Bahreyn Âlimlerinin Önemli ve Sert Bildirisi

 Bahreyn âlimleri yayınladıkları bildiride vurgu yaptılar: Bahreyn milletinin yolu ve hedefi, değerlerin yüceltilmesi, insanın kemali ve keramete ulaşmak yolunda ilahi peygamberlerin ve elçilerin yolu ve hedefidir ki bu yolda anlatılamaz birçok zorluk ve sorunlarla karşılaşmışlardır. Bu yüzden bu yolda karşılaşacağımız her şey bizim için kolay olacaktır.

Bu bildirinin tam metni şöyledir:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِیمِ

الحمدُ للهِ ربِّ العالمین، وأزکى السَّلام على خاتم الأنبیاء والمرسلین نبینا الکریم محمد صلّى الله علیه وآله الطیبین الطاهرین

Bahreyn milletinin yolu ve hedefi, değerlerin yüceltilmesi, insanın kemali ve keramete ulaşmak yolunda ilahi peygamberlerin ve elçilerin yolu ve hedefidir ki bu yolda anlatılamaz birçok zorluk ve sorunlarla karşılaşmışlardır. Bu yüzden bu yolda karşılaşacağımız her şey bizim için kolay olacaktır.

Hapis, işkence, katletmek, namuslara ve dine el uzatmak gibi Firavunların, Nemrutların ve diğer tağutların yöntemi olan büyük cinayetler, tarih boyunca reformcu ilahi insanların iradesini azaltmamış, bozguncuların zorbalıklarına rağmen reform yolu sağlam bir şekilde kalmış ve tüm yeryüzünde gelişip rüşt etmiştir.

Bugün biz millet, bu yıkıcı diktatör nizama diyoruz ki din, halkın canı, namusları, malları, evlatları ve sahip oldukları diğer şeylerle husumetin, zulmün ve asiliğin yeryüzünde köklerinin kesilmesi için azim ve iradelerin artmasından başka bir sonucu olmayacaktır. Bu millet yol ne kadar uzarsa uzasın açıkça müsamaha etmeyeceğini ve yolundan dönmeyeceğini irade etmiş ve bu iradeyi tüm alanlarda ve tüm dillerde beyan etmiştir.

Aşağıdaki bildiri birçok olayı açıklandığı üzere kapsamaktadır:

    Kadınların sadece görüş bildirdiği ve muhalif sözler beyan ettiği için tutuklanması büyük bir yanlıştır; İslami ve Arabi gayret ve kanı o kadar kaynatmaktadır ki saldırgan yere vurulmadan ve şeref korunmadan sakinleşmeyecektir.

Bizler şimdiye kadar şerefi himaye etmek ve namusları korumak için şekillenen yiğitlerin ve gayretlilerin hışmını, her sözü, tutumu ve gösteriyi değerli biliyor, namusları ve değerleri koruma yolunda şehit olmayı Yüce Allah katında şahadetlerin en üstün derecesi kabul ediyoruz.

    Bahreyn’de “Aile Kanunu” diye adlandırılan şey hususunda ilan ediyoruz ki onun hiçbir meşruiyeti yoktur, hatta Caferi fıkhına uygun olarak tasarlansa bile; çünkü onun ilk başta tasarlandığı gibi kalması ve devamı için hiçbir garanti ve güvence yoktur; bu hususta âlimler genişçe ve yeterli miktarda konuşmuşlardır. Zira her insaflı kişi açıkça anlıyor ki bu kanunun incelenmesi için oluşturulan komisyonun üyeleri isteğe göre seçilmiştir ve aynı şekilde bu komisyonun hiçbir itibarı ve yeri yoktur.

Bizler tekrar vurguluyoruz ki halkın görüşünün ve Şii merceiyetinin görüşünün desteği altında olmaksızın bu kanun şeri’ olarak batıldır; hem şeri’ ve dini açıdan ve hem de kanuni açıdan. Bu acımasız husumet, Bahreyn’de Şiilere yapılan en büyük tecavüzdür; bizler bu husumet karşısında boyun eğmeyeceğiz; bunun bedeli ne olursa olsun. Bu asilik mutabıkınca yapılacak her hüküm ve yargılama, “Aile Kanunu” örtüsü içinde, tağut hükmünce verilen hüküm yerinde olacaktır. Yüce Allah’ın buyurduğu gibi: “Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? Tağut’u inkâr etmeleri gerekirken, ona giderek onun huzurunda muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları yoldan çıkartıp içinden çıkamayacakları derin bir sapıklığa atmak istemektedir.” (Nisa/60)

    Âlimlerin ve ister erkek ister kadın faal kişilerin bir söz veya sadece muhalif bir yazı (twit) yüzünden hedef alınması ve bir müddet önce bir gazetenin kapatılması gerçekte bu rejimin iddia ettiği demokrasinin naşına vurulan son çividir ve iki gözü olan herkes izan edecektir ki bu rejim beyin kemiklerine kadar diktatördür. Halkın reform ve değişim için yaptıkları talepler tek çözüm yoludur ve memleket onsuz ebede kadar istikrara ulaşamayacaktır.

ولا حول ولا قوة إلا بالله العلی العظیم

Bahreyn Âlimleri

10 Temmuz 2017