Ahir zaman, tüm semavi dinlerin işaret ettiği dünyanın sona ereceği dönemdir. İslam’da hem İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) bi’setiyle ilgili döneme ve hem de dünyanın kurtarıcısı İmam Mehdi’nin (a.s) zuhur dönemiyle ilgili olarak kullanılmaktadır.
Yaygın inanışa göre Ahir zaman sıra dışı hadiselerle tanınmaktadır. Bu dönemin en belirgin özelliği dindarlığın sönmeye başlaması ve ardından bir kurtarıcının zuhurudur.
Ahir zamanın kurtarıcısının zuhur tarihi net olarak bilinmemektedir. Yalnızca kıyamete[1] yakın gerçekleşecek son dönemlerle ilintili olarak tanıtılabilir.
Kur’an’da
Kur’an’da Ahir zaman sözcüğü geçmemiştir, ancak beşeri toplumun gelecekteki durumuna yönelik ayetler bulunmaktadır. İnsanların gelecekte tevhit ve adalete dayalı bir hükümet çatısı altında yaşayacaklarına ve hakkın batıla galip geleceği, Salihlerin yeryüzüne varis ve halife olacaklarına dair ayetler yer almaktadır.[2]
Rivayet ve Hadislerde
Ahir zaman tabiri İslami rivayetlerde iki anlamda kullanılmıştır:
İslam Peygamberi Döneminde
İlki Hz. Resulü Kibriya Efendimizin (s.a.a) peygamberliğinden kıyamet gününe kadarki döneme şamil olmaktadır. Bazı rivayetlerde, Peygamber efendimiz (s.a.a) Ahir zaman peygamberi olarak tanıtılmıştır.[3]
Hz. Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.a) son peygamber olduğundan, şeriatı tam ve kâmil olduğundan ve dünyanın son gününe kadar geçerli olacağından ve zaman diliminin sonunu oluşturduğundan dolayı böyle bir sıfatla vasıflandırılmıştır.
İmam Mehdi’nin (a.f) Zuhur Zamanı
İkincisi, birçok İslami rivayette[4] Ahir zaman tabiri, vaat edilen âlemin kurtarıcısı Hz. Mehdi’nin zuhur edeceği vakitten[5] üç has dönemde yaşanacak olan gelişmelere şamil olmaktadır:
a) Kırkısya savaşı gibi zorlu sınavlar ve Ahir zaman fitneleri.[6]
b) Kurtarıcının (Hz. Mehdi’nin) zuhuru ve hak ve batıl arasında çatışma.[7]
c) Hakk’ın batıla zaferi ve dünyanın altın çağı.[8]
Kıyamet Alametleri İle Farkı
Kur’an’da[9] ve İslami rivayetlerde, “iştiratu’s saat” adıyla benzer başka bir tabir bulunmaktadır. Bir takım hadiselerin yaşanması ile kıyamet alametlerinin vuku bulacağı anlamına gelmektedir.[10]
Çok sayıdaki Ehli sünnet kaynaklarında ve bazı Şii hadis külliyatında, Hz. İmam Mehdi’nin (a.s) zuhur alametleri ile kıyametin yaklaştığını gösteren alametler iç içe zikredilmiş ve hatta bazen Hz. Mehdi’nin (a.f) zuhurunun kendisi kıyamet alameti olarak zikredilmiştir.
Ehli sünnet hadis külliyatını hazırlayanlar genellikle “iştiratu’s saat” başlığı adı altında bir bap açmışlardır.[11] Her ne kadar bu rivayetlerin içeriği, Ahir zamanla ilgili rivayetlerin bir çoğu ile müşterek olsa da ve bir çok rivayet her iki kategoride zikredilse de Ahir zaman konusu her zaman net bir şekilde kıyametten ayrılmıştır. Zira Ahir zaman bu âlemin son dilimini göstermekte, ancak iştiratu’s saat kıyametin yakınlaştığını ortaya koyan alametlerdir.
