İmam Zaman'ın (a.f.) zuhur ettikten sonraki sireti hakkında nakledilen rivayetlerin bazısını buraya aktarmak istiyoruz. Üstad Muhammed Rıza Hakimi'nin "Batının Güneşi" adlı değerli eserinde yazmış olduklarını aynen buraya aktarıyor ve bu rivayetlerin ihtivasının yanı sıra Üstadın da edibane yazısından faydalanmak istiyoruz:
A. DİNÎ SİRET
Mehdi (a.f.) Allah'ın karşısında, Allah'ın azameti karşısında huşu edendir, çok huşu eden; kanatlarını açıp, başını aşağı dökerek gökyüzünün zirvesinden yere doğru inen bir kartal gibi. Mehdi (a.f.), Allah'ın celali karşısında böyle huzu ve huşu edendir. Allah ve yüceliği O'nun vücudunda tecelli etmiştir ve varlığın tümü O'nu kendine gömmüştür.[1] Mehdi (a.f.) adildir, kutlu ve tertemiz. Hakkın bir zerresinden dahi geçmez O. Allah, O'nun eliyle İslam dinini aziz edecektir... Mehdi (a.f.) her an Allah korkusunu kalbinde taşımaktadır. Ve Allah'ın katında sahip olduğu takarruk (yakınlık) makamından dolayı da gururlanmaz. O dünyaya gönül bağlamaz ve (bunun için de) taş üstüne taş yığmaz. Onun hükümetinde ilahi had ve cezanın uygulanması dışında kimseye kötülük edilmez.[2]
B. AHLAKİ SİRET
Mehdi (a.f.) haşmet, sükunet ve vakar sahibidir. Mehdi (a.f.) kalın elbiseler giyer ve arpa ekmeği yer. Mehdi'nin ilim ve hilmi herkesten daha çoktur. Mehdi, Peygamber'in adını taşımaktadır ve ahlakı da Muhammedî (s.a.v.) ahlaktır.[3]
Mehdi (a.f.), alevi hidayet meşalesiyle alemde dolaşır ve salihler gibi yaşar.[4]
C. AMELİ SİRET
Mehdi'nin (a.f.) zuhur ve kıyamında her şey dostluk ve beraberlik olacaktır, öyle ki; herkes ihtiyacı olan şeyi, hiçbir engelleme olmadan başka birinin cebinden alacaktır.[5]
Mehdi'nin (a.f.) zamanında müminler, birbirleriyle yaptıkları muamelelerde kar etmeyecekler.[6] Kalplerdeki kinler atılacak, her yeri huzur ve emniyet saracak.[7]
Mehdi (a.f.), başkalarının isteğini yerine getirecek, onlara mal dağıtacak ve bahşişte bulunacak. Kendi devletinin idarecilerine ve memurlarına çok sıkı davranarak titizlik gösterecek. Güçsüzlere ve fakirlere şefkatli ve mihriban davranacak.[8]
"Mehdi (a.f.) kendi devletinin idarecilerine sıkı davranacak, miskinlere karşı şefkatli ve yoksullara karşı çok cömert olacak. Mehdi'nin (a.f.) alameti budur."[9]
Mehdi (a.f.), fakirlere karşı öyle bir şekilde davranacak ki, kendi eliyle onların ağzına yağ ve bal koyacak.[10] Mehdi (a.f.), aynı Emir-ül Müminin (a.s.) gibi yaşayacak, kuru ekmek yiyecek ve takvayla yaşayacak.[11]
D. İNKILÂBİ SİRET
