Abdulazim Hasani diye ünlü olan ve Farsça’da kendisine “Seyyidu’l Kerim” ve “Şah Abdulazim” diye hitap edilen Abdulazim b. Abdullah b. Ali b. Hasan b. Zeyd b. Hasan b. Zeyd b. Ali b. Ebu Talib’in (a.s), künyesi Ebu’l Kasım ve Ebu’l Fetih’dir. İmam Hasan’ın (a.s) soyundan gelen Hasani seyyitlerin ünlülerinden ve bilginlerindendir. Dört vasıta ile nesebi İmam Hasan’a ulaşmakta ve hadis rivayet edenlerden birisidir. Kendisi ikinci ve üçüncü asırda yaşamıştır. Takvalı, emanete riayeti ile ünlü, sözlerinde sadık, dini konularda âlim, Şia mektebinin usul-u dinine bağlı ve çok sayıda hadise vakıf bir insandı. Şeyh Saduk, onun naklettiği ettiği hadisleri “Camiu’l Ahbar-i Abdulazim” adıyla bir araya getirmiştir.
Abdulazim Hasani, İmam Rıza (a.s) ve İmam Cevad’ı (a.s) görmüş, İmam Hadi’ye (a.s) imanını arz etmiş ve onun zamanında vefat etmiştir. Türbesi Rey (bugünkü Tahran) şehrindedir. Bazı hadislerde kabrinin ziyaret edilme sevabının Hz. Hüseyin b. Ali’nin (a.s) kabrinin ziyaret edilme sevabı kadar olduğu söylenmiştir.
Doğum ve Nesebi
Abdulazim Hasani, hicretin 173. Yılında Rebiülahir ayının 4’ünde Perşembe günü Medine’de (doğum yeri hakkında ihtilaf bulunmaktadır) Harun Reşit döneminde dünyaya geldi.[1] Babası Abdullah b. Ali Kafe, annesi “Hayfa” diye bilinen İsmail b. İbrahim’in kızıdır.[2]Nesebi İmam Hasan (a.s) ulaşmaktadır. Şia rical âlimlerinden Neccaşi şöyle demektedir: Vefatından sonra kendisine gusül verildiği sırada elbisesinde bir yama bulunmuş ve nesebi onda şu şekilde yazılmıştı: Ben, Abdullah oğlu, Ali oğlu, Hasan oğlu, Zeyd oğlu, Hasan b. Ali b. Ebu Talib’in oğlu Ebu’l Kasım’ım.[3] Muhakkik Mir Damad ise onun hakkında şöyle yazmaktadır: O’nun (Abulazim) nesebi açık ve şerafeti aşikârdır.[4]
Eş ve Çocukları
Abdulazim Hasani’nin eşi, künyesi Ebu Muhammed olan amcası Kasım b. Hasan Emir’in kızı Hatice’dir. Kendisinden Muhammed ve Ümmü Seleme adlarında iki çocuğu dünyaya gelmiştir.[5] Şeyh Abbas Kummi, çocuklarından birinin hakkında şöyle yazmaktadır: Muhammed, züht ve ibadetiyle ünlenmiş değerli bir insandı.[6]
Bir Kaç İmamla Refakat ve Görüşmesi
Ağa Bozorg Tahrani şöyle nakletmektedir: Abdulazim Hasani, İmam Rıza (a.s) ve İmam Cevad’ı (a.s) görmüş, İmam Hadi’ye (a.s) imanını arz etmiş ve onun zamanında vefat etmiştir.[7] Ancak Ayetullah Hoi, İmam Rıza (a.s) ile aynı asırda yaşadığını kabul etmemekte ve bu görüşü reddetmektedir.[8]
Şeyh Tusi, kendi rical kitabında, Şah Abdulazim’i İmam Hasan Askeri’nin (a.s) ashabından saymıştır.[9]Azizullah Attaradi de tasrih etmektedir ki Abdulazim Hasani’nin hâletine baktığımızda ve naklettiği hadislere göz attığımızda onun İmam Kazım (a.s), İmam Rıza (a.s), İmam Cevad (a.s) ve İmam Hadi’yi (a.s) müşahede ettiği anlaşılmaktadır.[10]
Yaşadığı Dönem