Zamanın Belirlenmesi
Bu zaman diliminin ne zaman gerçekleşeceği rivayetlerde belirtilmediği gibi vaktinin dakik bir şekilde belirtilmesi bile tekzip edilmiştir.[12]
Âlemin kurtarıcısının zuhur vaktini Allah’tan başka hiç kimse bilmemektedir ve bunun kendisi gayp ilminin mısdaklarından sayılmaktadır.
İmam Rıza’nın (a.s) Hz. Peygamber Efendimizden (s.a.a) naklettiğine göre vaat edilmiş Mehdi’nin kıyamının vakti, aniden vuku bulacak ve Allah’tan başka kimsenin vaktini bilmediği kıyamet gibidir.[13]
Alametler
İslami rivayetlerde bu dönem için Ahir zaman alametleri olarak bilinen alametler zikredilmiştir. Bundan dolayı vaat edilmiş kurtarıcının zuhuru kıyamete benzetilmiştir, zira kıyametin alametleri (iştiratu’s saat) olduğu gibi kurtarıcının da zuhurundan önce yaşanacak alametleri vardır.[14]
Bazı kitaplarda da bu alametler zuhur alametleri diye meşhurdur.[15] Bunun nedeni ise bu asırda gerçekleşecek önemli olaylardan birisinin kurtarıcının zuhuru olmasıdır.
Bu alametlerden bazıları şunlardır:
* Süfyani’nin çıkışı[16]
* Seyyid Hasani’nin zuhuru, Abbasilerin mülk ve liderlik konusunda ihtilaf etmesi[17]
* Güneşin Ramazan ayının ortasında ayın ise sonunda tutulması[18]
* Güneşin batıdan doğması[19]
* Nefsi Zekiyye’nin öldürülmesi[20]
* Kufe mescidinin tahrip olması, Yemani’nin çıkışı, insanların can ve mallarının helal sayılması[21]
* İslami rivayetlerde yeryüzünde kırk[22] gün kalacağı belirtilen ve gevşek imanlıların olağanüstü[23] olayları görmesiyle peşine takılacakları Deccal’in ortaya çıkışı.[24]
* Savaşların ve ölümlerin ortaya çıkması ve Hakk’ın nişanelerinin ortadan kalkması[25]
* Dünyada büyük yolsuzluk ve fesatların yaygınlık kazanması[26]
* İnsanların akıllarının eksilmesi[27]
* Anarşi ve kargaşanın çoğalması ve insanların imanlarının zayıflaması[28]
* Toplumun başına liyakatsiz kişilerin geçmesi, erkeklerin karılarının sözlerine itaat etmeleri, dünya malının büyük sayılması ve güvenliğin olmaması[29]
* Araplar arasında çeşitli fitnelerin ortaya çıkması[30]
* Kadınlar ve çocuklar arasında hayâ ve utangaçlığın ortadan kalkması[31]
* Faizin yaygınlık kazanması[32]
* Dünyada büyük katliamların yaşanması ve fitnelerin ortaya çıkması[33]
* Erkeklerin kadınlardan, kadınların da erkeklerden gani ve ihtiyaçsız olmaları[34]
* Şarap ve içkinin artışı ve ipek elbiselerin giyilmesi[35]
Kurtarıcının Zuhurundan Sonra
Bu alametlerin yaşanmasından sonra Ahir zamanın en önemli hadisesi olan kurtarıcının zuhuru gerçekleşecektir.[36]
Aşağıdaki gelişmeler dünyanın kurtarıcısı Hz. Mehdi’nin (a.s) zamanında yaşanacak olaylardan ve bu asrın özelliklerinden sayılmaktadır:
