve çeşitli rivayetlerde amellerin sevabı onunla (hatimle) değerlendirilmiştir. Örneğin Ramazan ayında[2] bir ayet okumanın veya diğer aylarda üç defa tevhit suresini kıraat etmenin[3] veyahut Pazar akşamı kılınan özel namazın sevabı[4], Kur’an hatmi sevabıyla eşdeğer kılınmıştır.
Kur’an hatmi; dini tanımak, Allah’la ünsiyet, hastaların şifası, vefat etmişlerin ruhuna hediye etmek ve hatta günlük sıkıntıların defedilmesi gibi çeşitli amaçlarla yapılmaktadır.
Lügat Manası
Hatm “ختم” kelimesi lügatte her şeyin sonuna ulaşmak manasına gelmektedir. Hatem “خَتم” (bir şeyin üzerine mühür basmak) ve Hitam “خِتام” (mühür) kelimeleri de bu köktendir.[5] Kur’an Hatmi (hatmetmek) ıstılahta lügat manasıyla uyum içinde olan Kur’an’ın başından sonuna kadar okunması anlamına gelmektedir.[6] Kur’an ayetlerinde Kur’an hatminden söz edilmemiştir, ancak herkesi Kur’an okumaya davet etmiştir: “…فَاقْرَءُوا مَا تَیسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ ۚ.…” “O hâlde, Kur’an’dan (sizin için) müyesser olanı okuyun.” (Müzzemmil Suresi; 20)
İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayet esasınca, ayetteki müyesserden (مَا تَیسَّرَ) kasıt karinin kalbi huşu ve batıni sefa ile okuyabildiği kadardır[7] ve doğal olarak bu tür okuma da üşenerek, yorgunlukla veya zorla değil; ruhi ve manevi huzur ve canlılıkla olur. İmam Ali’den (a.s) rivayet edilen bir hadiste de, insanın himmetinin sureyi bitirmeye veya hatmetmeye değil; Kur’an ayetlerini tefekkür ve anlamaya yönelik olması vurgulamıştır.
“Kur’an Hatmi” İslamiyetin başından beri Müslümanların bildiği bir unvandır ve Allah Resulü (s.a.a), Ehlibeyt İmamları (a.s) ve sahabe Kur’an-ı Kerim’i hatmetmenin niteliği, zamanı, yöntemi ve sevabı hakkında açıklamalarda bulunmuşlardır.
Muhtemelen vefat edenler için düzenlenen “Hatim Meclisi” (Mevlit okutma) tabiri de “Kur’an Hatmi” kelimesinden alınmıştır; zira böyle bir mecliste genellikle bir veya birkaç defa Kur’an hatmedilmektedir.
Kur’an Hatmetmenin Fazileti
Rivayetlerde Kur’an-ı Kerim’i hatmetmenin faziletine vurgu yapılmıştır ve o rivayetlerin birkaçında, bazılarının Ramazan ayı gibi özel bir zamanda veya Mekke-i Mükerreme gibi özel mekânda yapılmasının kayıtlandırıldığı ve bazılarının da mutlak olarak belirtildiği, Kur’an hatmi için çok fazla sevap ve bereketin olduğu beyan edilmiştir.
