Bayram namazı (Arapça: صلاة العيد); Müslümanların Fıtır (Ramazan) bayramı veya Kurban Bayramı'nın ilk günü güneşin doğmasından sonra kıldığı namazdır. Şiaların itikadına göre İmam’ın huzuru döneminde bayram namazını cemaatle kılmak farzdır ve gaybet döneminde ise müstehaptır.
İçindekiler
1 Kur’an ve Rivayetlerde Bayram Namazı
2 Bayram Namazının Vakti
3 Bayram Namazının Kılınışı
4 Bayram Namazının Adap ve Hükümleri
5 Kaynakça
6 Bibliyografi
Kur’an ve Rivayetlerde Bayram Namazı
Rivayetler esasınca “قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَکیٰ[1] ayetindeki “تزکی (tezakka) kelimesinden ve aynı şekilde “وَ ذَکرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّیٰ[2] ayetindeki “فَصَلَّیٰ” (fesalla) kelimesinden maksadın fitre zekâtı vermek ve bayram namazı kılmak olduğu belirtilmiştir.[3]
Cabir’den nakledildiği üzere, Allah Resulü (s.a.a) bayram günü bütün aile fertlerini dışarıya çıkarırdı.[4]
Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah-u Teâlâ Ramazan ve Kurban bayramı gününde yeryüzüne inayetle bakar. Dolayısıyla Allah’ın rahmetinin size ulaşması için evlerinizden dışarıya çıkın.[5]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Bayram namazı için evinden dışarı çıkan kimsenin en iyi elbiselerini giymesi ve en iyi kokuları sürmesi güzeldir.[6]
İbn Ömer’den nakledildiği üzere, Allah Resulü (s.a.a) bayram namazına yaya olarak gider ve yaya olarak geri dönerdi.[7]
Ebu Rafi’den nakledildiğine göre: Allah Resulü (s.a.a) bayram namazına yaya olarak gider, bayram namazını ezansız ve ikamesiz eda eder ve geldiği yol dışında başka bir yoldan yine yaya olarak dönerdi.[8]
İmam Ali’nin (a.s) bayram gününde evinden dışarı çıktığı andan itibaren şehrin (Kufe) dışındaki bayram namazının kılındığı yere varıncaya kadar tekbir getirdiği rivayet edilmiştir.[9]
Bayram Namazının Vakti
Bayram namazının vakti güneşin doğuşundan güneşin zevaline (şer’i öğle vaktine) kadardır ve (kılınamaması durumunda) kazası yoktur.[10] Kurban Bayramı namazını güneş yükseldikten sonra kılmak müstehaptır. Ramazan Bayramı'nda ise, güneşin yükselmesinden sonra iftar edilip, fitre zekâtı verildikten sonra bayram namazını kılmak müstehaptır.[11]
Bayram Namazının Kılınışı
Bayram namazı iki rekâttır; Birinci rekâtta Fatiha ve sure okunduktan sonra, beş defa tekbir alınmalı; her tekbirden sonra bir kunut okunmalı ve beşinci kunuttan sonra bir tekbir daha alınıp rükûya gidilmeli ve iki secde yapılmalıdır. Tekrar ayağa kalkılıp ikinci rekâtta dört tekbir alınmalı ve her tekbirden sonra bir kunut okunmalıdır. Beşinci tekbir alındıktan sonra rükûya gidilmeli; rükûdan sonra iki secde yapılıp, teşehhüt okunmalı ve selâm verilmelidir.
Bayram namazı için okunması gereken özel bir sure yoktur. Fakat birinci rekâtta Şems (91. sure), ikinci rekâtta Gâşiye (88. sure) surelerinin veya birinci rekâtta A'lâ (87. sure), ikinci rekâtta Şems Surelerinin okunması müstehaptır.
