İmam Muhammed Bakır (as)’ın Kısaca Biyografisi
Adı: Muhammed (a.s).
Meşhur lakabı: Bakır (ilmi yaran ve açıklayan).
Baba ve anne adı: Ali (Zeyn’ul-Abidin -a.s-), Fatıma (İmam Hasan-ı Mücteba’nın kızı).
Doğum yeri ve yılı: Hicretin 57. yılı, Recep ayının evveli veya Sefer ayının üçünde Medine-i Münevvere’de dünyaya geldi.
İmamet müddeti: On dokuz yıl, on ay, on iki gün (95-114)
Zamanındaki gasıp halifeler: Hişam b. Abdulmelik, Velid b. Abdulmelik.
Şahadet vakti ve yeri: Hicretin 114. yılı, Zilhicce ayının yedisinde, Pazartesi günü 57 yaşında Hişam b. Abdulmelik’in emriyle Medine’de şahadete erişti.
Mezar-ı şerifi: Medine’de Bakî Mezarlığında.
İmam Bakır (a.s)’ın hayat dönemini ikiye ayırmak mümkündür:
1- Üç yıl, altı ay, on gün ceddi İmam Hüseyin (a.s) dönemi ve otuz dört yıl, on beş gün ise babası İmam Seccad (a.s) ile birlikte olduğu dönem.
2- On dokuz yıl, iki ay, on gün süren imamet dönemi. Bu dönemde Ümeyye Oğulları ile Abbas Oğulları savaş halinde olduklarından, İmam Bakır (a.s) en müsait ortama sahip idi ve bu ortamdan en güzel bir şekilde yararlanarak öğrenciler yetiştirmiş, Şia’nın temelini güçlendirmiş ve kültürel bir inkılap gerçekleştirmiştir.
İmam Sadık (a.s)’dan şöyle nakledilmiştir:
“Bir grup insan İmam Bakır (a.s)’ın huzuruna gelerek; “İmamın haddi ve özellikleri nelerdir?” diye sordular.
İmam (a.s) şöyle buyurdu: “…İmam’ın yanına ne zaman gitseniz O’na ihtiram edin, saygı gösterin ve dediğine iman edin. O’nun üzerine düşen ise sizlere kılavuzluk etmektir. O’nun özelliklerinden biri de şudur: Yanına gittiğinizde heybet ve celalinden O’na bakamazsınız. Nitekim Peygamber (s.a.a) de böyle idi. Ondan sonraki İmam da aynı özelliğe sahiptir.”
Dediler: “Şiilerini tanır mı?”
Buyurdu: “Evet, onları görür görmez.”
Dediler: “Bizler sizin Şiilerinizden miyiz?”
Buyurdu: “Evet, hepiniz.”
Dediler: “Bunun alametini beyan eder misiniz?”
Buyurdu: “Sizin isminizden, anne ve babanızdan ve kabilelerinizden haber verebilirim.”
Dediler: “Haber ver.”
İmam (a.s) onların isim ve kabilelerinden haber verdi. Onlar da tasdik ettiler. Hazret buyurdu: “Yine sormak istediğiniz; “Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir” [1] ayeti hakkında da haber verebilirim. Geçmişlerimizin ilminden her ne istesek haber veririz (ve temiz ağaçtan maksat bizleriz).”
Daha sonra buyurdular: “Bu kadarı sizleri ikna ediyor mu?”
Dediler: “Bundan azı da ikna ederdi.” [2]
[1] - İbrahim: 24
[2] - İsbat’ul-Hudat, c. 5, s. 297
Ayrıntılar