Nefsi eğitip yetiştirmenin, seyr ve süluk edip Allah'a yakınlık makamına erişmenin yollarından biri de insanın içinde kökeni olan ahlakî fazilet ve değerleri yetiştirmektir. Güzel ahlak insanın melekutî ruhuyla uyum sağlayan değerlerdir. Bu değerleri yetiştirmekle yüce Allah'a yakınlık (kurb) makamına erişinceye kadar insanın insaniyeti gittikçe mükemmelleşir. Alemlerin rabbinin kutlu zatı bütün kemallerin kaynağıdır ve insan yüksek alemden olduğu için, pâk ve pisliklere, günahlara bulaşmamış fıtratıyla yüksek alemle uyumlu olan insanî kemalleri tanımakta ve doğal olarak onlara temayül etmektedir. Dolayısıyla bütün insanlar, bütün asırlarda adalet, fedakârlık, doğruluk, dürüstlük, bağış, emanetdarlık, hayır severlik, cesaret, sabır, tahammül, ilim, iyilik etme, mahrum ve zayıf düşenleri savunma, teşekkür etme, eli açıklık, cömertlik, sözünde durma, tevekkül, tevazu, af ve bağış, yumuşaklık ve halka hizmet etmek gibi güzel ahlakınç iyi oluşunu idrak etmektedirler.
Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:
"Onu (nefsi) arındırıp temizleyen gerçekten kurtuluş bulmuştur. (Andolsun) nefse ve ona bir düzen içinde biçim verene; sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve sakınmasını ilham edene. Onu arındırıp temizleyen gerçekten kurtuluşa ermiştir. Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp saran da, elbette yıkıma uğramıştır."[1]
Ahlakî özellikler tekrarlanınca nefiste etki bırakıp meleke ve insanın varlığının bir parçası halini alırlar. O’nun yapıcılığında, niceliğinde ve hatta ne oluşunda etkilidirler. Dolaysıyla İslam'ın ahlaka karşı özel bir dikkati vardır. Ahlakîyat İslam’ın büyük bir bölümünü teşkil etmektedir. Ahlak hakkında yüzlerce ayet-i kerime ve hadis-i şerife vardır. Hatta Kur'an-ı Kerimdeki ayetlerin çoğunluğunu ahlakî buyruklar teşkil etmektedir ve kıssaların büyük çoğunluğu bile ahlakî bir hedef taşımaktadırlar. Öyle ki Kur'an-ı Kerim'i aynı zamanda eşsiz bir ahlak kitabı olarak da tanıtabiliriz.
gül
Esasen nefsi temizleyip arındırmak ve güzel ahlakı eğitmek peygamberlerin büyük hedeflerinden biri idi. Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) de kendisinin peygamberliğe gönderilişinin hedefini ahlakî değerleri yetiştirip mükemmelleştirme olarak tanıtarak şöyle buyuruyor:
"Ben Allah tarafından ahlakî değerleri tamamlamak için gönderildim."[2]
Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) halka şöyle buyuruyorlardı:
"Size ahlakî değerleri tavsiye ediyorum. Zira Allah-u Teâlâ beni bunun için göndermiştir."[3]
Resulullah (s.a.a) yine buyurmuşlardır ki:
"Kıyamet sahrasında insanın amel terazisine güzel ahlaktan daha faziletli bir şey bırakılmaz."[4]
[1]- Şems / 9.
[2]- Müstedrek-ul Vesail, c.2, s.282.
[3]- Bihar-ul Envar, c.69, s.375.
[4]- Kafi, c.2, s.99.