* Zalim ve fesatla mücadele ve kökünün kazınması[37]
* Kurtarıcının ideallerinden biri olan beşeriyetin günah, zulüm ve fesat darboğazından kurtarılması bu zamanda gerçekleşecektir. Nitekim Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mehdi’nin (a.s) hükümet döneminde zina, içki ve faiz ortadan kalkacaktır.”[38]
* Hakiki İslam’ın, Allah’a ibadetin ve tevhit inancının dünya genelinde istikrar bularak karar kılınması[39]
* Dinin umumileşmesi ve yaygınlık kazanması[40]
* Dini fazilet, erdem ve değerleri yerine getirmek ve titiz bir şekilde dini emir ve hükümlere ihtimam göstermek[41]
* Adalet ve eşitliğin sağlanması; öyle ki meta ve mallar toplumda insanlar arasında eşit bir şekilde paylaştırılacaktır.[42]
* Emniyet ve güvenliğin sağlanması; öyle ki insanların canı, malı ve haysiyeti başkalarının tecavüz ve saldırganlığından güvende kalacaktır[43] ve kurtarıcının vasıtası ile yollar güvenli olacaktır.[44]
* İnsanların geneli için[45] asayiş, rahatlık ve refahın sağlanması; öyle ki tüm yiyecek maddeleri beşerin ihtiyarında olacak ve insanlar rahat bir şekilde mallardan istifade edebilecektir.[46]
* Dünya genelinde bayındırlık, ümran ve imarın gelişmesi.[47]
* İnsanlar arasında dostluk, sevgi ve samimiyetin oluşması; öyle ki ihtiyaç duyduğu bir şeyi din kardeşinin biriktirdiğinden hiçbir mani olunmadan alması.[48]
* Beşerin, ilahî talim ve öğretilerden yararlanmak için akıl ve hazırlığının kâmil ve tam olması.[49]
* Her boyut ve alanda bilim ve teknolojinin gelişerek tekâmül bulması ve toplumun en gelişmiş bilimsel nimetlerden yararlanması.[50]
* Allah’ın kitabına ve Resulullah’ın sünnetine amel edilecek.[51]
Hz. İsa Mesih’in Dönüşü
Tıpkı İslami rivayetlere göre kurtarıcının zuhur asrının önemli gelişmelerinden birisi, Hz. İsa’nın gökten inişi hadisesidir.[52] Bu rivayetten anlaşıldığı kadarıyla Hz. İsa (a.s) evrensel Ahir zaman inkılabına katılacak ve adalet ve eşitliğin sağlanması için gökten inecektir, ancak Hz. İmam Mehdi’nin (a.s) bayrağı altında olacak ve doğrudan amel edemeyecektir.
Hz. İsa (a.s) Filistin topraklarına inecek ve Hz. Mehdi’ye (a.f) selam verecek, arkasında namaz kılacak ve ona Deccal’in öldürülmesinde yardımcı olacaktır.[53]
Ric’at (Geri Dönüş)
Dünyanın altın çağının en önemli olaylarından birisi, kurtarıcı Hz. İmam Mehdi’nin zuhuru ve çalışmalarından sonra gerçekleşecek olan “Ric’at” olayıdır. Ric’at’tan maksat, Salihlerden ve kötülerden oluşan bazı kişilerin yeniden dirilmesi olayıdır.
Başka Dinlerde
Ahir zaman mevzusu başka dinlerde de çeşitli suretlerde dile getirilmiştir.
