Kabir azabı kabrin insanı sıkmasıdır... Burası o kadar cetin ve zor bir geçittir ki, onu tasavvur etmek dünyayı insane daraltıyor. Nitekim Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Ey Allah'ın kulları! Ölümden sonraki merhale, bağışlanmayan kimse için ölümden daha şiddetlidir; o da kabirdir. Öyleyse onun darlığından, karanlığından ve yalnızlığından sakının. Şüphesiz kabir her gün şöyle sesleniyor: 'Gurbet yalnızlık) evi benim, vahşet evi benim, kurt (böcekler) evi benim!' Kabir, ya cennet bahçelerinden
bir bahçedir veya ateş çukurlarından bir çukurdur..."
"Allah'ın, düşmanlarını kendinden sakındırdığı zor ve sıkıntılı yaşam, kabir azabıdır. Yüce Allah kabirde kâfire doksan dokuz ejderha musallat kılar; ki bu ejderhalar, kıyamet gününe dek onu ısırır ve kemiklerini kırar. O ejderhalardan biri, yeryüzüne üflerse, yeryüzünde artık ekin bitmez! Ey Allah'ın kulları! Bu azabın az miktarının bile yeterli olduğu zayıf canlarınız, yumuşak) güçsüz) ve ince bedenleriniz, bu azaba karşı çok güçsüzdürler."1
Bir rivayete göre İmam Sadık (a.s), gecenin son saatlerinde uykudan kalktığında, sesini ev halkı duyacak bir şekilde şöyle buyuruyordu:
"Allahumme einnî ala hevl'il-muttalei ve vessi' aleyye zîk'al-mazce'i, ve'rzugnî hayre ma gabl'el-mevti ve ve'rzugnî hayre ma ba'd'elmevti." 2
Yine İmam Sadık (a.s) şöyle dua ediyordu:
"Allahumme barik lî fi'l-mevti. Alla-humme einnî ala sekerat'il-mevt. Alla-humme einnî ala ğamm'il-kabr. Allahum-me einnî ala zîg'ilkabr. Allahumme ein-nî ala zulmet'il-kabr. Allahumme einnî ala vahşet'il-kabr. Allahumme zevvicnî min'el-hûr'il-îyn."3
Kabir Azabına Sebep Olan Şeyler
Bil ki: Kabir azabı genellikle idrardan kaçınmamak ve üst başına sıçramasını önemsemezlikten gelmek, söz taşımak, gıybet etmek ve erkeğin kendi eşinden uzaklaşmasından dolayıdır.4
Sa'd b. Muaz'la ilgili hadisten anlaşıldığına göre, erkeğin kendi ailesine karşı kötü ve sert davranması, ağır ve küfürlü sözler söylemesi de kabir sıkmasına sebep olur.5
İmam Cafer Sadık'tan (a.s) nakledilen bir rivayette de şöyle geçer:
"Kabir sıkmasından kurtulan hiçbir mümin yoktur."6
Diğer bir rivayette ise [müminin kabir azabına tâbi tutulmasının nedeni] şöyle anlatılıyor:
"Kabir sıkması, müminin zayi ettiği nimetin keffaretidir." 7
Şeyh Saduk (r.a) İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
"Yahudi âlimlerden birini kabre koydular, (sorgu-sual için gelen melekler) ona şöyle dediler: 'Biz Allah'ın azabından yüz kırbaç sana vuracağız.' Yahudi âlim; 'Benim buna takatim yoktur.' dedi. Melekler de kırbaç sayısını azalta azalta bir kırbaca kadar indirdiler ve ardından; 'Artık bu bir kırbaçtan kurtuluşun yoktur, mutlaka bir kırbaç sana vurulmalıdır.' dediler. Yahudi âlim, 'Peki bu kırbacı bana neden vuruyorsunuz
ki?' dediğinde melekler, 'Bir gün abdestsiz olarak namaz kıldığın ve bir fakirin yanından geçerek ona yardımda bulunmadığın için.' dediler. Sonra ona ilâhî azap olarak bir kırbaç vurdular, derken kabri ateşle doldu."8
Yine Şeyh Saduk (r.a) İmam Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet eder:
"Kim, bir mümin kardeşinin isteğini gücü yettiği hâlde karşılamazsa, yüce Allah, kabirde sürekli parmaklarını ısıran Şüca adındaki büyük bir yılanı ona musallat kılar."
Başka bir rivayette de şöyle geçer: "İster bağışlananlardan olsun, ister azaba uğrayanlardan, bu yılan kıyamete kadar onun parmaklarını ısıracaktır." 9
-------------------------------------------------------------------------
1-Bihar'ul-Envar, c.6, s.218
2- Anlamı: Allah'ım, ölümden sonraki aşamaların vahşetine karşı bana yardım et, kabrin darlığını bana genişlet, ölümden önceki ve ölümden sonraki hayırları bana nasip et. -el-Kâfi, c.4, s.327, h:13
3- [Anlamı: Allah'ım, ölümü bana mübarek kıl. Allah'ım, ölüm sarhoşluklarına karşı bana yardımda bulun. Allah'ım, kabir üzüntüsünü gidermede bana yardımcı ol. Allah'ım, kabir sıkması hususunda bana yardım et. Allah'ım, kabir karanlığına karşı yardımını benden esirgeme. Allah'ım, kabir vahşeti hususunda bana yardımda bulun. Allah'ım, beni
huriyle evlendir.]
4- Bihar'ul-Envar, c.6, s.222
5- Bihar'ul-Envar, c.6, s.217 ve 220
6- Bihar'ul-Envar, c.6, s.221.
7- Bihar'ul-Envar, c.6, s.221, h: 9
8- Bihar'ul-Envar, c.6, s.221.
9- Bihar'ul-Envar, c.74, s.330
source : tebyan