Peygamber Efendimizden (s.a.a) rivayet edilen meşhur hadiste şöyle beyan edilmiştir; her kim Kur’an-ı hatmederse güya nübüvvet onun canına işler, ancak ona vahyolunmaz.[8]
Kur’an-ı Hatmetmenin Süresi
Normal koşullarda Kur’an-ı üç günden veya bir haftadan az bir sürede hatim etmek iyi değildir[9]; zira İslam’da Kur’an-ı tekrarı ve tilavet sayısından ziyade ayetlerinin anlaşılmasına özen gösterilmiştir.[10] Allah Resulünden rivayet edilen bir hadiste, Kur’an-ı üç günden daha az sürede hatim eden kişinin Kur’an ayetlerinden bir şey anlayamayacağı belirtilmiştir[11] ve böyle bir kıraat ayetlerin hızlı ve dikkatsizce okunmasına sebep olacaktır.[12]İmam Rıza’dan (a.s) rivayet edilen bir hadiste İmam Rıza’nın Kur’an-ı üç günden az bir sürede hatim edebileceğini, ancak bunu kıraatinin tefekkür ve tedebbürsüz olmaması için yapmayacağını belirtmiştir. Bunlara rağmen Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’in 30 veya 40 defa hatim edilmesi caiz görülmüştür.[13]
Gazali Kur’an-ı Kerim’in okunma miktarı hakkında şöyle söylemiştir: “Eğer şahıs amel yolunu tercih etmiş abidlerden ise, haftada iki hatim yapmalıdır. Tefekkür ile uğraşıyor veya ilim yaymakla meşgul oluyorsa, haftada bir hatim kifayet eder. Yok eğer Kur’an’ı Kerim’in manaları üzerinde düşünüyorsa, fazla tekrara ihtiyacı olduğundan ayda bir hatim kifayet eder.”[14]
Kur’an Hatim Etmenin Adabı
Rivayetlerin çoğunda karinin Kur’an ayetlerinin manalarını anlamaya ve onları hayatında ve ruhunda yaşamaya çalışması vurgulanmıştır. Arapçaya vakıf olmayanlar ayet ayet okuma yönteminden; yani ilk önce bir ayetin manasını ve daha sonra o ayetin kendisini okuma yada tam tersini yaparak, yararlanabilirler.
Her ne kadar bütün tecvit kaidelerine riayet edilmesi gerekmese de, Kur’an okumanın imtiyazlarından biri (karinin elinden geldiği kadar) doğru ve sahih okumaktır.
Duha Suresinden Kur’an’ın sonuna kadar olan bölümünde, karinin her surenin sonunda biraz durması ve tekbir getirmesi müstehaptır.
Kur’an hatim etmenin, Cuma gününde[15] hatim edilmesi ve hatim edilen günde oruçlu olunması[16] ve ferdin her hatimden sonra (yeniden hatim indirme kararı almasa bile) Fatiha ve Bakara suresinin ilk beş ayetini kıraat ederek Kur’an hatmini onunla başlamayla bağlaması gibi bazı özel adapları bulunmaktadır.[17]
Hacılara Mekke’de kaldıkları müddette Kur’an-ı hatim etmeleri tekit edilmiştir ve bir hadiste Mekke’de Kur’an-ı hatim eden kimsenin ölmeden önce Peygamber Efendimizi (s.a.a) ve cennetteki yerini göreceği belirtilmiştir.[18]
İnsanların çoğu hatmettikleri Kur’an’ın sevabını Peygamberlere, İmamlara, İmamzadelere, din büyüklerine, şehitlere ve kendi merhumlarının ruhuna hediye etmektedir.
Farklı ülkelerde Kur’an hatimleri için çeşitli adap ve gelenekler uygulanmaktadır ve çoğu yerlerde Kur’an-ı ilk kez hatim eden çocuğa veya gence yüzük veya başka bir şey hediye edilir.
Bayanların adet döneminde Kur’an kıraat etmeleri veya hatim indirmelerinin mekruh oluşu daha az sevabı olduğu manasındadır ve elbette ayetlere dokunmak ve secde ayetleri içeren ayetleri okumak caiz değildir.
Hatim İndirmenin Çeşitli Yolları
Hatim; ferdi ve grup halinde olmak üzere iki yolla indirilir ve genellikle grup halinde indirilen hatimlerde tilavet etme isteği daha yüksektir.
Önceleri grup halinde hatim indirmek için evlerde toplanırlardı, ama günümüzde birçok camide, kılınan cemaat namazlarının ardından Kur’an’ın bir sayfası tercümesiyle beraber kıraat edilerek zamanla Kur’an hatmedilir. Bazı İmam ve imamzadelerin türbelerinde de her gün toplu olarak hatim merasimleri düzenlenmekte ve sevabı da türbe sahibinin ruhuna hediye edilmektedir. Grup halinde hatim indirmenin başka bir yolu da mesaj veya bazı internet sitelerine katılma yoluyla gerçekleşir ve bu türde yapılan hatimler genellikle İmam Zaman’ın (a.c.f) selameti ve Allah’tan istenilen hacetlerin revası için yapılır.