Bayram namazı kunutlarında her türlü dua ve zikrin okunması yeterlidir; ancak sevap umularak şu duanın okunması daha iyidir:
اَللَّهُمَّ اَهْلَ الْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ وَ اَهْلَ الْجُودِ وَالْجَبَرُوتِ وَ اَهْلَ الْعَفْوِ وَالرَّحْمَةِ وَ اَهْلَ التَّقْوَى وَالْمَغْفِرَةِ اَسْأَلُكَ بِحَقِّ هَذَا الْيَوْمِ الَّذِى جَعَلْتَهُ لِلْمُسْلِمِينَ عيِداً وَ لِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَليْهِ وَ آلِهِ ذُخْراً وَ شَرَفاً وَ كَرَامَةً وَ مَزِيداً اَنْ تُصَلِّىَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ اَنْ تُدْخِلَنِى فِى كُلَّ خَيْرٍ اَدْخَلْتَ فِيهِ مُحَمَّداً وَ آلَ مُحَمَّدٍ وَ اَنْ تُخْرِجَنِى مِنْ كُلِّ سُوءٍ اَخْرَجْتَ مِنْهُ مُحَمَّداً وَ آلَ مُحَمَّدٍ صَلَوَاتُكَ عَلَيْهِ وَ عَلَيْهِمْ اَللَّهُمَّ اِنّى اَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا سَأَلَكَ بِهِ عِبَادُكَ الصَّالِحُونَ وَ اَعُوذُ بِكَ مِمَّا اسْتَعَاذَ مِنْهُ عِبَادُكَ الْمُخْلَصُونَ[12]
Okunuşu: "Allahumme ehle'l kibriyâi ve'l azemeti ve ehle'l cûdi ve'l ceberûti ve ehle'l afvi ve'r rahmeti ve ehle't takva ve'l mağfire. Es'eluke bihakki haze'l yevmillezî ca‘eltehu li'l muslimîne îyda ve li Muhammedin sallallahu aleyhi ve âlihi zuhren ve şerefen ve kerameten ve mezîden en tuselliye ala Muhammedin ve a'li Muhammedin ve en tudhilenî fî kulli hayrin edhalte fîyhi Muhammeden ve â'le Muhammedin ve en tuhricenî min kulli sûin ehrecte minhu Muhammeden ve â'le Muhammedin salavatuke aleyhi ve aleyhim. Allahumme innî es'eluke hayre ma seeleke bihi ibaduke's salihûn ve eûzu bike mimmesteaze minhu ibaduke'l muhlesûn."
Anlamı: Allah'ım! Ey ululuk ve azamet sahibi, ey cömertlik ve ceberut sahibi, ey af ve rahmet sahibi! Müslümanlar için bayram ve Muhammed (Allah ona ve Ehlibeyti'ne rahmet etsin) için birikim, şeref ve artış vesilesi kıldığın bu gün hakkına, senden Muhammed ve Ehlibeyti'ne rahmet etmeni, Muhammed ve Ehlibeyti'ni kattığın her hayra beni de katmanı ve Muhammed ve Ehlibeyti'ni (rahmet ve selâmın ona ve onlara olsun) çıkardığın her kötülükten beni de çıkarmanı diliyorum. Allah'ım! Senden, salih kullarının istediği şeylerin en iyisini istiyorum ve salih kullarının sana sığındığı şeylerden ben de sana sığınıyorum.
Bayram namazı reca (Allah'ın emrine uygun düşeceği ümidiyle) niyetiyle kılınırsa, namazdan sonra reca niyetiyle iki hutbe de okunmalıdır; ancak bu hutbelerin gaybet asrında terk edilmesi de (okunmaması) caizdir.[13]
Bayram namazının kunut ve tekbirlerinde şüphe edilirse, şüphe edilen kunut veya tekbirlerin yeri geçmemişse, az yapıldığına karar verilmelidir.[14]
Bayram namazında secdenin biri veya teşehhüt unutulursa, namazdan sonra recâ (Allah'ın emirlerine uygun olması umuduyla) yerine getirilmesi, müstehap ihtiyattır. Günlük namazlarda yapıldığı takdirde sehiv secdesini gerektiren bir iş bayram namazında yapılırsa, müstehap ihtiyat gereği namazdan sonra recâ niyetiyle iki sehiv secdesi yapılmalıdır.[15]
Bayram namazında ezan ve ikame yoktur. Elbette müezzinin üç defa “الصلاة” (es-Salat) demesi müstehaptır.[16]
Bayram Namazının Adap ve Hükümleri
Mescidu'l Haram'da Ramazan Bayramı Namazı
Ramazan ve Kurban Bayramı namazları, masum İmam'ın (ona selâm olsun) huzuru döneminde farzdır ve cemaatle kılınması gerekir. İmam'ın (ona selâm olsun) gaybette olduğu şu dönemde ise, müstehaptır. Farz ihtiyat gereği, cemaatle kılınmamalıdır. Ancak recâ niyetiyle (Allah'ın emrine uygun düşeceği ümidiyle) cemaatle kılınmasının sakıncası yoktur. Veliyyi Fakihin veya onun tarafından izinli olan kimselerin cemaatle kıldırmalarının sakıncası yoktur.[17]
Ramazan Bayramı günü bayram namazından önce hurma ile iftar etmek, Kurban bayramı günü ise, namazdan sonra bir miktar kurban eti yemek müstehaptır.[18]
Ramazan Bayramı gecesi, akşam ve yatsı namazının; bayram günü sabah, öğle ve ikindi namazlarının, yine Ramazan Bayramı namazının ardından şu tekbirleri söylemek müstehaptır:
اَللَّهُ اَكْبَرُ اَللَّهُ اَكْبَرُ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَ لِلَّهِ الْحَمْدُ اَللَّهُ اَكْبَرُ عَلَى مَا هَدَانَا[19]
Okunuşu: "Allahu ekber, Allahu ekber, la ilâhe illellah, vallahu ekber, Allahu ekber, ve lillahi'l hamd, Allahu ekberu ala ma hedana."