Hıristiyanlık’da
Hıristiyanlar arasında Hz. İsa’nın (a.s) dönüşünden bahsedilmektedir. Hz. Mesih’in dönüşü kitabı mukaddeste üç kere zikredilmiş ve bir çok bap bu konuya ayrılmıştır.[54]
Hatta bazıları Hz. İsa’nın (a.s) dönüşünün sahih bir şekilde idrak edilmesinin anahtarının kitabı mukaddes olduğunu iddia etmiştir.[55] Tıpkı onların inancına göre, Hz. Mesih Ahir zamanda yeniden gelecek ve kurtuluş programını tamamlayacaktır.[56] Onlara göre Hz. Mesih’in dönüşüyle dünya mutluluk yüzü görecek ve o kurtarıcının zuhuru ile dünya tam bir barış ve sefaya dönüşecektir.[57] Savaş ve kan dökmeler dünyadan kalkacak ve hiçbir ümmet bir başka ümmete kılıç çekmeyecektir.[58]
Hıristiyan kültüründe ve kitab-ı mukaddeste hakkın batıla galebe çalacağı bu dönem açıktır.[59] ve onlar açısından genel kurtarıcı Hz. Mesih (a.s) olacaktır.[60] O, dünyanın sonunu çok yakın gördü ve insanları Allah’a tövbe ve dönmeye çağırıyordu ve bağışlanan ve kurtulanların yalnızca o gün gelmeden kendisini günahtan temizleyen ve ilahi rahmete nail olmaya layık olanlar olacağını söylüyordu.[61]
Ayrıca kitabı mukaddeste kurtarıcının zuhuru yani Mesih’in gelişi alametlerden sayılmış ve şöyle denilmiştir: Mesih, halk suçlu olduğunda ve zulüm dünyayı sardığında zuhur edecektir.[62]
Kavimler ve dünya ülkeleri birbirleriyle savaşa duracaklar ve çeşitli yerlerde kıtlık ve depremler olacaktır.[63]
O musibetlerden sonra güneş karanlık ve koyulaşacak ve ay bir daha ışıklanmayacak.[64]
Kitabı mukaddese göre Deccal’in gelişi de Hz. İsa’nın (a.s) zuhurundan önce gerçekleşecek hadiselerdendir.[65]
Yahudilikte
Yahudi dininde de defalarca “son günler”e ya da “Allah’ın günü”ne (Yehova günü) işaret edilmiştir. O gün Yahudilerin milli azametinin doruk noktası olacak ve günahkârlar yok olacaktır.[66] Allah’ın ruhunun kendisinde karar kılındığı, hekim ve Allah’tan korkan Yessi’nin (Hz. Davud’un babası) neslinden bir kral zuhur edecek ve dünyayı adalet, hayır ve bereketle dolduracaktır. Öyle ki kurt kuzuyla sükunet edecek, kaplan keçiyle birlikte uyuyacaktır.[67]
Allah’ın günü, dünyanın seyir tarihinin gayet ve kemal noktasına eriştiği gündür.[68]
Bu parlak gelecek Allah tarafından görevlendirilmiş “Maşiah”in (Mesih’in) etrafında toplanacak böylelikle yeni bir dönem ve şaşkınlıklarla dolu günler başlayarak temerküz edecektir. Talmud yüzlerce kez “Maşiah”e ve onun görevine işaret etmiştir.[69]
Genel görüşe göre “Maşiah” Davut padişahın neslinden gelecek ve Yahudi ediplerinin yanında Davud’un oğlu olarak bilinir.[70] Maşiah, çeşitli adlarla anılmış ve Yahudi din adamlarının yorumlarına göre kitabı mukaddes ayetlerinde Maşiah’e işaret edilmiş ve onun için çeşitli adlar belirlenmiştir. Örneğin: Shilo,[71] Binun,[72] Henina[73] ve Manahem b. Hizghyah.[74]
Maşiah’in (Mesih’in) zuhuru zorlu savaşlara neden olacak siyasi karışıklıklar oluştuğunda gerçekleşecektir. Nitekim denildiğine göre: Her ne zaman devletlerin birbirleriyle savaştıklarını görürseniz “Maşiah”in geleceğini bekleyin, Hz. İbrahim’in (a.s) zamanında da böyle olmuş ve devletler birbirleriyle savaşmaya başladığında Hz. İbrahim için kurtuluş gerçekleşmişti.[75] Maşiah’in gelişi zorluklar ve güç yetirilmeyecek meşakkatlerle gerçekleşecektir ve onun zuhurundan önce dünyada fesat ve karışıklıklar doruk noktasına çıkacak ve yaşantının zorluk ve sıkıntıları neredeyse tahammül edilemeyecek bir hal alacaktır.[76] Bu karışıklıklar ve ülkeler arasında çıkacak savaşlar Gog ve Magog (Yecüc Mecüc) savaşları olarak adlandırılmıştır.[77]
Maşiah Zamanında Yaşanacak bazı olaylar:
* Hastaların şifa bulması[78]
* Ağaç meyvelerinin bollaşması[79]
* Harabelerin bayındır olması[80]
* Jerusalem/Yeruşaláyim’in (Kudüs) yeniden inşa edilmesi[81]
* Tabiatın her yerinde barış ve sulhun hakim olması[82]
* Dünyada ağlama, inilti ve feryatların son bulması[83]
* Dünyada ölümlerin olmaması
Bu dönemin süresi hakkında da Yahudi bilginleri arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Bu dönem hakkında yüz yıl, altı yüz yıl, dört yüz yıl, bin yıl, yedi bin yıl, iki bin yıl, kırk yıl ve yetmiş yıl olarak öngörülerde bulunulmuştur.[84]
Zerdüştlükte
Zerdüştlük dininde de Ahir zaman ıslah edici ve kurtarıcısına vurgu yapılmıştır.