Yeni vefat etmiş biri için okutulan mevlitte, Kur’an otuz, atmış veya yüz yirmi parçaya bölünür ve katılımcılardan her biri onun bir parçasını kıraat ederler ve toplamda da bir veya birkaç hatim indirilmiş olur. Muhtemelen vefat edenleri anma için düzenlenen merasimlerin “Hatim Meclisi” (Mevlit okutma) adını alması bu grupsal yapılan hatim indirme sünnetinden kaynaklanmaktadır.
Hatim Duaları
“Kur’an Hatmi” (hatim indirmek); Kur’an-ı baştan sona bir defa okumak manasına gelmektedir; ama her surenin, hizbin ve cüzün bitiminde de hatim duaları okunabilir.[19]
Halk arasında yaygın olan dualardan bazılarının kökeni rivayetlere dayanmaktadır (Me’sur), bazılarının ise içeriği her ne kadar güzel olsa da masumlara dayanmamaktadır (Me’sur olmayan).
Hatim duası yapılırken dinleyiciler genellikle duanın her bölümünün sonunda “amin” veya “ilahi amin” der; bu eylemin delilini ise İmam Ali’nin (a.s) rivayeti bilmektedirler.[20]
Bazı Me’sur Dualar
İmam Seccad’ın (a.s) Sahife-i Seccadiye kitabında zikrolunan 42. Duası indirilen hatimden sonra okunan hatim dualarının en kapsamlısı ve en meşhurudur: أَللهُمَّ إنَّکَ أَعَنْتَنی عَلی خَتْمِ کِتابِکَ …[1]
Allah Resulü (s.a.a) hatim indirdiği zaman şu duayı okurdu: أَللهمَّ ارْحَمْنی بِالقرآنِ...[21]
Allah Resulü (s.a.a) bir başka duada ise şöyle buyurmaktadır: أللهمَّ اِنّی أَسْئَلُکَ اِخْباتَ المُخْبِتینَ…[22]
İmam Sadık’ın (a.s) hatim indirdiği zaman okuduğu dua: أللهمَّ انّی قَدْ قَرَأْتُ ماقَضَیتَ مِنْ کِتابِکَ…[23]
Bazı Me’sur Olmayan Dualar
Çeşitli kaynaklarda ve bazı Kur’an baskılarında çeşitli dualar bulunmaktadır. Bu dualar her ne kadar genel içerikleri bakımından ayet ve rivayetlerden alınmış olsa da görünüşe göre zevk sahibi bilgin ve Kur’an karileri tarafından beyan edilmiştir. Örneğin;
صَدَقَ اللهُ العَلی العَظیمُ، وَ صَدَقَ رَسُولُهُ النَّبی الکریمُ، وَ نَحْنُ عَلی ذلِکَ مِنَ الشَّاهِدینَ، رَبَّنا تَقَبَّلْ مِنَّا، اِنَّکَ أنْتَ السَّمیعُ العَلیمُ، اللهمَّ ارْزُقنا بِکُلِّ حَرْفٍ مِنَ القرآنِ حَلاوَةً، وَ بِکُلِّ جُزْءٍ مِنَ القُرآنِ جَزاءً، اللهمَّ ارْزُقنا بِالأَلِفِ أُلْفَةً...
صَدَقَ اللهُ أَعْلَی الصَّادِقینَ وَ منطِقَ جَمیعِ النَّاطِقینَ... أللهمَّ انْفَعْنا بِالقرآنِ العظیمِ وَاهْدِنا بِالآیاتِ وَالذِّکْرِ الحکیمِ وَ تَقَبَّلْ مِنَّا قِرائَتَهُ...
اللهمَّ، رَبَّنا تَقَبَّلْ مِنَّا خَتْمَ القرآنِ، وَ تَجاوَزْ عَنْ ما کانَ مِنَّا فی تِلاوَتِهِ مِنْ خَطَأٍ أَوْ نُقْصانٍ...
أَللهمَّ اجْعَلِ القرآنَ لَنا فِی الدُّنیا قَریناً، وَ فِی القَبْرِ مُونِساً، وَ فِی القِیامَةِ شَفیعاً...
Kitap Tanıtımı
Daru’l Hadis yayın evi tarafından yayınlanan “Şınahtnamei Kur’an ber Payeyi Kur’an ve Hadis” kitabının üçüncü cildinin bir bölümünde Kur’an hatmi konusu ile ilgili olan rivayet ve konular incelenmiştir.
