O güzel adına “Şehrullah” denir
Sofranda Kur’ani lokmalar yenir
Sende açtı Kur’an gülü âleme
Hayat verdi cümle ölü âleme
Sende nice eşsiz fırsatlar doğar
Sende bize rahmet yağmuru yağar
Sende günahların hepsi pak olur
Gönül sayfamız nurlanır, ak olur
Ey yüce Rahman’ın en güzel ayı
Sende kayboluyor rakam ve sayı
Sendeki lütuflar asla sayılmaz
Sendeki tatlara asla doyulmaz
Sahurun bir başka, iftarın başka
Senle ruhsuz bile geliyor aşka
Sofraların sanki cennet kokuyor
Senden gönüllere Kevser akıyor
Hem zahir hem batın sofrası elbet
Sende bulur şenlik, bolluk, bereket
Sende zengin fakir eşitleniyor
Şeytan bile affa ümitleniyor
“Leyletü’l-Kadr’inin kadri ölçülmez
Sana ey güzel ay değer biçilmez
O gece Ruh ile melekler iner
Kaderleri Sahib Zaman’a sunar
Oruç tutanların daim bol olsun
Kalpleri feyzinle, nurunla dolsun
Zincirler Rabbimiz sende Şeytan’ı
Lütuflara boğar sende insanı
Cehennemin yedi kapısı sende
Kilitlenir o ilk girdiğin günde
Cennet kapıları ardına kadar
Açılır sende ey mu’mine gülzâr
Evliyanın büyük bayramı sensin
Rahman’ın en büyük ikramı sensin
Dua ve niyazın sen baharısın
Şeytanın sebebi âh u zârısın
Sende gönlümüz bir hüzün de yaşar
Melekler semada ağıtlar yakar
Sende Velayetin soldu Şah gülü
Mazlumlar babası, Murtaza Ali
On dokuz sabahı Haydar-ı Kerrar
Mirac eyledi ol kâşif-i esrar
O yorgun sesiyle nida eyledi
“Fuztu”yla son borcu eda eyledi
Bir de mahzun bir ses semadan geldi
Cibril ol Emin-i Huda’dan geldi:
“Yıkıldı hidayet direği vallah”
Kaybetti oğlunu Kâbe o sabah
Bayram etti o gün bütün sırtlanlar
Yasta, matemdeydi, o gün aslanlar
Öksüzler bir daha öksüz kalmıştı
Mazlumlar ağlarken, zalim gülmüştü
Bülbüller nevası doldurdu bağı
Tazelendi yine Zeyneb’in dağı
Gözyaşına kurban, Ümmü’l-Mesâib
Mezherü’l-ecaib, Zehra’ya nâib
Kufe mescidinde koptu kıyamet
Öksüz kaldı o gün yine adalet
Her yerde “Ya Ali” nidası vardı
Her zerrede Ali sevdası vardı
Her kesin dilinde hep Ali vardı
Ali’nin fikrinde kâtili vardı
Dedi ki ey oğul, kâtile sakın
Zulmetmeyin, ona çok iyi bakın
Gözlerindeki o korkuyu görün
İçtiğim bu sütten ona da verin
Mihrab-ı ibadet oldu lâlezâr
Âşıklar Ali’siz dünyaya bizâr
Ya Rab gelsin artık Ali’nin oğlu
Yaramız tazedir, yürekler dağlı
Dünya adl-i Ali istiyor artık
Bekliyor bir daha Kur’an-ı Nâtık
MUSA AYDIN
source : tebyan