Abdulazim Hasani’nin yaşadığı dönem, Şiaların Abbasiler tarafından baskı ve zulme uğradıkları döneme müsadif gelmektedir, kendisi ve ataları yıllarca takip altında tutulmuştur. Medine, Bağdat ve Samarra’da yaşadığı dönemlerde takiye, inanç ve meramını gizleme yöntemine vakıf olmasına rağmen, Abbasi halifelerinden Mütevekkil ve Mutaz’ın gazabına uğramıştır.[11]
Fazilet ve Erdemleri
Allame Hilli, biyografisinde onu takvalı bir âlim olarak tanıtmıştır.[12] Muhaddisi Nuri, Abdulazim Hasani’nin fazileti hakkında Sahib b. İbad’ın risalesinden şöyle nakletmektedir: O, takvalı, günahlardan sakınan, emanete riayet eden, sözünde sadık, dinde alim, tevhit ve adalete inanan ve çok sayıda hadise vakıf olan birisiydi.[13] Takva ve doğruluğu İmamların (a.s) yanında makam ve yerinin yücelmesine neden oldu.[14]
Masum İmamların Açıklamasında
İmam Hadi (a.s) Abdulazim’in Samarra’ya yaptığı seferinde onu tasdik ederek onaylamıştır. İmam Hadi (a.s) Abdulazim Hasani’ye şöyle hitap etmektedir: Ey Ebu’l Kasım! Gerçekten sen hak üzere bizim velimizsin… Sen, Allah’ın beğendiği dini bizden öğrendin… Allah seni sabit sözle dünya ve ahirette sabitkadem kılsın.[15] İmam Hadi (a.s) ve Şah Abdulazim arasında geçen bu diyalog “hadis-i arz-ı din” diye meşhurdur.
İlmi Makamı
Ebu Turab Rüyani şöyle demektedir: Ebu Hammad Razi’den şöyle duydum: Samarra’da İmam Hadi’nin yanına gittim ve kendisine helal ve haram konularında bazı sorular yönelttim… Veda etme kastıyla kalktığımda Hz. İmam (a.s) şöyle buyurdu: helal ve haram (teşhisi) konularında din işlerinde, zorlandığın bir konu olursa, Abdulazim b. Abdullah Hasani’ye sor ve benim selamımı ona ilet.[16]
Abdulazim’in Rivayetleri
Hadis kitaplarında ve rivayi metinlerde Abdulazim Hasani’den yüzün üzerinde hadis nakledilmiştir. Bu da onun ne kadar çok hadis naklettiğini ortaya koymaktadır. Sahib b. İbad şöyle demektedir: Kendisi çok sayıda rivayet ve hadise vakıftır, İmam Cevad (a.s) ve İmam Hadi’den (a.s) hadis nakletmektedir.[17]
Kendisine ait “Hutebu Emirilmümin’in”[18] ve “Yevm ve Leylet”[19] adlı kitapları da vardır. Anlaşılan Tahir İmamlardan (a.s) nakledilen hadisler zikir şeklinde rivayet edilmiş ve her mükellef gece ve gündüzün tüm vakitlerinde farz ve müstahap amel olarak bunları yerine getirebilir.[20] Kendisinin “Abdulazim Hasani’den Rivayetler” diye kitapları da vardır.[21]
Bir grup Şia büyükleri de Abdulazim Hasani’den hadisler nakletmiştir. Şeyh Saduk, ondan “Camiu’l Ahbar-i Abdulazim” adıyla bir hadis mecmuasını bir araya getirmiştir.[22] Abdulazim Hasani’nin İmamlardan vasıtasız olarak naklettiği hadisler şu şekildedir: İmam Rıza’dan (a.s) 2 hadis, İmam Cevad’dan (a.s) 26 hadis ve İmam Hadi’den (a.s) 9 hadis. Vasıta ile naklettiği hadislerin sayısı ise 65’tir.
