Biz Ehl-i Beyt dostları, Allah’ın adil olduğuna inandığımızdan, Allah Teala’nın insanları güçleri yetmediği şeylerden sorumlu tutmadığına inanıyoruz. Yani, Allah Teala herkesten kudret ve gücü oranında bir takım ödevler istemiş, kimseyi imkan ve yeteneğinden fazlasıyla görevlendirmemiştir.
Yine inanıyoruz ki, Rahman ve Rahim olan Allah, herkese kendi eliyle kazandığını verir; hiç kimseyi başkasının suçuyla cezalandırmaz. Herkesin yaptığını kendisinden sorar ve halkı hükmünü açıklamadığı şeylerle kıyamet günü sorguya çekmez.
İşte bu amaçla iman edenleri cennetle müjdelemeleri, inkarcıları ise cehennemle korkutmaları için peygamberler göndermiş, insanlar aralarında ayrılığa düştükleri şeyde hak üzere hükmetsinler ve doğru yolu bulsunlar diye, o peygamberlerle birlikte kitap ve ölçek de indirmiş ki, bunların gelişinden sonra insanların, yarın kıyamette “Bizi imana çağıran olmadı” diye Allah’a karşı bir hüccet ve özürleri olmasın. “Eğer onları ondan önce bir azaba uğratarak yok etseydik:
Hükmünde hikmet sahibi olan Aziz Allah, bir de son din olan İslam dinini kamil kılmak amacıyla Resulullah (s.a.a)’dan sonra, Hz. Ali (a.s) ilki olmak üzere, masum imamlar tayin etmiş, böylece herkese doğru ve yanlış yolu göstermiştir.
Kimseyi hakikati kabullenmeye zorlamadığı gibi, hakikati bulmak isteyenlerin karşısına zorluk da çıkarmamıştır. Seçim hakkını, gerçek yolu gösterdikten sonra herkesin kendine bırakmıştır. Dileyen şükredenlerden olup Allah’ın yolunu seçer, ya da nankörlük edenlerden olup şeytanın yolunu seçer.
Hz. İmam Cafer Sadık (a.s)’dan şöyle rivayet edilmiştir:
İbrahim bin Ebu Mahmut diyor: “Hz. İmam Rıza (a.s)’a: “Acaba Allah, kullarına güçleri yetmediği şeyleri teklif eder mi? (onlardan ister mi?)” diye sordum. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Bunu nasıl yapar? Halbuki kendisi Kur’an’da: “Ve Rabbin asla kullara zulmedici değildir” (6) buyurmuştur.” (7)
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
Buna göre Allah Teala’nın adaletiyle ilgili olarak yukarıda değindiğimiz hususların ispatı için Ehl-i Beyt mektebinin ikame ettiği delilleri şöyle sıralayabiliriz:
(1)- Zümer: 7
(2)- Zelzele: 7, 8
(3)- Tâhâ: 134
(4)- İnsan: 3
(5)- Vesail-uş Şia c.5 s.391)
(6)- Hac: 10
(7)- Bihar-ül Envar c. 5 s. 11
(8)- Vesail-uş Şia c.1 s.15