Mehdi (a.f.), her hak sahibinin hakkını alıp kendisine verecek, hatta eğer birinin hakkı başkasının dişleri arasında bile olsa, haksızlık yapan ve gasıp insanın dişleri arasından onu çıkaracak ve hak sahibine döndürecektir.[12] Mehdi (a.f.) kıyam ettiğinde cizye kaldırılacak ve gayri müslim kalmayacak. O, kılıçla halkı Allah'ın dinine davet edecek, kabul etmeyenlerin boynunu koparacak, isyan ve serkeşlik eden herkesi ezecektir.[13] Mehdi (a.f.) Kufe şehrine girecek ve her münafığı, şüphe ve tereddüde inanan herkesi öldürecek, sarayları yıkacak ve orada yerleşmiş olan orduyu kılıçtan geçirecek. Allah razı ve hoşnut oluncaya kadar zalimleri ve onların yardımcılarını böyle öldürecek.[14] Mehdi (a.f.), zekatı engelleyeni öldürecek ve mühsin zinada bulunanı, şahid istemeden taşlayacaktır.[15]
Züraret İbn-i A'yan şöyle diyor: İmam Muhammed Bakır'a (a.s.) sordum ki: Hz. Kâim (a.f.), Peygamber (s.a.v.) gibi mi halka davranacak? Buyurdu: Heyhat, heyhat, Peygamber (s.a.v.) din yolunda halkın muhabbetini kazanmak ve kalpleri birleştirmek için onlara mülayim davranıyordu. Fakat Kâim (a.f.), kılıçla ve öldürmekle halkın karşısına çıkacak. Allah, O'na öldürmeyi ve kimsenin tevbesini kabul etmemeyi emretmiştir. Mehdi (a.f.) ile muhalefet ve düşmanlık edenin vay haline![16] Mehdi (a.f.), sadece ve sadece kılıcı tanır. O kimsenin tevbesini kabul etmez ve Allah'ın hükmünü icra ve Allah'ın dinini istikrar etme yolunda kimsenin sözüne kulak asmayacak ve kimsenin kınamasına aldırmayacak.[17]
İmam Zaman (a.f.) Zuhur Ettikten Sonra
E. SİYASİ SİRET
Mehdi'nin (a.f.) hükümeti zamanında zalimlerin ve müstekbirlerin hükümeti, münafıkların ve hainlerin siyasi nüfuzu nabud olacaktır.[18] Müslümanların kıblesi Mekke şehri, Mehdi'nin (a.f.) inkılabî hareketinin merkezi olacaktır. Önce O'nunla kıyam edecek kişiler, o şehirde bir araya gelecek ve O'na katılacaklardır.
Mehdi (a.f.), yahudilerin ve hıristiyanların dünyadaki nüfusuna son verecek. Antakya mağarasından sükunet (sakine) tabutunu çıkaracak. Tevrat ve İncil'in asıl nüshası ondadır. Böylece de Tevrat ehli arasında Tevrat'la, İncil'e inananlar arasında da İncil'le hükmedecek ve onları kendisine tabi olmaya davet edecektir. Bazıları O'na inanacaklar.[19] Öbürleriyle savaşacak, (kitap ehlinden veya başka meram ve ekollerden) hiçbir güç ve meram sahibi kalmayacaktır. Hak İslam hükümetinden ve adil Kur'anî siyasetinden başka dünyada hiçbir siyaset ve hükümet bâki kalmayacaktır. Böylece Mehdi'nin (a.f.) hükümeti alemin doğu ve batısını kaplayacaktır. İsa (a.s.) gökyüzünden inecek ve Mehdi'ye (a.f.) iktida ederek namaz kılacak