Amel Defteri Kendi Varlığımızdandır
***
Amel defteri, kıyamette insanın dünya hayatında yaptığı bütün iyi ve kötü işlerin, sözlerin, hal ve hareketlerin ve amellerinin kaydedildiği defterdir. Bu defter, tam olarak bizim kendi hafızamız olabilir, kıyamette hayatımızın her anı bir film misali bize gösterilecektir. Bu ihtimal kıyamet günü tekrar dirilişle ters düşmemektedir.
***
Bunun için bu kitabı ya defteri inkar etmek imkansızdır. Bu doğrultuda Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
وَ کُلَّ إِنسانٍ أَلْزَمْناهُ طائِرَهُ في عُنُقِهِ وَ نُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيامَةِ کِتاباً يَلْقاهُ مَنْشُوراً
Her insanın yaptığı işleri boynuna astık, kıyâmet günü de apaçık yazılmış bir kitap olarak meydana çıkaracağız onları, herkes, ne yapmışsa hepsini o kitapta yazılmış bulacak. (İsra suresi, 13. ayet.)
Amel defterinin ‘boynuna asıtık’ ibaresinden kasıt yani kişinin amel defteri kendi varlığından olmasıdır, onun boynundadır, başka bir yerden getirilmiş değildir. Amel defterini boynuna asıyoruz ve bununla onu buraya getiriyoruz denilmektedir. Bunun için ayetin devamının اقْرَأْ کِتابَکَ کَفي بِنَفْسِکَ الْيَوْمَ عَلَيْکَ حَسيباً ‘Oku kitabını, bugün hesap görmek için sen yetersin sana.’ (İsra suresi, 13. ayet.) bu şekilde gelmesi mantıklıdır.
Amel defterinin insanın kendi varlığından olması, açık ve kesin bir hükümle yargılanması, hak ve cezasını kendi tayin etmesini sağlayacaktır. Bu yoruma göre şöyle diyebiliriz; amel defteri her ne kadar tam ve net olarak okunsa da, bu olay kişinin kendi batınında ve zihninde gerçekleşmektedir. Çünkü Allah-u Teala (c.c.) diğer insanlara okunmamasını istememektedir.
Bazı rivayetlerde kişinin yaptığı bir amelden bahsedilmekte ve Allah-u Teala’nın bu amelin cezası olarak kişinin amel defterini başkalarının da bilmesi ve bu şekilde o ameli yapan kişinin rezil olmasından bahsedilmektedir. Yani burada asıl mesele gizlilikdir.
Bu ihtimale göre bu kitap ya defterin özelliklerinden biri olan kişinin sadece kendisinin bilmesi, herşeyin Allah ve insan arasında olmasıdır. Bu durumda nasıl diğer insanlar bundan haberi olacak? Bir ayet-i şerifte şöyle buyurulmuştur:
"فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ کِتابَهُ بِيَمينِهِ فَيَقُولُ هاؤُمُ اقْرَؤُا کِتابِيَهْ"
Derken kimin kitabı, sağ yanından verilirse artık der ki: Gelin, işte okuyun kitabımı. (Hakka suresi, 19. ayet).
Bu sorunun birçok cevabı olabilir. Belki içinde yaşadığımız bu dünyada ilim ve bilim öyle bir yere ulaşacak ki insanoğlunun hafızasını gösterecek, zihnini okuyacak veya rüya şeklinde göreceğiz.
Devam edecek…
Ensi Nuşabadi
