Ebedi Azap (3)

Kimler Ebediyen Azap Görecekler?

İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur:

ولا يخلّد اللّهُ في النّار إلاّ أهل الكفر والجحود وأهل الضلالة والشّركِ

Şüphesiz Allah-u Teala sadece küfür, inkar, dalalet ve şirk ehlini ebedi olarak ateşte tutacaktır. Allah kafir ve müşrikler dışında kimseyi ebediyen ateşte bırakmayacaktır. Sonunda yaptığı iyi amellerin karşılığını görecektir. Ayette şöyle buyurulmuştur:

َمَنْ يَعْمَلْ مِثْقالَ ذَرَّة خَيراً يَرَهُ

Artık kim, bir zerre ağırlığı hayır yapmışsa görür onu. (Zelzele suresi, 7. ayet) [ Bihar’ul Envar, 8. cilt, 27. bölüm, 1. hadis]

Cennet ve cehennem şu anda var mıdır?

Eba Salt şöyle diyor: İmam Cafer-ı Sadık (a.s)’a ‘Acaba cennet ve cehennem şu anda mevcut mudur’ diye sorduğumda İmam (a.s) : Evet, Allah’ın Resulü (s.a.a) miraç gecesi cennet ve cehennemi görmüştür.’ diye buyurdu.

Eba Salt: Bazılarına göre cennet ve cehennem henuz yaratılmamıştır.

İmam (a.s)  buyurdu:Kim cennet ve cehennemin varlığını inkar ederse biz onlardan onlar da bizden değildir. Peygamberi ve bizi yalanlamıştır. Böyle bir kimse veyaletimizden ve bizden uzaktır ve ebediyen cehennemde kalacaktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:

İşte bu munkirlerin inkar ettiği cehennem, onlar, cehennem ateşiyle kaynar su arasında dolaşır dururlar. Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Miraca götürüldüğümde gece Cebrail beni cennete götürdü ve orada bana bir hurma verdi; ben onu yedim; bu benim sulbümde nutfeye dönüştü; yeryüzüne döndüğümde Hatice'yle bir araya geldim ve o, Fatıma'ya hamile kaldı. O zamandan beri ne zaman cennet kokusunu arzuluyorsam Fatıma'yı kokluyorum. ( Şeyh Saduk, Uyun ul Ahbar'ir Rıza, c. 1 ve 2, s. 99-101, Çeviri: Saidi Muhammed Bakır ve Rızayi Abd-ul Huseyn)

Cennet ve cehennem şu anda mevcuttur

Biz, cennet ve cehennemin şimdi de varolduklarına inanmaktayız. Şeyh Mufid buyuruyor ki: Cennet ve cehennem, şimdi vardır; rivayetler onların varlığına tanıklık etmekte ve ulema da bu konuda ittifak içerisindedir." (Evail- eli Magalat, s. 141)

Kur’an ayetlerinde de cennet ve cehennemin şu anda mevcut olduğu beyan edilmiştir. Ayette şöyle buyurulmuştur:

وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً أُخرى

 عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهى

 عِنْدَها جَنّةُ المَأْوى

Ve andolsun ki onu, inerken bir kere daha gördü.

En son sidrenin yanında.

Mev'â cenneti de yanındaydı. (Necm suresi, 13-15. ayetler)

Peygamber Efendimiz (s.a.a) Cebrail’i Sidretü'i-müntehâ'nın yanında görmüştü. Sidretü'i-müntehâ yakınında Mev'â cenneti vardı. Başka bir ayette sakınan mü’minlere müjde, kafirlere ise uyarı niteliğinde cennet ve cehennem söylenmiştir.

Yine başka bir ayette cennet ve cehennemden bahsederek şöyle  buyurulmuştur:
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, korunanlar için hazırlanmış cennete koşun! (Al-i İmran suresi, 133. ayet)

Kâfirler için hazırlanmış ateşten sakının! (Al-i İmran suresi, 131. ayet)

Ama cennet ve cehennemim yeri tam olarak bilinmemekte sadece cennetin yukarıda olduğu bazı ayetlerden anlaşılmaktadır:

وَ فِي السَّماءِ رِزْقُكُمْ وَما تُوعَدُونَ

Ve gökte de rızkınız ve size vaadedilen var.(Zariyat suresi, 22. ayet)