Rey Şehrine Hicret
Tarihi kayıtların naklettiğine göre Abdulazim, Abbasi halifesi Mutaz zamanında, zulüm, eziyet ve ölüm korkusundan dolayı İmam Hadi’nin (a.s) emri ile Samarra şehrinden –Abbasilerin önemli üstlerinden biri olan- Rey şehrine hicret etti. Bazılarının naklettiğine göre ise, Hz. Ali b. Musa er-Rıza’nın (a.s) kabrini ziyaret etmek maksadıyla Horasan’a hicret etmiş ve Rey şehrinde Hamza b. Musa b. Cafer’i (a.s) ziyaret etmek için tevakkuf etmiş, ancak orada gizlenerek kalmıştır.[23]
Neccaşi şöyle demektedir: Ahmed b. Muhammed b. Halit Berki olayı şöyle rivayet etmektedir: Abdulazim, sultandan kaçtığı sırada, Rey şehrine geldi ve “Sikketü’l Mevali” denen yerde Şialardan birinin evinin mahzeninde kaldı. Kendisi o mahzende ibadetle meşgul olmaya başladı. Gündüzleri oruç tutmakta gecelerini ise ibadetle geçirmekteydi. Gizlice kaldığı yerden dışarı çıkar ve bir kabrin ziyaretine giderek şöyle derdi: bu kabir Musa b. Cafer’in (a.s) oğullarından birinin kabridir. Devamlı o mahzende kalırdı ve Onun Rey’e geldiği haberi Al-i Muhammed’in Şialarına tek tek ulaşmaya başladı ve sonunda Şiaların çoğu onunla aşina oldu.[24]
Abdulazim’in Ölümü ve Niteliği
Söylendiğine göre, Abdulazim Hasani’nin vefatı, hicretin 252. Yılı Şevval ayının 15’inde, İmam Hadi’nin (a.s) zamanında gerçekleşmiştir.[25] Abdulazim Hasani’nin nasıl vefat ettiği hakkında iki görüş vardır. Bunlardan birisi doğal olarak öldüğü diğeri ise şehit olduğuna dair rivayettir. Neccaşi şöyle nakletmektedir: Abdulazim hastalanarak dünyadan göçtü.[26] Şeyh Tusi de şöyle demektedir: Abdulazim Rey şehrinde öldü ve kabri oradadır.[27]
Buna karşın, Abdulazim Hasani’nin diri diri toprağa gömülerek şehit edildiğine dair bir rivayette vardır. Tarihi şöyle yazmaktadır: Ebu Talip evlatlarından Rey şehrinde diri diri toprağa gömülen kişi Abdulazim Hasani’dir.[28] Vaiz Kecveri bu konu hakkında şöyle demektedir: Nesep ve rical kitaplarında Hz. Abdulazim hakkında araştırmalar yaptım ve onun şehit olduğunu ortaya koyan sahih ve güvenilir bir haber bulamadım.[29]
Abdulazim’in Defni ve Ziyaret Edilme Sevabı
Muhaddis Nuri’nin Şialardan birinden naklettiğine göre bu Şia, Hz. Resulü Ekrem’i (s.a.a) rüyasında görmüş ve Efendimiz kendisine şöyle buyurmuştur: Yarın evlatlarımdan birisi Abdulcabbar b. Abdulvahhab Razi’nin evinde elma bahçesinde teşyi edilerek defnedilecek. Orada defnedilmeleri için kendisi o bahçeyi satın almış ve Abdulazim ve öteki Şialara vakfetmiştir.[30] Bundan dolayı, Abdulazim’in türbesi “Mescid-i Şecere” veya “Ağaca Yakın Mezar” şeklinde ünlenmiştir.[31]
Şeyh Saduk, Abdulazim Hasani’nin (a.s) kabrini ziyaret etme babında şöyle bir rivayet nakletmektedir: Rey şehrinden birisi İmam Ali Naki’nin (a.s) yanına giderek şöyle der: Hz. Seyyidu’ş Şüheda’nın (Hz. Hüseyin) ziyaretine müşerref oldum. İmam şöyle buyurur: Sizin yanınızda olan Abdulazim’in kabrini ziyaret etmiş olsaydın, Hüseyin b. Ali’nin (a.s) kabrini ziyaret etmiş kimse gibi olurdun.[32]
Onun Hakkında Yazılan Eserler
* Cennetü’n Neim ve’l iyşu’s selim fi ehvali’s seyyidi’l Kerim ve’l Muhaddisi’l Âlim Abdulazim el-Hasani (a.s), yazar: Bakır Kecrevi Mazenderani.[33]
KAYNAKLAR
* İbn Anbe, Cemalettin, Omdetu’t Talib fi Ensabi Al-i Ebi Talib, Necef, el-Matbaatu’l Haydariye, h. 1380.
* Tahrani, Ağa Bozorg, ez-Zeriye ila Tesanifi’ş Şia, Beyrut, Daru’l Edva, h. 1403.
* Hilli, Hasan b. Yusuf, Hülasatu’l Ekval fi Marifeti’r Rical, Tahkiki Cevad Kayyumi, Neşru’l Fekahet, h. 1417.
* Hoi, Ebu’l Kasım, Mu’cem Ricali’l Hadis, h. 1413.
* Saduk, Muhammed b. Ali, Sevabu’l A’mal ve İkabu’l A’mal, Kum, eş-Şerifu’r Razi, h. 1368.