Bu konu Zerdüştlük dininde has bir şekilde ele alınmıştır. Bu dinde “Ahura Mazda” adında dünyevi bir güç veya “iyilik ilkesi” ve Ehrimen adında onun karşıtı olan kötülük ilkesi ya da Tanrı'sı bulunmaktadır. Tarih boyunca, bu iki güç ahir zamana kadar çatışma halinde olacak ve o zamanda iyilik ilkesi kötülük ilkesine galip gelecek ve barış ve paklık dönemi başlayacaktır. Ahura Mazda’nın vakti gelecek ve Saoshyant’ın zuhuru ile ahir zaman başlayacaktır.[85]
Gatalar veya Gahanların bir bendinde de Zerdüşt’ün sözlerinde geçtiğine göre bir adam gelecekte gelecek ve kurtuluş yolunu bulacaktır.[86] Aynı şekilde Gatalarda, Zerdüştlüğün kurtarıcısı olan Saoshyant (yarar ulaştıran) sözcüğü birkaç kere geçmiştir.[87] Gatalar da geçen ahir zamana işaret eden Frsehvkrety (Dünyayı tamamlayan) sözcüğü de bir başka kavramdır.[88] Yani Ehrimen’in zaafı ve Ehrimen güçlerinin yok olmasından sonra dünya ilk kemaline dönecektir. (Gatalar Pesnewahat)
Dolayısıyla Saoshyans ya da Saoshyant, dünyanın sonunda zuhur edecektir. Saoshyant, zafer kazanan veya Estutert (yarar ulaştıran, bilgin)[89] adına sahip olacaktır.[90] Avesta’da “Saoshyant” sözcüğü en azından sekiz kere ve “Estutert” sözcüğü ise en azından iki kere geçmiştir.
Adı geçen bu ıslah edici zuhur ettikten sonra dünyayı yenileyecek ve kir ve kötülüklerden temizleyecektir.[91]
Ahir zaman ıslah edicinin yaranları hakkında ise onların iyi düşünceli, doğru sözlü, iyi davranışlı, dindar ve asla yalan konuşmadıkları dile getirilmiştir.[92]
Kaynaklar
“Usul-u Din”, Gaznevi Hanevi, Cemalettin, h. 593, Muhakkik ve Musahhih: Doktor Amr Nesek ed-Daik, Daru’ş Şairi’l İslamiyye.
“Usul-u Kâfi” Kuleyni, Muhammed b. Yakup, mütercim Ayetullah Muhammed Bakır Kemrei.
“el-İrşad”, Şeyh Mufid, h. 1413, tahkik müessese-i Alu’l beyt (aleyhimu’s selam) el-Mutemiru’l elfiyye eş-Şeyh Mufid, h. 1413.
“İlahiyattı Mesihi” Tisen, Hindi, mütercim Taleh Mikailiyan, intişar hayatı ebedi, Tahran.
“el-İmam Mehdi mine’l mehdi ile’z zuhur” Kazvini, Muhammed Kazım, menşurat müessese en-Nur lil-Metbuat, Beyrut.
