- Ayetullah Uzma Nasır Mekarim Şirazi, bu sabah 19 Mayıs Perşembe günü, “On İkinci Uluslararası Mehdeviyet Doktrini Konferası”nın asli konuşmacısı olarak konferansa geldiler ve yaptıkları konuşmada şunları söylediler: İmam Mehdi’nin zuhuru hakkında hem akli deliller mevcuttur hem de Kur’an ve sünnet gibi İslami kaynaklardan deliller getirilebilir.
İslam kaynaklarında İmam Mehdi (a.f) hakkındaki rivayetlerimiz oldukça zengindir ve Ehlisünnet’ten bazıları “Mehdi Hakkındaki Rivayetlerin Tevatürü” unvanıyla kitap yazmıştır. Bu kitabın ismi bile Hazreti Mehdi (a.f) hakkındaki rivayetlerin tevatürünü açıkça beyan ediyor.
Bu Şii taklit mercii, İmam Mehdi (a.f) hakkında rivayetlerde asıl meselenin açık ve kesin olduğunu ve onun özellikleri hakkında bahsedildiğini belirttikten sonra şunları söyledi: Esirleri Şam’a götürdüklerinde İmam Seccad (a.s) şöyle buyurdu: “Bu ümmetin Mehdi’si bizdendir.” Buradan anlaşılıyor ki Şamlılar Hazreti Mehdi’nin (a.f) kim olduğunu ve niçin zuhur edeceğini biliyorlardı. Şia ve Sünni yoluyla gelen rivai kaynaklarımız tevettürün üstündedir ve o kadar fazladır ki birçok kitap yazılmıştır.
Kur’an ayetleri de bu konuda iki kısma ayrılabilirler: Bu ayetlerden bir kısmının tefsir ve tevile ihtiyacı yoktur ve zuhura delalet ediyorlar. İkinci kısımda yer alan ayetler ise İmamların tefsir ve tevilleri ile konuyla irtibat ve bağ kuruyorlar.
Enbiya Suresinin 105. ayetinde Yüce Allah açıkça buyuruyor ki biz yeryüzünün salihlerin yönetiminde olmasını kararlaştırdık ve bu Hazreti Mehdi’nin (a.f) zuhuruna dair bir müjdedir. Tevbe Suresinin 33. ayetinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: “O, müşriklerin hoşuna gitmese de dinini tüm dinlere üstün kılmak için, Resulünü hidayet ve hak din ile gönderendir.” Peygamber zamanında ve ondan sonra dinler üzerindeki hâkimiyet sürekli nispi idi; ama tam olarak zuhur döneminde gerçekleşecektir.
Kasas suresi 5. ayette de “nuridu” yüklemi kullanılmıştır ki geniş zaman fiilidir ve devamlılığı gösterir; şu manada ki biz sadece Musa kavmini kurtarıp Firavunlara musallat etmedik, bu program devam etmektedir ve mustazaflar yeryüzünün varisi olacaklardır.
Ayetullah Mekarim Şirazi Mülk Suresinin 31. ayetine istidlal ederken de şunları söyledi: İmam Bakır (a.s) bu ayetin diğer bir tefsirinin İmam Mehdi (a.f) olduğunu buyuruyorlar. O gaibe çekilir, ama bir gün akan büyük bir pınar gibi gelir; onun zülal suya benzetilmesi şunu gösteriyor ki Mehdi’nin adaleti zülal bir su gibi insanlığı zinde edecektir ve o olmazsa gerçekte dünya ölüdür. Bugün dünya yarı canlı bir cisim haline gelmiştir; bu yarı canlı cisme gelip can verecek olan kimse, beşeriyet âleminin kurtarıcısı Mehdi’dir.
Ayetullah Mekarim Şirazi, “Zuhur tez olması ve gecikmemesi için ne yapmalıyız? Sorusunun cevabında ise şunları söyledi: Bazıları dua edelim diyor; elbette ki dua iyidir ve hepimizin elini duaya açması gerekir; Yüce Allah verendir. Ama acaba sadece dua yeterli midir? Bu konuda Kur’an ayetlerine müracaat etmemiz gerekir.
Kur’an ayetlerine göre bizim “salih kullar”ın peşinde olmamız gerekir. Mehdi’nin inkılabının asli çekirdeğini oluşturacak salih kulların hazırlanması gerekir ve kendini buna hazırlayan herkesi ayet kapsamaktadır. Sadece dua yeterli değildir, salih kulların yetiştirilip hazırlanması gerekir.