Kaynakça
Yukarı git↑ قال رسول الله: «من ختم القرآن فله دعوة مستجابة» Mecmeu’z Zevaid, Nuruddin Ali Heysemi Mısri, c. 7, s. 256, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut, Birinci baskı, 1422; امام علی(ع): «إغتنموا الدّعاء عند خمسة مواطن: عند قرائة القرآن...» Camiu Ahadisu’ş Şia, c. 15, s. 277 ve 278; امام حسن(ع): «من قرأ القرآن کانت له دعوة مجابة إمّا معجّلة و إمّا مؤجّلة» a.g.e, s. 20; امام صادق(ع): «... و من ختمه کانت له دعوة مستجابة مؤخّرة أو معجّلة» Mir’atu’l Ukul, Allame Meclisi, c. 12, s. 497, Daru’l Kutubu’l İslamiyye, Tahran, İkinci baskı, 1363.
Yukarı git↑ Uyunu Ahbaru’r Rıza, c. 1, s. 296.
Yukarı git↑ Emaliyi Saduk, s. 86.
Yukarı git↑ Herkim Pazar akşamı iki rekât namaz kılar, her rekatında bir defa Hamd suresi ve yedi defa tevhid suresini okursa ve namazı tamamladıktan sonra yedi defa tesbihatı erbaayı “لا حول و لا قوه الا بالله العلی العظیم söylerse onun için Kur’an hatmi sevabı yazılır.
Yukarı git↑ Mekayisu’l Lugat; Lisanu’l Arab, “Hatm” kelimesi.
Yukarı git↑ Şınahtnamei Kur’an ber Payeyi Kur’an ve Hadis, c. 3, s. 383.
Yukarı git↑ Kalbi huşu ve batıni sefaya sizinle birlikte olduğu müddetçe okuyun. “ما تَیسَرَ لَکم فیهِ خُشُوعُ القَلبِ وَ صَفاءُ السِّرِ.”, Biharu’l Envar, c. 84, s. 135.
Yukarı git↑ Herkim Kur’an-ı hatmederse sanki Nübbüvvet iki tarafının ortasında karar kılınır, sadece ona vahiy olmaz. مَن خَتَمَ القُرآنَ فَکأَنَّما اُدرِجَتِ النُّبُوَّةُ بَینَ جَنبَیهِ، ولکنَّهُ لا یوحی إلَیهِ. Kafi, c. 2, s. 604.
Yukarı git↑ Kafi, c. 2, s. 618 - 619.
Yukarı git↑ Kafi, c. 2, s. 614.
Yukarı git↑ Kenzu’l Ummal, c. 1, s. 614.
Yukarı git↑ Kafi, c. 2, s. 617.
Yukarı git↑ Kafi, c. 2, s. 618.
Yukarı git↑ İhyayı Ulumu’d Din, c. 1, s. 366.
Yukarı git↑ Misbahu’l Müçtehit, s. 322.
Yukarı git↑ Şerhu’l Muhezzeb-i Nevevi, c. 2, s. 168.
Yukarı git↑ Kafi, c. 2, s. 605.
Yukarı git↑ Kafi, c. 2, s. 612.
Yukarı git↑ Huzeyfe şöyle söylemektedir: Peygamber Efendimiz (s.a.a) Bakara suresinin tilavetini bitirdikten sonra şu duayı okudu: “أَللهُمَّ ارْحَمنی بِالقرآن...”, Kur’an ve Adabı Tilaveti An, s. 43 - 44.
Yukarı git↑ İmam Ali (a.s) ashabından Zer b. Habyeş’e şöyle buyurdu: “ Ey Zer! Ben dua edeceğim ve sende amin de…”, Biharu’l Envar, c. 92, s. 206.