“Emali” Saduk, Ebu Cafer Muhammed b. Babeveyh Kummi, h. 381, mütercim Ayetullah Kemrei.
“Evista”… Araştırma ve rapor Doktor Celil Dustha, intişar morvarid, Tahran, 1370.
“Biharu’l Envar” Meclisi, Muhammed Bakır, müessese el-Vefa, Beyrut, 1403.
“El-Burhan fi tefsiri’l Kur’an” Ehdeli, Ahmed Mikri b. Ahmed Hüseyin, el-Mektebetu’l Asriyye lil-Tabaetu ve’n Neşr, Beyrut.
“Tarih Camiu Edyan” Nas, Can, çevirmen Ali Asgar Hikmet, intişar Piruz,1354.
“Tefsiri Kummi”, Kummi Ali b. İbrahim, muhakkik es-Seyyid Tayyip Musevi, müessese daru’l Kutub lil-Tebatu ve’n Neşr, Kum.
“Hakku’l Yakin fi marifeti Usul-u Din” Şubber, Seyyid Abdu’l Birr, h. 1242 el-Matbaatu’l Haydariyye, Necef, 1375.
“Huda- Cihan insan ve Maşiah der amuzehai Yahud” Kuhen, İbrahim, çevirmen: Emir Feridun Gorgani, intişar lemai, 1382.
“el-Haraic ve’l Ceraih”, Ravendi, Kutbuddin, h. 573, müessese İmam Mehdi (a.s) h. 1409; “İlzamu’n Nasib fi isbat hüccetu’l Gaib”, Yezdi Hairi, Ali, h. 1333, muhakkik Seyyid Ali Aşur, müessese A’lemi lil-Metbuat, Beyrut.
“Şu’be’l İman” Beyhaki, Ebu Bekir Ahmed b. Hasan, h. 458. Muhakkik: Ebu’l Hacer (Muhakkik), Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
“Sahihi Tirmizi”, Tirmizi, Daru’l Fikir lil-Tabaetu ve’n Neşr, Beyrut, 1403.
“Sahihi Muslim” Kuşeyri Nişaburi, Muslim b. Huccac, h. 651, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
“Akdu’d Durer fi Ahbari’l Muntezer”, Yusuf b. Yahya, İntişar Mescid-i Cemkeran, h. 1425.
“El-Gaybet” Tusi, Ebu Cafer Muhammed b. Hasan, h. 460, çevirmen: Şeyh Muhammed Razi, intişar kitabfuruşi İslami, 1350.
“El-Fiten” Hazai Mervezi, Naim b. Hammad, h. 229, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut, Beyrut.
“Kitabu Mukaddes”… Ahdi cedid ve ahdi kadim tercümesi.
“Keşfu’l Gumme fi marifeti’l Eimme”, Erbili, Ebu’l Fettah, Mektebetu Beni Haşim, Tebriz, 1381.
“Kemalu’d Din ve Temamu’n Nimet”, Saduk, Ebu Cafer Muhammed b. Babeveyh Kummi, h. 381, Musahhih: Allame A’lemi, müessese A’lemi Lil-Metbuat, Beyrut.
“Gatha ve surudehayi Zerdüşt”… Çevirmen Bozorg Mehr Kiyani, intişar cam, 1382.
“El-Müstedrek ale’s Sahiheyn” el-Hâkim en-Nişaburi, Muhammed b. Abdullah, muhakkik: Mustafa Abdulkadir Ata, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
“El-Melahim ve’l Fiten fi Zuhuru’l Gaibi’l Muntezer”, İbn Tavus, Ali b. Musa, h. 664, menşuratu’r Razi, Kum.
“El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an” Tabatabai, Muhammed Hüseyin, h. 1402, müessese A’lemi lil-Metbuat, Beyrut.
“Mecmeu’l Beyan” Tabersi, Fazıl b. Hasan, h. 548, Mektebetu’l İlmiyye el-İslamiyye, Tahran.
