Yemen Ensarullah Hareketi Lideri, münafık Suudi Rejiminin İslam ümmetinin iradesini yok etmek istediğini ve bu iki yüzlü güçlerin Amerika ve İsrail’in hedeflerini yürüttüklerini vurguladı.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdülmelik Bedreddin Husi, Mübarek Ramazan ayının başlamasından dolayı verdiği tebrik mesajında, “Müslüman halkın, aziz Yemen halkının ve bütün Müslümanların hayır ve bereket ayı olan Mübarek Ramazan aylarını kutluyorum” dedi.
Abdülmelik Husi, Yemen halkının bu hayır ve bereket dolu aydan, başta Amerika ve Suudiler olmak üzere tağut ve işgalci güçlerle olmak üzere bütün zorluklarla mücadele için yararlanmalarını istedi.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri, Suudi Rejiminin Yemen’e olan saldırılarının ve işgalinin doğrudan Amerikan’ın gözetimi altında gerçekleştiğine değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Başta Amerika ve Suudilerin Yemen’e yaptıkları işgaller, Bahreyn halkının mazlumluğu ve Suriye, Irak ve diğer ülkelerde yaşanan olaylar olmak üzere bölgede yaşanan olaylarının tamamı, hedefleri sadece yıkım, fitne çıkarmak, bölgeyi tahrip etmek, İslam ümmetini birbirinden ayırmak ve etnik ve bölgesel yaklaşımlarla savaş başlatmak isteyen bölgedeki münafık güçlerin durumunu ve gerçeğini gösteren açık delillerdir ve onların gerçek yüzünü ortaya çıkarmaktadır. İşin gerçeği şu ki, münafık güçler, bölgeyi bölmek, İslam ümmeti arasındaki bağı kesmek ve boş savaşlarla onların imkanlarını, maddi ve insani sermayelerini boşaltmak için, sadece Amerika ve İsrail’in hedeflerini yürütmektedir. Bu münafık güçler, İslam ümmetinin başta İsrail olmak üzere açık düşmanlarına olan düşmanlığı yönündeki yaklaşımını, İsrail’e düşman olan kişilere düşmanlık beslemeleri yönünde değiştirmeye çalışıyor.
Münafık güçler, İslam ümmetinin iradesiz bir grup olmasını ve karanlık ve kötü kuvvetlerin kuklası haline gelmesini istiyor.
Müslüman Yemen halkına ve özellikle Bahreyn, Irak ve Suriye olmak üzere bölge halkına karşı işlenen korkunç cinayetler, binlerce kadın ve çocuğun öldürülmesi ve alt yapı sistemlerinin tahrip edilmesi, bütün bunların tamamı, münafık güçlerin ve müstekbir liderlerinin kirli hedeflerini ve durumunu göstermektedir. Bu durum, Trump’ın Şeytan Krallığına gerçekleştirdiği ve birçok komplo ve anlaşmayı beraberinde getiren ziyaretinde kendini göstermiştir. Yapılan anlaşma ve komploların tamamı, Amerika’nın menfaatleri doğrultusundadır ve kesinlikle İsrail de ondan yararlanacaktır.
Trump bu ziyaretinde Arabistan tribününden, Filistin ve Lübnan’daki özgür mücahitleri terörizmle suçladı ve kendisinin Suudi Rejimi liderlerinin İsrail karşısındaki iyi duygu ve düşünceleri olarak nitelendirdiği olayı bütün dünyanın duyması ve görmesi için oradan da kameraların gözü önünde işgalci İsrail Rejimine gitti.
Bu durum, bizim Müslüman, özgür ve aziz milletimizin münafık güçlerle olan savaşının durumunun farkında olmasını ve onların bütün komplo ve işgalleriyle Allah-u Teala’ya dayanarak mücadele etmesini gerektiriyor.
Bizim halkımızın aynı Lübnan’dan Gazze’ye, Suriye’den, Irak ve Yemen’e kadar kazanılan zaferlerde bunu kanıtladığı gibi, Allah’ın yardımına nail olmak için sorumluluk kabul etmek ve ciddi bir şekilde hareket etmekten başka seçeneği yoktur.’
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri İslam ümmetinden müstekbir güçler ve onların ajanları ile mücadele etmek için, birlik ve beraberliklerini güçlendirmelerini istedi.
Abdülmelik Husi aynı zamanda, halkın işgalcilerle ve hain uşaklarla mücadele etmek için cephelerde bulunmaya devam etmesini istedi.
Abdülmelik Husi, Yemen halkı saflarında birliğin güçlenmesini vurguladı ve bu bağlamda Yemen’in alimlerinden ve bilginlerinden Mübarek Ramazan ayının onuncu gününde bir kardeşlik ve birlik toplantısı düzenlemelerini istedi.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri şu ifadelerde bulundu: ‘Biz İslam ümmetinin temel meselesi karşısındaki yani Filistin meselesi ve kutsalları karşısındaki ve Filistinli mahkumlarla dayanışma içerisinde olduğumuz konusundaki insani, İslami ve milli duruşumuzda sabit ve kararlı olduğumuzu vurguluyoruz.
Biz aynı zamanda, mazlum Filistin halkı ve onların tanınmış alimleri ile insani ve ahlaki olarak dayanışma içerisinde olduğumuzu ve tağut ve işgalci rejimin bu aziz ve Müslüman halka karşı işlediği korkunç cinayetleri kınadığımızı vurguluyoruz.’