İran ve bazı Müslüman toplumlarda son zamanlarda yaşanan bir takım gelişmeler, İslam uygarlığının kendini rezerve ederek Batı sistemine entegre olmadan kendi ayakları üstünde durabileceğini göstermiştir. Kanun önünde eşitlik, adalet, inanç, teşkilatlanma, ekonomik kazanç, bağımsız ekonomi, askeri güç vs vs… Ancak bu durum bazılarının canını sıkmışa benziyor.
Mümtaz Ahmet, Halit M. İshaki, Fethi Osman, Ahmet Musavi, Sacidin ve Cavit İkbal gibi birçok İslami teorisyenlerin en doğru ve İslami bulduğu, kendi ayakları üstünde durabilen İran İslam Cumhuriyeti’nin fikir babası ve kurucusu İmam Humeyni hakkında BBC’nin yaptığı ve gerçeklerle örtüşmeyen haber, Time Türk ve Akit Gazetesi’nin de ilgisini çekti. Söz konusu yayın organlarının bu çirkin iftirasından anlaşılacağı üzere asıl amaçlarının ne olduğunu ortadadır. Müslüman siyaset bilimcilerinin/teorisyenlerinin susup Time Türk ve Akit gibi paçavraların kıytırık köşelerinde komplo teorileri üreten madrabazların rağbet görmesi gerçekten toplumun geleceği hakkında kaygı verici nişaneler koyuyor önümüze.
1400 yıllık siyasal birikime rağmen, günümüzdeki krizlere Müslüman siyaset bilimcilerinin ilgisiz kalıp iktidar güdümünde hareket etmeleri, kendi geçmişinden geleceğine yön verecek zenginlikleri gözardı ederek ceplerini doldurmakla meşgul olmaları, toplumun geleceği hakkında kabus dolu günlere işarettir. Kur'an, Sünnet ve Ehl-i Beyt'te ifade edilen gerçeklerle günümüz Müslüman toplumunun uygulamaları arasındaki uçurum tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir.
Bu tabloya bakmayı bir yana bırakın, buna kalem dahi oynatmayan/oynata(ma)yan sözde kalemşörler gene en iyi bildiği işi yaptı: Dezenformasyon…
İmam Humeyni gibi ümmetin derdiyle dertlenen, her derdi kederi içen, ömrünün 14 yılını sürgünle geçiren ama ne olursa olsun yılmayan bir şahsiyeti BBC’nin ortaya attığı habere dayanarak karalamaya çalışmak münafıklığın daniskasıdır. Hani BBC düşman ve münafıktı size göre?
Sünnicilik oynayan sizler için fazla kalem oynatmayı yaptığınız yanlışta ısrar şehvetini tetiklemekten öte bir şey görmesem de birkaç öğütte bulunmayı boynuma borç biliyorum.
Sünni İslam siyaset teorisine baktığımızda ilk dönem kutsanmış kurumların, yani halifeliğin günümüze uyarlanamadığını ve toplum tarafından dışlandığını görmekteyiz. Onun dışında geliştirilen teori sadece ortaçağ hukuk metinlerini şerhetme üzerine kurulmuştur. Fakat bunun da yetersizliğini görüyoruz. Dahası, halifelik teorisini diktatörlüğe ve zulme kendi ellerinizle dönüştürüyorsunuz. Buna endeksli olarak da toplumun her kesimine her alanda etki edecek problemler çıkmaktadır.
Hadi bakalım, toplumun önüne bu sorunun çözümü için koyacak neyiniz var?
source : abna24