* Saduk, Muhammed b. Ali, el-Hidayet, Kum, Müessese el-İmam el-Hadi, h. 1418.
* Saduk, Muhammed b. Ali, El-Emali, Kum, Müessese el-Bi’set, h. 1417.
* Tarihi, Fahrettin, el-Muntehab fi Cemi’l Merasi ve’l Huteb, Necef, h. 1369.
* Tusi, Muhammed b. Hasan, el-Fihrist, tahkik Cevad Kayyumi, Neşru’l Fekahet, h. 1417.
* Attaradi, Azizullah, Müsnedu’l İmam el-Cevad (a.s), Meşhed, Astan-ı Kudsi Razavi.
* Attaradi, Azizullah, Abdulazim el-Hasani Hayatuhu ve Müsneduhu, Kum, daru’l Hadis, h. 1383.
* Kummi, Şeyh Abbas, Münteha’l A’mal fi Tevarihi’n Nebi ve’lal, Kum, Delili Ma, ş. 1379.
* Neccaşi, Ahmed b. Ali, Ricalu’n Necceşi, Kum, Müessese en-Neşru’l İslami, h. 1416.
* Nuri, Mirza Hüseyin, Müstedrek el-Vesail ve Müstenbitu’l Mesail, Beyrut, Alulbayt, h. 1408.
* Nuri, Mirza Hüseyin, Hatime Müstedreku’l Vesail, Kum, Alulbayt, h. 1415.
* Nişaburi, Muhammed b. El-Fital, Ravzatu’l Vaizin, Kum, eş-Şerifu’r Razi.
* Mir Damad, Muhammed Bakır b. Muhammed, Er-Revaşihu’l Semaviyye, tahkik Nimetullah Celili, Daru’l Hadis, h. 1422, ş. 1380.
* Vaiz Kecrevi, Muhammed Bakır b. İsmail, Ruh ve Reyhan ya Cennetü’l Neim ve’l İyşu’s Selim fi Ehvali Seyyid Abdulazim el-Hasani, Kum, Daru’l Hadis, ş. 1382.
* Ber Astan-ı Keramet (Hz. Abdulazim ve Civardaki İmamzadelerin yaşam ve ziyaretnameleri), Daru’l Hadis, 1392.
ABNA.İR
wikishia.net
--------------------------------------------
[1] - Ez-Zeriye, c. 7, s. 169. Ber Astan-ı Keramet, s. 5.
[2] - Omdetu’t Talib, s. 94.
[3] - Ricalu’n Neccaşi, s. 248.
[4] - Er-Revaşihu’s Semaviyye, s. 86.
[5] - Cennetu’n Neim, c. 3, s. 390. Omdetu’t Talib, s. 94.
[6] - Münteha’l A’mal, c. 1, s. 585.
[7] - Ez-Zeriye, c. 7, s. 190.
[8] - Mu’cem Ricalu’l Hadis, c. 11, s. 53.
[9] - Rical Tusi, s. 401.
[10] - Abdulazim el-Hasani Hayatuhu ve Müsneduhu, s. 37.
[11] - Ber Astan-ı Keramet, s. 7.
[12] - Hülasatü’l Ekval, s. 226.
[13] - Hatime Müstedrek, c. 4, s. 404.
[14] - Ber Astan-ı Keramet, s. 9.
[15] - Emali, s. 419 ve 420. Ravzatu’l Vaizin, s. 31 ve 32.
[16] - Müstedreku’l Vesail, c. 17, s. 321.
[17] - Müstenedu’l İmam el-Cevad, s. 302.
[18] - Rical Neccaşi, s. 247.
[19] - Ez-Zeriye, c. 7, s. 190.
[20] - Cennetu’n Neim, c. 5, s. 182.
[21] - Hatime Müstedrek, c. 4, s. 404.
[22] - El-Hidayet, s. 174. (mukaddime)
[23] - Cennetu’n Neim, c. 4, s. 131.
[24] - Rical Neccaşi, s. 248.
[25] - Ez-Zeriye, c. 7, s. 290.
[26] - Rical Neccaşi, s. 248.
[27] - El-Fihrist, s. 193.
[28] - El-Müntehab, s. 8.
[29] - Cennetu’n Neim, c. 5, s. 360.
[30] - Hatime Müstedrek, c. 4, s. 405.
[31] - Omdetu’t Talib, s. 94. Ber Astan-ı Keramet, s. 12.
[32] - Sevabu’l A’mal, s. 99.
[33] - İran Kitaplarını Tanıtım Veri Tabanı.