“Meşariku Envaru’l Yakin fi Esrarı Emiri’l Muminin, Recep el-Bursi, el-Hafız, müessese A’lemi lil-Metbuat, Beyrut.
“Mikyalu’l Mekarim” Musevi İsfahani, Muhammed Taki, çevirmen: Seyyid Mehdi Hairi Kazvini, İntişar Daru’s Sakaleyn, Kum. 1388.
“Muntehabu’l Eser”, Lütfullah, naşir mektebu’l Müellif, h. 1422.
“En-Nihayet fi’l Fiten ve’l Melahim, İbn Esir Dimeşki, h. 774, Daru’l Celil, Beyrut.
“Nuru’l Ebsar” Şeblenci, Mümin b. Hasan b. Mümin, eş-Şeyh Abdulvaris Muhammed Ali, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
“Nehcü’l Belağa”, Seyyid Razi, Çevirmen: Muhammed Deşti, intişar Sahafi, Kum, 1379.
“Yenabiu’l Meveddet”, Kunduzi Hanevi, Süleyman b. İbrahim, tahkik Seyyid Ali Cemal Eşref, naşir Daru’l Usvet lil-Tebaat ve’n Neşr, h. 1416.
----------------------------------------------------------
[1] - Onun vakti de belirsizdir.
[2] - A’raf: 128 ve 137; Enbiya: 105-106; İsra:81; Kısas: 65; Nur: 55; İbrahim: 13-15; Nisa: 105; Saffat: 171-172; Enfal: 71; Tövbe: 33; Feth: 28; Mücadele: 21; Hacc: 41.
[3] - Biharu’l Envar, c. 9, s. 286.
[4] - El-Müstedrek ale’s Sahiheyn, c. 4, s. 491; Keşfu’l Gumme, c. 3, s. 265 ve Akdu’d Durer, s. 91.
[5] - Sahihi Tirmizi, c. 2, s. 46.
[6] - Tefsiri Kummi, c. 2, s. 307.
[7] - Keşfu’l Gumme, c. 3, s. 266 ve 267.
[8] - Keşfu’l Gumme, c. 3, s. 262 ve 263.
[9] - Muhammed, 81.
[10] - El-Mizan, c. 8, s. 236.
[11] - Bihar, c. 52, s. 181; Sahihi Müslim, c. 4, s. 2248.
[12] - Usul-u Kafi, c. 3, s. 11.
[13] - Mikyalu’l Mekarim, c. 2, s. 160.
[14] - Kemalu’d Din ve Temamu’n Nimet, s. 588.
[15] - Kitabu’l Gaybet, s. 340.
[16] - Kitabu’l Gaybet, s. 304.
[17] - Keşfu’l Gumme, s. 247 ve 251.
[18] - Biharu’l Envar, c. 6, s. 303.
[19] - Hakku’l Yakin fi Marifeti Usulu’d Din, s. 126.
[20] - Kemalu’d Din, c. 2, s. 649.
[21] - El-İmamu’l Mehdi mine’l Mehdi ile’z Zuhur, s. 311; Keşfu’l Gumme, s. 247.
[22] - Usul-u Din, s. 201; Şue’bu’l İman, c. 1, s. 308.
[23] - El-Melahim ve’l Fiten, s. 97.
[24] - Biharu’l Envar, c. 52, s. 181; Sahihi Müslim, c. 4, s. 2221.
[25] - İlzamu’n Nasib, s. 102 ve sonrası.
[26] - Meşariku’l Envaru’l Yakin, s. 72.
[27] - Kitabu’l Fiten, s. 36.
[28] - En-Nihayet, s. 40–41.
[29] - Tefsiri Kummi, c. 2, s. 307.
[30] - Kitabu’l Fiten, s. 27.
[31] - Tefsiri Kummi, c. 2, s. 307.
[32] - Meşariku’l Envaru’l Yakin, s. 72.
[33] - Usul-u Din, s. 206.
[34] - El-Müstedrek, c. 4, s. 484.
