Filistin Alimleri Şurası Resmi Sözcüsü Şeyh Salih El-Mued, Tesnim Habere verdiği röportajda, İmam Humeyni’nin şahsi boyutları hakkındaki düşüncelerini belirtti ve değerlendirmelerde bulundu.
Salih El-Mued konuyla ilgili olarak, İslam İnkılabı hakkında ve aynı zamanda İslam İnkılabının kurucusu İmam Humeyni’nin şahsiyetinin boyutları hakkında şunları söyledi: ‘İslam İnkılabı gerçekten de tarihin seyrini değiştirdi. İmam Humeyni İnkılap döneminde, Filistin’in kurtarılmasının, işgal edilen toprakların Filistinlilere geri verilmesinin ve aynı zamanda mustazaflara yardım edilmesinin, inkılabın hedefleri olduğunu belirtti. Eğer İslam İnkılabı olmasaydı, tarih bu şekilde olmazdı ve Filistin ve direniş te Arapların geri çekilişinin gölgesinde yok olurdu ama şimdi, İslam İnkılabının bereketiyle, Lübnan ve Filistin’de direniş devam etmektedir ve ayaktadır. Öte yandan İslam İnkılabının küresel bir etkisi olmuş ve dünya mustazaflarına yardım ulaştırmıştır.
İmam Humeyni liderliğindeki İslam İnkılabı, dünya genelinde İslami vahdet ve birlik sloganını dile getirmiş, Şii ve Sünni arasında hiçbir ayrım yapmamıştır. İslam alimleri de bu yolu devam ettirmişlerdir. İslam İnkılabı onlarca kurban vermiş ve bozuk Şah rejimini devirebilmiştir. İran, Filistin bayrağını dalgalandıran ilk ülkedir ve İran, İsrail’in Tahran’daki Büyükelçiliğini kapatarak, onun yerine Filistin Büyükelçiliği açmıştır ve Filistinli heyetler de İmam Humeyni ile görüşmeye gelmişlerdir. İmam Humeyni birlik sloganı ile ve Dünya Kudüs Günü ilan ederek, Direnişin ve Filistin meselesinin hayatta kalmasını sağlamıştır.’
Salih El-Mued röportajın devamında İmam Humeyni’nin yolunun Ayetullah Hamanei tarafından devam ettirilmesi hakkında şunları söyledi: ‘Biz, Ayetullah Hamanei’nin İmam Humeyni’nin yolunun devam ettiricisi olduğuna, Ayetullah Hamanei’nin Filistin meselesini desteklediğine ve İran’ın her zaman mazlum Filistin halkının ve direnişin yanında olduğuna inanıyoruz. İran Şii ve Sünni olarak hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün İslam ülkeleriyle ilişki halindedir ve işgal edilen herhangi bir İslam toprağının kurtarılması gerektiğine ve yine Filistin meselesinin öncelik olduğuna inanmaktadır. Ama bazı ülkeler İsrail’i resmi olarak tanımıştır ve işgalcilerle ve düşman Siyonistlerle ilişkilerini kesmemişlerdir ama İran bu konuyla mücadele etmektedir. Bu bağlamda İran’ın hak olduğunu ve bizim de bu yolda birlikte olduğumuzu vurguluyorum. Ayetullah Hamanei de bu yolu devam ettirmekte ve Filistin halkına yardım bayrağını elinde taşımaktadır.’
Salih El-Mued röportajın sonunda, özellikle son yıllarda bölge ülkelerinde ve Arap topraklarında yaşanan gelişmelerin İran’daki İslam İnkılabından etkilendiği ile ilgili olarak şu ifadelerde bulundu: ‘Bize göre Arap Baharı olarak adlandırılan olaylar, Araplar arasında bölünmeler oluşturmak için yapılan komplolardı ve Amerika ve batı bu olayların arkasındaydı. Göreve gelen yeni kişiler daha kötüler ve Araplar Siyonist Rejim ile ilişki kurmuş durumdalar. Bu nedenle Arap Baharı adı altında gündeme gelen olaylar, halk ve Arap toplumuna hiçbir fayda sağlamamıştır. Biz bölgede batının bütün tehditlerine rağmen, İran’ın direniş eksenindeki mücadelesine devam edeceğine ve direnişin yolunu sürdüreceğine inanıyoruz.’