Neden İmam Hüseyin (a.s.) için matem tutuyoruz?
Haberdar ol, kesinlikle ve yakın gelecekte olduğun zaman benim babalarımı başının üstünde ve seni Melek-ul-mevt (ölüm meleği) Azrail’e ısmarladıkları halde göreceksin. O halde sana verecekleri müjde her şeyden üstün ve yüksektir ve Azrail’in sana doğru bir merhametli anneden bile daha merhametli ve şefkatli olacağını göreceksin.’
Adı geçen kitabın başka bir yerinde İmam Cafer-i Sadık (a.s.) şöyle buyurur: ‘Kıyamet günü Hz. Muhammed’in (saa) şiaları nerdeler diye çağırırlar. Halkın içinden sayılarını Allah’tan başka kimse bilmeyen bazı kişiler ayağa kalkarlar. Sonra İmam Hüseyin’in (a.s.) mezarını ziyaret edenler nerdeler diye çağırılır. Bir çok kişi ayağa kalkar. Onlara şöyle denir: İstesiğiniz kişilerin elini tutup cennete götürün. Ziyaret edenlerden olan her kişi başkalarından istediğinin elini tutup cennete götürür.
Kısacası, bu konular Cenabı Allah’ın kendi velisi İmam Hüseyin’e (a.s.) verdiği özel lütuflardandır ve Onun hakkında ise hiç bir soru ve kuşku nedeni mevcut değildir, çünkü Allah’ın yaptığı hiç bir iş beyhude ve hikmetsiz olmadığı gibi bu konuda ona dahildir.
İmam Hüseyin’in (a.s.) bütün varlığını Cenabı Allah yolunda kurban edip Allah’ın karşısında bütün varlığından geçip kan revan içinde kaldığı ve bütün sevdiklerinin birer birer gözleri önünde çiçekler gibi yere düşmesine tanık olduğu gibi Cenabı Allah da Onun için her şeyden geçti ve Ona aşk ile muhabbet beslemeyi kurtuluş vesilesi, Onun için ağlamayı günahların afedilmesi nedeni ve onu ziyaret etmeyi kendisi için yaklaşma aracı olarak belirledi.
Günümüzde, İmam Hüseyin’in (a.s.) adı ve zikri kaybolmadan ziyade günden günden Onun aşıklarının sayısı artmaktadır ve Ona yas tutanlar her gün öncekinden daha çok Cenabı Allah’ın koyduğu görevlerden biri olan İmam Hüseyin matem törenini daha görkemli düzenlemeye çalışıyorlar.
Elbette, bir şeyi unutmayalım: herkesin çok iyi hatırlaması gereken nokta Allah (c.c.)’e takvasıdır. Herkesin istediğini yapıp da günah vücuduna işledikten sonra sadece bir Ya Hüseyin söylemekle kurtulmasını beklerse yanlış düşünmektedir.
Hatırlanması gereken en temel konu Allah’a takvasıdır. Bütün işlerin kabul edilmesi ölçüsü takvalı olmak, Allah’tan korkmak ve inançlı olmaktır. Bu konuya Kur’an-ı Kerim de işaret etmektedir:
انما يتقبل الله من المتقين
‘Allah-u Teala sadece takvalıların amellerini kabul eder.’
Bu fırsatta matemin önemini açıklamaya ve bu büyük ibadeti (İmam Hüseyin (a.s.) için matem tutmak) önemli göstermekle Onun makamı ve yüksek mevkii hakkında kendi bilgimi artırmaya çalıştım.
Ali Rıza Mehdevi