Hz. Fatıma’nın (s.a) Sözü Peygamberin (s.a.a) Sevinç Kaynağı
Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurdu; “(Ey müminler!) Peygamberi, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın.”[1] (yani Peygamberi saygıyla çağırınız) ayeti indiğinde ben Resul-i Ekrem’e (s.a.a) “Ey Allah Resulü” diye hitap ettim. Ancak O, kendisine (babacığım) diye seslenmemi istiyordu. Üç kez “Ey Allah Resulü” diye hitap ettim, ancak bir cevap vermedi. Sonunda bana şöyle buyurdu; “Ey Fatıma! Bu ayet senin hanedanın ve neslinden gelenler hakkında inmemiştir. Sen benden, bende sendenim. Ayet, Kureyş’in şefkatsiz, kaba insanları ve onların bencillikleri ve kibirliler hakkında inmiştir. Sen bana “Ey babacığım” diye hitap et! Şüphesiz ki senin beni böyle çağırman kalbime huzur veriyor ve Allah’ı daha çok hoşnut ediyor.”
“Misbahu’l-Envar” adlı kitapta Emirü’l-Müminin Ali’den (a.s) Hz. Fatıma’ya (s.a) şöyle buyurduğu nakledilir; “Allah Resulü (s.a.a) bana şöyle buyurdu; “Sana salâvat göndereni Allah bağışlar ve cennette bulunduğum yerde bana kavuşturur.”
Hz. Fatıma’nın (s.a) Açlığı ve Peygamberin (s.a.a) Duası
Merhum Kuleyni, İmam Muhammed Bakır’ın (a.s) Cabir b. Abdullah Ensari’den şöyle rivayet ettiğini nakleder; “Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatıma’yı (s.a) görmek için dışarı çıktı. Bende O’nunla birlikteydim. Resul-i Ekrem’in (s.a.a) evinin kapısına vardığımızda elini evin kapısına koydu ve şöyle seslendi: “Selam olsun size”! Hz. Fatıma (s.a) selam olsun sana ey Allah’ın Resulü!” diye cevap verdi.
Resul-i Ekrem içeri girebilir miyim?” diye buyurdu. Hz. Fatıma (s.a) girebilirsiniz ey Allah’ın Resulü!” dedi.
Peygamber (s.a.a) yanımdakiyle birlikte içeri girebilir miyim diye buyurdu.
Hz. Fatıma (s.a); “başımda örtü ve yüzümde peçe yok” dedi.
Peygamber (s.a.a); “çarşafının bir köşesiyle başını kapat!” diye buyurdu. Fatıma (s.a) başını kapattıktan sonra Resul-i Ekrem (s.a.a); “Selam olsun sana!” diye hitap ederek selam verdi. Fatıma (s.a); “Selam olsun sana ey Allah’ın Resulü” diyerek babasını karşıladı.
Resul-i Ekrem (s.a.a); “İçeri girmemiz için izin var mı?” diye buyurunca, Fatıma (s.a) babasını içeri aldı.
Resul-i Ekrem bu kez de yanımda olan kişide girebilir mi? diye sorunca
Hz. Fatıma (s.a); “Evet, byurun birlikte içeri giriniz” dedi.
Cabir der ki; “Resul-i Ekrem (s.a.a) ile birlikte içeri girdim. Fatıma’nın yüzünün sarardığını ve benzinin solduğunu fark ettim.
Resul-i Ekrem (s.a.a) bunun sebebini sordu.
Hz. Fatıma (s.a); “Ey Allah’ın Resulü! Şiddetli açlıktandır” diye cevap verdi.
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurdu; “Ey açları doyuran, azlıkları telafi eden (çoğaltan) rabbim! Kızım Fatıma’yı doyur!...
[1] -Nur, 63.