ve bağırarak "Beyt'ül Mukaddes'in kapısını açın" diyecek ve kapıyı açacaklar. Bu arada Deccal, yetmiş bin silahlı yahudiyle ortaya çıkacak. İsa (a.s.), Deccal'i öldürmek istediği sırada Deccal kaçacak. İsa (a.s.) diyecek ki: "Ben seni bir darbeyle öldüreceğim" ve böyle de olacak, onu tutup öldürecek. Yahudiler her köşe bucaktaki taşa, ağaca, hayvana ve başka bir şeye sığınacak ve saklanacaktır. Ama her şey konuşmaya başlayacak ve "Ey Allah'ın müslüman kulu, burada bir yahudi var, gel ve onu öldür"[20] diyecek. Ve böylece dünya yahudilerden temizlenecek. Evet, Mehdi (a.f.) kıyam ettiğinde yeryüzünün her yerinden "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resulullah " sesi yükselecek.[21]
F. EĞİTİM SİRETİ
Mehdi'nin (a.f.) hükümeti zamanında herkese ilim ve hikmet öğretecekler, öyle ki; kadınlar evlerinde Allah'ın kitabı ve Peygamberin sünnetiyle hüküm edecekler.[22] O dönemde halk kitlesinin akli gücü temerküz bulacak. Mehdi (a.f.), Allah'ın teyidiyle insanların aklını tekamüle vardıracak ve herkeste bir aydınlık meydana getirecektir.[23] Hz. Mehdi'nin (a.f.) devletinde ayb ve bela Şia'dan bertaraf edilecektir. Onların kalpleri çelik parçaları gibi olacaktır. Onlardan biri kırk kişinin gücüne sahip olacaktır. Yeryüzünün hükümet ve önderliği onların elinde olacaktır.[24]
G. İÇTİMAİ SİRET
Mehdi (a.f.) kıyam ettiğinde –bazı zorluklar çıktıktan ve savaşlar yapıldıktan sonra- zulüm ve haksızlığı ortadan kaldıracak ve yeryüzünün her yerini adaletle dolduracaktır. Yeryüzünde O'nun adalet ve ihsan bereketinden faydalanmayan bir yer kalmayacak, hatta hayvanlar ve bitkiler bile bu bereket, adalet, haklılık ve iyilikten yararlanacaktır.[25] Mehdi'nin (a.f.) zamanında herkes zengin ve ihtiyaçsız olacaktır.[26
Mehdi'nin (a.f.) adaleti öyle olacaktır ki, hiç kimseye, hiçbir şeyde, hiçbir şekilde haksızlık edilmeyecektir. O'nun adaletinin ilk alameti şu olacak ki, O'nun hükümetinin sözcüleri Mekke'de yüksek sesle şöyle diyecekler:
"Farz namazını Hacer'ül Esved'in yanında ve tavaf mahallinde kılan ve şimdi de sünnet namaz kılmak isteyen kimse bir kenara çekilsin, ki başkasının hakkı zayi olmasın ve farz namaz kılmak isteyen herkes gelsin kılsın."[27]
H. MALİ SİRETİ
Alemin bütün serveti Mehdi'nin (a.f.) yanında toplanacak; (yerin altında ve üstünde olan bütün zenginlikler) Daha sonra Mehdi (a.f.), insanlara "Gelin, alın bunları. Siz bunları kazanmak için akrabalık bağlarını kopardınız, akrabalarınızı incittiniz, haksız yere kan döktünüz ve günah işlediniz. Gelin, alın işte" diyecek.