Yukarı git↑ “Allah’ım! Kur’an-ı Kerim hürmetine bana rahmet eyle, Kur’an-ı bana kılavuz, nur, hidayet ve rahmet kıl. Allah’ım unuttuklarımı bana bana hatırlat, bilmediklerimi bana öğret, gece ve gündüzde Kur’an okumayı bana nasip et, Kur’an-ı bana hüccet ve delil kıl ey Alemlerin Rabbi”, أَللهمَّ ارْحَمْنی بِالقرآنِ وَاجْعَلْهُ لی اِماماً وَ نُوراً وَ هُدًی وَ رَحْمَةً. أَللهمَّ ذَکِّرْنی مِنهُ ما نَسیتُ وَ عَلِّمْنی مِنهُ ما جَهِلْتُ، وَارْزُقْنی تِلاوَتَهُ آناءَ اللَّیلِ وَالنَّهارِ، وَاجْعَلْهُ حُجَّةً لی یارَبَّ العالمینَ
Yukarı git↑ Zer b. Habyeş şöyle nakletmektedir: Kufe camisinde ve İmam Ali’nin (a.s) huzurunda Kur’an-ı Kerim’i baştan sonra okumaya başladım… Şura suresinin 22. Ayetine gelince İmam Ali (a.s) gözyaşları yanaklarından akar şekilde ağlamaya başladı. Daha sonra ellerini semaya kaldırarak şöyle buyurdu: Ey Zer! Ben dua edeceğim sende amin de. İmam (a.s) şu duayı okumaya başladı: أللهمَّ اِنّی أَسْئَلُکَ اِخْباتَ المُخْبِتینَ، وَاخْلاصَ المُوقنینَ، وَ مُرافَقَةَالأَبرارِ، وَاسْتِحْقاقَ حَقائِقِ الایمان، وَالغَنیمَةَ مِنْ کُلِّ بِرٍّ وَالسَّلامَةَ مِن کُلِّ اِثْمٍ، وَ وُجُوبَ رَحْمَتِکَ، وَ عَزائِمَ مَغْفِرَتِکَ، وَالْفَوزَ بِالْجَنَّةِ، وَالنَّجاةَ مِنَ النَّارِ, “Allah’ım! Ben sana hakkıyla yönelenlerin, yakin ehlinin ihlasını, iyilerle birlikteliği, iman hakikatlerini almaya layık olmayı, bütün iyilik ve hayırlardan yararlanmayı, bütün günahlardan korunmayı, rahmet ve mağfiretine sebep olan şeyleri, cennetine ulaşmayı ve cehennem ateşinden kurtuluşu mukaddes dergâhından talep ediyorum.” Daha sonra İmam Ali (a.s) bana şöyle buyurdu: “Ey Zer! Ne zaman hatim indirirsen bu duayı oku; zira dostum ve mahbubum İslam Peygamberi (s.a.a) hatim indirdiğim zaman bu kelimelerle dua etmemi emir ve tavsiye etti.”, Biharu’l Envar, c. 92, s. 206 – 207.
Yukarı git↑ أللهمَّ انّی قَدْ قَرَأْتُ ماقَضَیتَ مِنْ کِتابِکَ الَّذی أَنْزَلْتَهُ عَلی نَبِیکَ الصّادِقِ صلی الله علیه وآله وسلم، فَلَکَ الحمدُ رَبَّنا، اللهمَّ اجْعَلْنی مِمَّنْ یحِلُّ حَلالَهُ وَ یحَرِّمُ حَرامَهُ وَ یؤْمِنُ بِمُحْکْمِهِ وَ مُتَشابِهِه، وَاجْعَلْهُ لی اُنْساً فی قَبْری وَ اُنساً فی حَشْری، وَاجْعَلْنی مِمَّنْ تُرْقیهِ بِکُلِّ آیةٍ قَرَأَها دَرَجَةً فی أَعْلی عِلِّیینَ، بِرَحْمَتِکَ یا أَرْحَمَ الرَّاحِمینَ. “Allah’ım! Ben sadık olan Peygamberin Muhammed b. Abdullah’a nazil ettiğin kitapta beyan ettiklerini tilavet ettim. Allah’ım! Hamd ve sena sana layıktır. Allah’ım! Beni Kur’an’ın helalini helal ve haramını haram sayanlardan ve onun muhkem ve müteşabih ayetlerine inananlardan karar kıl. Kur’an-ı kabrimde ve haşır edildiğimde munisim karar kıl. Beni Kur’an ayetlerini okumalarından dolayı (cennetin) en üstün mertebelerine çıkarttığın ve derecelerini yükselttiğin kimselerden eyle. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”