[35] - Kitabu’l Fiten, s. 63.
[36] - El-Mizan, c. 7, s. 391, Kitabu’l Fiten, s. 60.
[37] - Yenabiu’l Meveddet, c. 2, s. 528.
[38] - Muntehabu’l Eser, s. 474.
[39] - El-Burhan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 2, s. 121.
[40] - Mecmeu’l Beyan, c. 3, s. 25.
[41] - Muntehabu’l Eser, s. 475.
[42] - Nuru’l Ebsar, s. 347; Biharu’l Envar, c. 51, s. 74.
[43] - Nehcü’l Belağa, hutbe, 131.
[44] - El-İrşat, c. 2, s. 381 ve Kitabu’l Gaybet, s. 468.
[45] - Akdu’d Durer, s. 211.
[46] - El-Müstedrek, c. 4, s. 558.
[47] - Emali, s. 231; Müntehabu’l Eser, s. 168.
[48] - Biharu’l Envar, c. 52, s. 372.
[49] - Muntehabu’l Eser, s. 483.
[50] - El-Heraic ve’l Ceraih, c. 2, s. 841.
[51] - Kâfi, c. 8, s. 396, Akdu’d Durer, s. 74.
[52] - Meşariku’l Envaru’l Yakin, s. 74.
[53] - Biharu’l Envar, c. 51, s. 485.
[54] - Matta İncili, 24 ve 25, Markus İncili, 13, Luka İncili, 21.
[55] - İlahiyatı Mesihi, s. 327.
[56] - Yuhanna, 4: 42, İbraniyan, 9.28.
[57] - İşaya, 2: 7.
[58] - İşaya, 2: 4.
[59] - Yuhanna, 4: 42.
[60] - İşaya, 2: 4. Markus, 9: 11–13.
[61] - Markus, 1: 14–15, Matta, 2: 3 ve 6.
[62] - İşaya, 48: 11.
[63] - Matta, 7: 24 ve sonrası.
[64] - Matta, 24: 29; Luka, 21: 23–25.
[65] - Yuhanna, 2: 18; Thessalonians, 1: 7–8.
[66] - Amos, 5: 18–20, 2: 12–17.
[67] - Amos, 5-1: 11; Hoşea, 2-25: 20; Micah, 6-5: 2; Jeremiah, 6-23: 5; Hezekiel, 20-11: 17; Malaki, 6-3: 1 ve 4:5.
[68] - İşaya, 13: 53 ve 12: 53.
[69] - Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih), s. 257.
[70] - Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih), s. 259.
[71] - Tekvin, 10: 49.
[72] - Mezmurlar, 17: 72.
[73] - Jeremiah, 13: 16.
[74] - Jeremiah, 1: 16.
[75] - Tekvin, 14.
[76] - İşaya, 21: 60; Hezekiel, 38 ve 39.
[77] - İşaya, 21: 60; Hezekiel, 38 ve 39.
[78]- <ref>Hezekiel, 9: 47.
[79] - Hezekiel, 9: 47.
[80] - Hezekiel, 16: 55.
[81] - İşaya, 11: 54 ve 12.
[82] - İşaya, 11: 6, 7 ve 8.
[83] - İşaya, 19: 65. İşaya, 8: 25.
[84] - Ayrıca Psiktarbati, 152 b, Yeruşlemi Tanit 6 d, Sanhedrin 97 a, Breshit Ruba 4: 43, Avdazara 3 b, Tenhovmaku 7, Psajym 88 a. Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih) kitabından naklen.
[85] - Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih), s. 273.
[86] - Tarihi Camii Edyan, s. 318.
[87] - Gatalar, sin: 43, 3. Bent.
[88] - Gatalar, sin: 45, 11. Bent.
[89] - Gatalar, sin: 30, 9. Bent.
[90] - Avesta, c. 1, s. 405-430.
[91] - Avesta, c. 1, s. 487.
[92] - Avesta, zamyadisht, 95. Bent.a
-------------------------
source : abna24