Daha sonra onları, o güne kadar görülmemiş bir bahşişte bulunup dağıtacak herkese.[28] Mehdi'nin (a.f.) zamanında tarlalar çok mahsul verecek, herkes Mehdi'nin (a.f.) yanına gelip "Bana servet, mal ver" diyecek. Mehdi (a.f.) de hemen "Al" buyuracak.[29]
Mehdi (a.f.), malları herkesin arasında eşit bir şekilde taksim edecek.[30 Kimseyi başkasından üstün tutmayacak.[31]
İmam Zaman (a.f.) Zuhur Ettikten Sonra
I. ISLAHİ SİRETİ
Mehdi (a.f.) imdada gelen ve feryadresdir. Allah, O'nu dünyadaki insanların imdadına yetişmesi için gönderecektir. O'nun zamanında herkes refah, huzur ve benzersiz bir nimet bolluğuna kavuşacak, hatta hayvanlar bile çoğalacak ve rahat olacaklar. Yeryüzü çok bitki yeşertecek. Nehirlerin suları çoğalacak. Yeraltındaki hazineler, servetler ve diğer madenler çıkarılacak.[32]
Mehdi'nin (a.f.) döneminde fitne ve kavga ateşi sönecek, zulüm, gece baskını ve yağmalama adeti kalkacak, savaşlar yok olacak.[33]
Mehdi (a.f.), insanları büyük bir beladan, herkesi içeren ve kör bir fitneden kurtaracak.[34]
Alemde viran bir yer kalmayacak ve Mehdi (a.f.) her yeri onaracak, abat edecek.[35]
Mehdi'nin (a.f.) yaranları alemin her yerine ayak basıp, her yerde kudreti ellerinde bulunduracaklar, herkes ve her şey onlara itaat edecek, hatta çöldeki yırtıcı hayvanlar ve avlar (yırtıcı) kuşların hepsi ve hepsi onların rıza ve hoşnutluğunu kazanmak isteyecekler. Bu din elçileri, selah ve adalet elçileri öyle bir sevinç ve hoşnutluk getirecekler ki, Mehdi'nin (a.f.) ashabının ayak bastığı yer başka yerlere karşı iftihar edecek.[36] Mehdi'nin (a.f.) yaranından her biri kırk kişinin gücüne sahip olacak, kalpleri de çelik parçaları gibi. Eğer bunların yoluna demirden dağlar dikilse, o dağları yararlar. Mehdi'nin (a.f.) yaranı, Allah-u Teala kendilerinden razı oluncaya kadar kılıçlarını yere koymayacaklar.[37]
Evet dünyayı fitne ve düşmanlık sardığında, her yer zulüm, fesat ve yağmayla dolduğunda, delalet ve inhiraf kalelerini yıkmak, karanlık ve taş kalpleri tevhid, insaniyet ve adalet nuruyla aydınlatmak için Allah yüce ıslahçısını gönderecektir.[38] Nitekim Mehdi'nin (a.s.) ıslahı sireti hususunda Ali'nin (a.s.) Nehc-ül Belağa'daki sözleriyle karşılaşıyoruz, babanın evladı hakkındaki şehadetini görüyoruz:
"Allahperestlik nefsperestliğe çevrildikten sonra Mehdi gelecek ve nefsperestliği Allahperestliğe çevirecek, Kur'an görüş ve düşüncelere uydurulduktan sonra Mehdi gelip görüş ve düşünceleri Kur'an'a uyduracak... O kendi idarecilerini ve memurlarını muaheze edecektir. Yeryüzü, içinde sakladığı her şeyi O'nun için çıkaracak, bütün imkanlarını ve bereketini O'nun hizmetine sunacak. İşte o zaman Mehdi (a.f.) adalet siretinin nasıl olduğunu, kitap ve sünneti ihya etmenin ne demek olduğunu size gösterecektir."[39]
J. KAZAVET VE HÜKMETME SİRETİ
Mehdi'nin (a.f.) yargı ve hükümlerinde, Mehdi'nin (a.f.) hükümetinde kimseye bir iğne ucu kadar bile zulüm ve haksızlık edilmeyecek ve kimse rencide edilmeyecek.[40] Mehdi (a.f.), halis dini hükümler doğrultusunda (başkalarının, mezheplerin fakih ve alimlerinin görüş ve düşüncelerine teveccüh etmeden) hüküm ve hükümet edecek.[41]
Mehdi (a.f.) adalet ölçü ve terazisini halkın arasında bırakacak ve böylece kimse, başka birine zulüm edemeyecek.[42]
Mehdi (a.f.) yeni bir yargı ve kazavet sistemi getirecek[43]... Mehdi (a.f.), Davud (a.s.) ve âl-i Davud hükmüyle hükmedecek ve kimseden şahit ve delil istemeyecek .
