"İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir." Bakara/207
Ayetullah Safi Gulpaygani Leyletü'l Mebit’in önemi hakkında ve Müminlerin Emiri olan Hz. Ali’nin Peygamber Efendimizi (s.a.a) canıyla nasıl koruduğunu anlattı.
Peygamber Efendimizin (s.a.a) daveti tüm Arap yarımadasına yayılmaya başlamıştı. Düşünen ve akil insanlar ona yön çevirmiş, günden güne putperestlerin, Ebu Cehil ve Ebu Süfyan gibilerinin cehaletine son verilmiş, İslam’ın sıcak ve kucaklayıcı daveti iyiden iyiye kalplerde yer tutmaya başlamıştı. Bu sayede Araplar cehaletten uzaklaşıp Allah Resulü'ne yaklaşmış ve İslam dininin dairesi artık daha da genişlemişti. Sonuç olarak Yesrib’in ileri gelenleri Hz. Peygamber'in yanına gelerek Allah Teâlâ'nın hicret programının mukaddimesini hazırlamıştı.
İslam düşmanları ve müşrikler Peygamber Efendimizi (s.a.a) öldürmek için ortak bir karar aldılar. Bundan dolayı Hz. Nebi'nin (s.a.a) evine toplu bir şekilde saldırmayı planladılar. Allah Teâlâ bu komployu bildiği için Peygamber Efendimizi uyardı ve yerine Hz. Ali’yi bırakmasını emretti. Hz. Peygamber (s.a.a) Rebiülevvel ayının ilk günü gece yarısı evinden ayrılarak Medine’ye doğru yola koyuldu. Hz. Ali (a.s) ise Peygamberimizin gittiği belli olmasın diye onun yatağına yattı. İşte bu olaydan dolayı Allah Teâlâ Bakara suresinde şöyle buyurmuştur:
و مِنَ النَّاسِ مَن يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ وَ اللّهُ رَؤُوفٌ بِالْعِبَاد
"İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir." Bakara/207
Bu ayeti kerime hiç kuşkusuz Hz. Ali’nin (a.s) cesareti ve fedakârlığı hakkında nazil olmuştur.
Netice itibari ile Leyletü'l Mebit’te olan olaylar ve ayetin nüzul sebebi açıkça Hz. Ali (a.s) hakkında olduğunu beyan etmektedir. Leyletü'l Mebit çok büyük ve azim bir vakıadır. Biz bu olayı şerh ve tefsir etmeliyiz; Bu Hz. Ali (a.s) için çok büyük bir iftihar ve fazilettir. Bu fazilet ve iftihar İslam ümmeti içerisinde kimseye nasip olmamıştır. Hz. Ali (a.s) bu konularda öne çıkan tek şahsiyettir. Elbette geçmişte yaşanan bu olay ve faziletler aynı zamanda velayet ilkesinin ne kadar doğru olduğunu vurgulayan bir diğer noktadır.
الحمدلله الذی جعلنا من المتمسکین بولایه مولانا امیرالمومنین و الائمه المعصومین علیهم صلوات الله اجمعین