Osman’ın hilafeti döneminde mali ve idari düzen bir hayli bozulmuştu. Onun Beytü’l-Maldan (devlet bütçesinde) yüzde yüz gayri meşru ve caiz olmayan şekilde tasarruf etmesi herkes tarafından biliniyordu. Aynı şekilde Emevi oğulları ve yakınlarından, liyakatsiz kişileri önemli devlet mevkilerine yerleştirmişti. Muhacir ve Ensar’dan layık kişileri ise görevden uzaklaştırıp İslam ümmetinin yazgısını Emevi oğullarının eline teslim etmişti. Bu da halkın öfkesine ve itirazlarına sebep oldu. Müslümanların, valilerin ve komutanların değiştirilmesine yönelik mükerrer isteklerini ve tepkilerini önemsememesi, halkın ayaklanmasına ve kendisinin de öldürülmesine sebep oldu Bu olaylardan sonra halk İmam Ali (a.s) biat etti. Bu nedenle, Osman’ın öldürülmesinden sonra kurulan Ali hükümeti inkılâpçı bir hükümetti ve halkın önceki zulüm ve yolsuzluklara karşı isyanının ürünüydü.
Osman hükümetinin fesatlarından birisi de; Peygamber’in (s.a.a) Taif’e sürgün ettiği ve önceki halifelerin geri getirmeye cesaret edemedikleri “Hekem b. Ebu’l Âs” ve oğlu “Mervan”ı Medine’ye geri getirmesi ve kızını Mervan’la evlendirmesiydi. Hatta daha da ileri giderek onu hilafet müsteşarlığına getirdi. Halkı öfkelendiren önemli konulardan bir de bu idi.
Osman’ın evi kırk dokuz gün süreyle inkılâpçılar tarafından muhasara edilmişti.(54)) Osman ne zaman yumuşaklık göstermek isterse Mervan halkın öfkesini daha da kabartıyordu. Sonuçta öfkeli Müslümanlar Osman’ın evine saldırıp onu öldürdüler.