Anlamı: Allah en büyüktür; Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilâh yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en büyüktür ve bütün hamd ve övgüler Allah'a mahsustur. Bizi doğru yola hidayet eden Allah en büyüktür.
Kurban Bayramı'nda, insanın bayram gününün öğ-le namazıyla başlayıp on ikinci günü (ayın 12. günü) sabah namazıyla biten on namazın ardından önceki hükümde açıklanan tekbirleri ve ardından şu zikri demesi müstehaptır:
اَللَّهُ اَكْبَرُ عَلَى مَا رَزَقَنَا مِنْ بَهِيمَةِ اْلاَنْعَامِ وَالْحَمْدُ للَّهِ عَلَى مَا اَبْلاَنَا
Okunuşu: "Allahu ekberu ala ma rezekena min behîmeti'l en’ami ve'l hamdu lillahi ala ma eblana."
Anlamı: Bize hayvanları rızk olarak veren Allah en büyüktür. Bizi imtihan eden Allah'a hamd olsun.
Fakat Kurban Bayramı'nda insan Mina'da olursa, bayram günü öğle namazıyla başlayıp zilhiccenin on üçüncü günü sabah namazıyla biten on beş namazın ardından bu tekbirleri okuması müstehaptır.[20]
Bayram namazından önce gusletmek, dua kitaplarında açıklanan duaları namazdan önce ve sonra sevap ümidiyle okumak müstehaptır.[21]
Bayram namazında yerin üzerine secde etmek, tekbirleri alırken elleri kaldırmak ve namazı sesli kılmak müstehaptır.[22]
Bayram namazının üstü kapalı yerde kılınması mekruhtur.[23]
Kaynakça
A’la Suresi; 14.
A’la Suresi; 15.
Allame Tabatabai, El-Mizan, c. 20, s. 269.
Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
Kenzu’l Ummal, c. 8, s. 548.
Deaimu’l İslam, c. 1, s. 185.
Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
Biharu’l Envar, c. 88, s. 118; Bu rivayet benzer bir rivayette İbn Ömer’den Peygamber Efendimiz (s.a.a) hakkında nakledilmiştir, Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 273.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 273.
Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 247.
Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 273.
Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 274.
Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 274.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
Bibliyografi
Kur’an-ı Kerim.
İmam Humeyni, Tovzihu’l Mesail, Müessese-i Tenzim ve Neşri Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1387.
İmam Humeyni, Tahriru’l Vesile (Farsça Tercümesi), Müessese-i Tenzim ve Neşri Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1386.
İbn Hayyun, Numan b. Muhammed Magribi, Deaimu’l İslam, muhakkık: Feyzi, Asıf, Müessese-i A’lu’l Beyt (a.s), Kum, 1385.
Ali b. Hisam, Kenzu’l Ummal fi Süneni’l Ekvali ve’l Ef’al, Müessesetu’r Risale, Beyrut, 1413 / 1993.
Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Daru İhyau’t Turasu’l Arabi, Beyrut, 1403.
Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, Camiayı Müderrisin, Kum.