Kararlı, inançlı, hazır, uyanık ve güçlü insanlar düşman karşısında el ele vererek inkılabı başlatırlar. Elbette Mehdi’nin (a.f) inkılabı allah tarafından desteklenecektir; ama inkılabi bir programın yapılması da zaruridir ki onun çekirdek kadrosunu salih kullar oluşturacaktır.
Ayetullah Mekarim Şirazi, Kur’an’a göre salih kullar kimlerdir? Sorusunu ortaya atarak şunları söyledi: Yüce Allah Al-i İmran Suresinin 113 ve 114. ayetlerinde salih kulları açıklıyor ve onlar için dört sıfat belirliyor. Birinci özellikleri gece ibadetidir. Salih kul gece uyanır ve hiç kimsenin rahatsız etmeyeceği riyasız bir ortamda Allah’a niyaz eder ve böylece günlük programlarına güç katar.
Salih kulların Allah’a ve kıyamet gününe olan imanları sağlamdır; zaten Allah’ın salih kulları böyle olmazsa işler yürümez. Ben her zaman sorumlulara derim ki bizim Amerika’nın silahlarından daha güçlü bir silahımız var; şehadetten korkmayan ve kefen giyerek meydana koşan bu gençlerin imanı en güçlü silahtır. Amerikalılar ve batılılar seçenekleri masanın üzerinden kardırdıysalar, bu bizim imanımızdan dolayıdır. Bizim Sipahımız, Besicimiz ve ordumuz müminlerden oluşmaktadır ve düşmanın korktuğu bu imandır.
Ayetullah Mekarim Şirazi üçüncü özellik konusunda ise şunları söyledi: Salih kullar iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak programını uygularlar; İslam toplumunun tümü üzerinde nezaret ederler, tüm toplumu göz önüne alırlar ve tüm toplumun sorumluluğunu yüklenirler. Allah’ın salik kullarının toplumun üzerinde genel bir nezareti vardır ve İslam’a göre iyiliğe emretmek ve kötülükten alıkoymak kalbi, lisani ve ameli olmak üzere üç merhalede yapılır.
Kötü işlere karşı kalben nefret duymak, iyiliğe emretmek ve kötülükten alıkoymanın ilk merhalesidir ve bu merhale gerçekleşmeyinceye kadar ikinci merhale olan lisana sıra gelmez. İkinci merhale lisanidir ve dille yapılır. Bu yüzdendir ki Kur’an’da İslam ümmeti “en hayırlı ümmet” diye tanıtılmıştır. İyiliğe emretmek ve kötülükten alıkoymanın üçüncü merhalesi olan ameli merhale ise İslam hükümetinin işidir. Bazıları iyiliğe emretmek ve kötülükten alıkoymak emrinde şiddetin olduğunu sanıyorlar ve nitekim ona karşı muhalefet ediyorlar; bu iş iyi dille, güzel ahlak, edep ve tevazu ile yapılır, ameli merhaleyi ise İslam hükümeti uygular.
Ayetullah Mekarim Şirazi, salih kulların dördüncü sıfatı hakkında ise şunları söyledi: Allah’ın salih kullarının dördüncü sıfatı hayır işlerde öncülük ve koşmadır. Mahrumlara yardım ederler, zalimler işe mücadele eder ve hayır işlerde herkesten öne geçerler.
Bu toplantılarda program yapılarak salih kulların çekirdek kadrosunun oluşturulması için hazırlık yapılması ve Hazretin zuhurunun çabuklaştırılması gerekir. Bazıları olumsuz görüşler belirterek, fesat ne kadar artarsa Hazret bir o kadar çabuk zuhur eder, diyorlar. Bu tamamen yanlış bir görüştür, aksine ne kadar salih kullar artarsa zuhura olan ümit bir o kadar artar.
Bu Şii merci, son yıllarda Hazreti Mehdi ile ilgili konulara olan teveccühün arttığını belirterek şunları söyledi: Geçmişte biz Cemkeran mescidinin ziyaretine giderdik; küçük bir mescitti, kapısı kapalı idi, kapıyı açar ve içeri girip namaz kılardık, oldukça sınırlı idi. Ama bugün milyonlarca insan İmam Mehdi aşkına oraya akın ediyorlar ve hatta İnkılap rehberi genellikle sessizce bu mescide giderler. Onun sorumluluklarındaki başarısının sırrı da Hazreti Mehdi (a.f) ile olan irtibatıdır.
source : abna24
