- İran İslam Cumhuriyeti’nin önde gelen büyük taklit mercii ve müçtehitlerinden olan Ayetullah Nuri Hamedani, dün halktan bir grubu kabulünde özellikle Kuzey Irak Kürt Bölgesel yönetiminin gayrimeşru düzenlemiş olduğu referanduma değinerek, şu önemli açıklamalarda bulundu: ABD ve Siyonistlerin Irak’ı bölmeye çalışmalarının asıl hedefi; bölgede ikinci bir İsrail kurarak, 4 Müslüman ülke olan İran, Irak, Türkiye ve Suriye’yi zayıflatıp, bu ülkelere musallat olmaktır.
Ayetullah Nuri Hamedani, düşmanlarımızın İslam ülkeleriyle müzakereye oturmalarının asıl hedefi; aslında İslam ülkelerine karşı sömürü ve hâkimiyet kurma politikasıdır. Bu İslam ülkeleri, eğer düşmanlarımızla yaptıkları müzakerelerde mutabakata varırlarsa kesin kez bu varılan anlaşmanın doğuracağı ağır bedelleri ödemek zorunda kalacaklardır.
Ayetullah Hamedani, hâlihazırda bölgede özellikle Irak’ta ciddi bir problemle yani; Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Irak Merkezi Hükümeti’nden ayrılma durumuyla karşı karşıyayız.Küresel güçler, özellikle Büyük Şeytan Amerika ve Siyonistler tarih boyunca sürekli olarak çeşitli fitne ve desiselerle İslam ve İran İslam Devrimi’ne karşı birçok senaryolar ürettiler.
Şia âleminin önde gelen büyük taklit mercilerinden Ayatullah Nuri Hamedani konuşmasının bir bölümünde şunlara değindi: Emperyalist küresel güçler ve Yahudi lobileri, Irak’ı bölerek yeni bir Siyonist rejim yaratmaya çalışmaktadır, bu sayede bölgede yer alan dört İslam ülkesi zayıflatılacak ve düşmanın hegemonyasına girmiş olacak.
Kum İlim Havzası büyük üstatlarından Ayetullah Nuri Hamedani, düşmanın bu fitneleri karşısında mücadele etmenin tek yolunun güçlü silahlara sahip olmak ve savunma sanayine ağırlık verilmesi olduğunun altını çizdi.
Ayetullah Nuri Hamedani, düşmanlarımızın bölge de yeni bir terör grubu oluşturmasına izin verilmemesi ve bu konuda her 4 ülkenin de yetkililerinin ortak bir çerçevede hareket etmeleri gerektiğini söyledi.
Ayetullah Hamedani, hak ile batılın savaşının daimi olduğunu ve kıyamete kadar da böyle devam edeceğini hatırlatarak şunlara değindi: hakkın olduğu her yerde, mutlaka batılda olmuştur fakat Allah batılın hakka karşı zafer kazanmasını istememektedir, gerçi düşmanlarımız şimdiye dek birçok kez hakkı yok etmeye ve ortadan kaldırmaya yeltenmişlerdir ancak başarılı olamamışlardır.
Dünya, rahmetli İmam Humeyni’yi (r.a) asrımızın putkıranı ve küresel güçlerle mücadele sembolü olarak tanımaktadır, bu büyük mücahit din alimi ve fakih, İslam dini ve mazlumlar için birçok değerli hizmetler yapmıştır.Bu büyük fakih, müçtehit, din âlimi ve mübariz, İslam toplumu ve mazlumlar için düşman karşısında nasıl mücadele edilir noktasında iyi bir örnek teşkil edebilir.
Yüce Allah’ın göndermiş olduğu peygamberler, bir elinde Allah’ın kitabı ve bir elindeyse cihat aletiyle insanları hidayet etmek adına mebus olmuşlardır. Din âlimleri de aynı güzergâhta hareket etmeli ve bu temel ideoloji üzere düşmanlarla mübareze etmeli ve İslam dini ve Müslümanların asıl temel esaslarını korumak için düşmana karşı mücadele etmelidir.