Ayetullah Sistani’ye özellikle vahhabilerin sıklıkla dile getirdiği itikadi bir mesele soruldu. İşte o soru ve cevabı:
SORU: Ya Ali demek şirk midir? Eğer değilse bu tür soruyu soranlara nasıl bir cevap vermeliyiz?
CEVAP: “Ya Ali medet!” dememiz, Emirulmuminin’in (a.s) – el-iyazu billah – Allah olduğuna veya Allah’ın istemediği bir işi yapacağına inandığımız anlamına gelmez. Aksine biz İmam Ali’nin (a.s) dindar, Allah’tan sakınan takva ehli, Allah yolunda cihad eden ve tüm işlerini Allah rızası için yapan biri olarak gördüğümüz için onun Allah’tan hacetlerimizin yerine getirmesi için dua etmesini istiyoruz. Bu şirk olmamakla birlikte tevhid ve Allah’a inancın ta kendisidir. Yüce Allah bize Resulü Ekerm’e ve Allah dostlarına tevessül etmemizi emretmiştir. Maide suresinin 35. ayetinde “O’na doğru bir vesile arayın” buyurmuştur. Nisa suresinin 64. ayetinde “Eğer onlar kendilerine zulmettiklerinde sana gelip Allah’tan bağışlanma dileselerdi ve Peygamber de onlar için bağışlanma dileseydi, Allah’ı tövbeleri kabul eden ve sürekli merhamet eden olarak bulurlardı” buyurmaktadır. Yani Yüce Allah günahkâr Müslümanları peygamberin huzuruna varıp ondan kendileri hakkında istiğfar etmesini istemeye yönlendirmiştir. Halbuki onlar bizzat kendileri istiğfar edebilirdi ve Peygamberin bağışlanma dilemesine gerek olmayabilirdi?!
Kur’an-ı Kerim Yusuf’un kardeşlerinin dilinden şöyle nakletmiştir: “Babamız! Bizim için bağışlanma dile!” Eğer tevessül şirk olsaydı ilahi bir peygamber olan Hz. Yakub’un onlara şöyle demesi gerekirdi: “Gidin, kendiniz bu işi yapın ve beni aracı kılarak şirke düşmeyin.” Oysa Kur’an’ın nakline göre o şöyle demiştir: “Ben sizin hakkınızda Rabbimden bağışlanma dileyeceğim.”
Sahih-i Buhari’de ve diğer kaynaklarda Ömer b. Hattab’ın yağmur yağması için Peygamberimizin amcası Abbas b. Abdülmüttalib’e tevessül ettiği geçmektedir. O halde Ömer kâfir veya müşrik mi oldu?!
Eğer derseniz ki: “Abbas yaşıyordu ve Ömer hayatta olan birine tevessül etmiştir” biz de şöyle deriz: Eğer şirk Allah’tan başka birinden bir şey istemekse bunda kendisinden bir şey istenenin ölü veya diri olması arasında hiçbir fark yoktur…