Şeyh Müfid şöyle diyor: "Kâim-i Âl-i Muhammed (s.a.v.) kıyam ettiğinde aynı Hz. Davud gibi, yani batin hasebiyle hükmedecek, şahide gerek duymadan hükmedecek. Allah hükmü O'na ilham edecek ve O da ilahi ilhama göre hükmedecek. Mehdi (a.f.) her grubun gizli planlarından haberdar olacak ve planlarını kendilerine söyleyecek. Mehdi (a.f.), bakmasıyla dost ve düşmanını tanıyacak."[44]
------------------------------------------------------------------------
[1]-El-Mehdiyy-il Mev'ud..., c: 1, s: 280 ve 300.
[2]-El-Mehdiyy-il Mev'ud..., c: 1, s: 280 ve 300.
[3]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 281-282 ve 266 ve 300.
[4]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 281-282 ve 266 ve 300.
[5]-El-İhtisas (Şeyh Müfid), s: 24
[6]-Vesail'üş Şia, Ticaret babları.
[7]-Bihar'ül Envar, c: 10.
[8]-El-Mehdiyy-il Mev'ud..., c: 1, s: 276-277.
[9]-El-Mehdiyy-il Mev'ud..., c: 1, s: 276-277.
[10]-El-Mehdiyy-il Mev'ud..., c: 1, s: 297.
[11]-El-Gaybet (Nümani). Bihar'ül Envar, c: 52, s: 359.
[12]-El-Mehdiyy-il Mev'ud..., c: 1, s: 279-282-283.
[13]-El-Mehdiyy-il Mev'ud... c: 1, s: 279-282-283.
[14]-El-İrşad (Şeyh Müfid). Bihar'ül Envar, c: 52, s: 338.
[15]-İkmal-üd Din. Bihar'ül Envar, c: 52, s: 353.
[16]-El-Gaybet (Nümani). Bihar'ül Envar, c: 52, s: 353.
[17]-El-Gaybet (Nümani). Bihar'ül Envar, c: 52, s: 353.
[18]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 252.
[19]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 254-255.
[20]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 2, s: 5-7.
[21]-Tefsir-i Ayyaşi. Bihar'ül Envar, c: 52, s: 340.
[22]-Bihar'ül Envar, c: 52, s: 352.
[23]-Usul-u Kafi, c: 1, Kitab'ül Akl, Hadis: 21.
[24]-Hisal (Şeyh Saduk). Haraic-i Ravendi. Bihar'ül Envar, c: 52, s: 317-335.
[25]-Bihar'ül Envar, c: 10. Bu hususta çok ve meşhur hadisler mevcuttur.
[26]-Bihar'ül Envar, c: 51, s: 146.
[27]-Kafi, c: 4, s: 427.
[28]-İlel'üş Şerayi (Şeyh Saduk). Bihar'ül Envar, c: 51, s: 29.
[29]-Keşf'ül Gumme (İrbili). Kifayet'üt Talib (Kenci Şafii). Bihar'ül Envar, c: 51, s: 88.
[30]-Batının Güneşi, on üçüncü fasıl ve "Malların eşit bir şekilde taksimi" bölümüne de bkz.
[31]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c: 2, s: 11.
[32]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c: 2, s: 11.
[33]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 264.
[34]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 264.
[35]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 264.
[36]-İkmal'üd Din. Bihar'ül Envar, c: 52, s: 327.
[37]-Bihar'ül Envar, c: 52, s: 327.
[38]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 310.
[39]-Nehc-ül Belağa, Feyz'ül İslam baskısı, s: 424, 425.
[40]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 280, 283, 284.
[41]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 280, 283, 284.
[42]-El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 280, 283, 284.
[43]-El-Gaybet (Nümani). Bihar'ül Envar, c: 52, s: 349, 354.
[44]-İrşad (Şeyh Müfid), s: 365-366.