Turkish
Thursday 18th of July 2024
0
نفر 0

Güney Lübnan'ın Kurtarılışı ve Direniş Bayramının 16. Yıl Dönümü

- Böyle bir günde Lübnan İslami Direniş hareketinin uzun mücadelesi meyvesini vererek siyonist işgal rejimi karşısında zafer elde edilmiştir, düşman işgal etmiş olduğu bölgeleri terk ederek arkasında bakmadan firar etmeye mecbur kalmıştır. Bunun için de büyük zafer yıl dönümü Lübnan'da her yıl “Direniş Bayramı” olarak kullanılmaktadır.
Güney Lübnan'ın Kurtarılışı ve Direniş Bayramının 16. Yıl Dönümü

Böyle bir günde Lübnan İslami Direniş hareketinin uzun mücadelesi meyvesini vererek siyonist işgal rejimi karşısında zafer elde edilmiştir, düşman işgal etmiş olduğu bölgeleri terk ederek arkasında bakmadan firar etmeye mecbur kalmıştır. Bunun için de büyük zafer yıl dönümü Lübnan'da her yıl “Direniş Bayramı” olarak kullanılmaktadır.

İsrail rejimi, 2000 yılında Lübnan direnişi karşısında ağır bir hezimete uğrayarak 25 Mayıs tarihinde işgal ettiği Güney Lübnan’dan geri çekilmeye mecbur kalmıştı.

Siyonist işgalcilerin 25 Mayıs 2000 yılında Lübnan direnişi ve mücadelesi sonucu bölgeden firar etmesi bu rejimin Lübnan direnişi karşısındaki ilk yenilgisi olmakla birlikte aynı zamanda bölgede de işgal rejiminin almış olduğu ilk en ağır yenilgi olarak tarihe geçmiştir.

Bu yenilgi aynı zamanda işgalci rejimin bölgedeki şom varlığını ilan ettiği günden beri de ilk büyük hezimetiydi. Ortadoğu bölgesi 1948 yılında siyonist İsrail şom varlığını ilan ettiği günden sonra tek amacı bölgeye musallat olmak ve uluslararası arenalarda da ırkçı politikalarını gütmek olan sultacı ve yağmacı bir rejimle karşı karşıya kaldı. Bu çerçevede Lübnan siyonist rejimin sultacı emellerinde özel bir yer işgal etti ve Lübnan toprakları sürekli katil rejimin saldırılarına maruz kaldı. Siyonist rejim 1982 yılında Lübnan’a saldırısı sırasında bu ülkenin güneyini işgal etti. Aslında siyonist rejim sultasını Lübnan’ın tümüne yaymayı hayal ediyordu ve kuşkusuz eğer Lübnan’da İslami direniş şekillenmeseydi bunu yapabilir ve o yıllarda Lübnan’ın tümünü işgal edebilirdi. Ancak Lübnan milletinin Hizbullah hareketi önderliğinde İslami direnişi siyonist İsrail’in tüm hesaplarını alt üst etti ve direnişin başlaması ile beraber eli kanlı rejimin ve Batılı hamilerinin hezimete uğramaları için geri sayım başladı ve sonunda 25 Mayıs 2000’de Lübnan milletinin direnişi sonuca ulaştı ve işgalci siyonistler büyük bir fiyasko ile Lübnan’ın güneyinden kaçmak zorunda kaldı. Öte yandan Tel aviv’in 2006 yılında Lübnan’a dayattığı 33 günlük savaşta da başta Hizbullah hareketi olmak üzere Lübnan milletinin direnişi sonucu ağır hezimete uğraması, katil rejimin yenilmezlik iddialarını çürüttü. Bu arada Lübnan direnişinin zaferleri bölge üzerinde de etkisi oldu ve bölge milletleri işgalci rejime kaşı mücadelede direnişi etkili bir model olarak benimsemeye başladı. Kuşkusuz Lübnan milletinin Hizbullah önderliğindeki direnişi bu ülke için büyük ve değerli getirileri de oldu ve Lübnan’ın bölgesel ve küresel konumunu güçlendirdi. Lübnan’da direnişin siyonistlere karşı art arda zaferleri tabi ki Filistin milletinin direnişini de olumlu etkiledi ve Filistinli direnişçi gruplara büyük moral kaynağı oldu. Bu çerçevede Filistin milletinin direnişi de siyonistlerin 2005 yılında Gazze şeridinden çekilmelerine vesile oldu. Bu gelişmeler siyonist rejimle tek mücadele yolu direniş olduğunu açıkça ortaya koydu.

Lübnan halkının Hizbullah liderliğindeki direnişi kuşkusuz aynı zamanda bu ülke için diğer bir takım getiri ve kazancı daha olmuş ve Lübnan'ın bölge ve uluslararası alandaki konumunun daha da güçlenmesine yol açmıştır. Öyle ki Lübnan'ın tarihi özellikle son 20 yıl içinde ve İslami direniş sayesinde altın sayfalarla doludur.

Mevcut şartlarda da Lübnan tekfiri teröristler ve siyonist İsrail rejiminin tehdit ve saldırı tahlikesi ile karşı karşıya bulunuyor ve böyle bir ortamda geri bazı bölge yönetimlerinin Lübnan Hizbullah hareketini ve İslami direnişi hedef tahtasına oturtarak zayıflatmaya çalışmaları elbette ki bu rejimlerin nereden nemalandıklarını, kimlerle işbirliğinde bulunduklarını ve siyonist İsrail rejimine nasıl destek verdiklerini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Ancak Lübnan direnişi, özellikle Hizbullah kendi yolunda kararlı olup, düşman karşısında kesinlikle taviz vermemeyi ve mücadeleye sonuna kadar sürdürmeye azmetmiştir.

İşgal rejimi siyonist İsrail'in ve bu rejime, saldırmayacaklarına dair yazılı garanti veren bölgenin gerici rejimleri elbette ki korkmalılar. Zira onların bir hilesi varsa elbette Allah Taala'nın da hilesi var ve Allah'ın hilesi kesin galiple sonuçlanacaktır.


source : abna24
0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

Amerika Yandaşları Suriye'de Tevehhüm İçindeler
Mücahitler Ordusu Haşdi Şabi Haber Verdi: Musul…
Ayetullah Mekarim Şirazi: Müslümanlar Kudüs Günü yürüyüşüne katılarak ...
Özgürlüğünü bekleyen toprak Filistin
Ayetullah Cevadi Amuli: Din, Kabe özgür olduğunda canlıdır/ Bugün hac Al-i ...
Müşriklerin Allah Resulü’nü Öldüreceği Gece ''Peygamber Efendimizin ...
AİLE AHLAKI 4
Dünyanın En Eski Kuran-ı Kerim'i Bulundu
Şeytan Harekatı
İran Nüfus Kayıt Kurumu açıkladı: İran’ın toplam nüfusu ne kadar?

 
user comment