Şiilere göre, Allah’ın Peygamberi’ (saa)’nin halefi ve hilafet aynı halde Nübüvvet İlahi emirdir, halifenin seçimi ve tanıtılması sadece Allah tarafından yapılabilir ve Resulü Ekrem (saa) vesilesiyle halka iblağ edilir.
Şii bakış açısına göre vahyin tebliği, alınması ve dini getirme makamı Peygamber Efendimize mahsustur. Allah’ın Resulünün yerine gelecek olan halifenin vazifesi İlahi emirleri uygulamak ve açıklamaktır.
Şiiler Peygamberden sonra o Hazretin halefi olacak kişinin onun soyundan gelen ve Allah tarafından belirlenen ve Kureyşten olan 12 kişinin olduğuna inanmaktadırlar.
Bunlardan ilki Emirel Müminin Ali (as) ve sonuncusu ise Hz Mehdi’dir. Her nekadar insanlar onlara biat etmesede onların halifelik makamı kalıcı ve mahfuzdur. (11)
Sonuç İmam Ali (as)’nin konuşmasını kullanarak; Ensar hakkında Peygamber Efendimizin ısmarlamasıyla onlar o Hazretin halefi olacak kişiler değillerdir.
Zira genelde birinin hakkında vasiyet edildiği zaman, bu onun daha düşük seviyede oluşuna bir kanıttır. Bir başkana onun altındakiler hakkında vasiyet ve tavsiye ederler ancak bunun tersi doğru değildir.
Muhacirlerin Ensar karşısında tartışması esnasında ileri sürdükleri nedenler onların Peygamber efendimiz ile yakınlık ve akrabalıklarına dayanmaktaydı ve Ali (as) ise Muhacirlerin karşısında aynı nedenleri çok açık bir mantıkla söyledi. Zira eğer Peygambere yakınlık ve akrabalık yöneticilik ve liderlik için gerekli ise Ali (as)’ın akrabalığı daha yakındır.
Ve o Peygamber ağacından yetişen bir mahsül gibi hem imkanlar ve hemde doğal olarak hilafet ve imamet iddiasında bulunanlardan daha layıktır.
10- Muhammed Tak’i Caferi Nehcül Belağa’nın tefsir ve tercümesi, 11. Cilt, sayfa 1
11- Seyyid Mustafa Hüseyni, معارف و معاريف , 5. Cilt sayfa 166
12-Ahmet Muderris Vahid (Mirza Ağa), Nehcül Belağa şerhi, 4. Cilt, sayfa 82, 66. Hutbe
source : tebyan