Dördüncü Hz. İmam Ali bin Hüseyin (a.s.) hakkında bir açıklama
Önsöz:
Zeyn-el Abidin (a.s.)’in mukaddes varlığı tam anlamıyla maneviyat önderidir. Hz. Ali bin Hüseyin ve Peygamber Efendimiz (saa)’ın ailesine baktığımız zaman, İslamın maneviyatını, hakikatini ve imanın onlarda ne kadar güçlü olduğunu görebiliriz. Bu önemli bir konudur. Hz. Ali (a.s.) gibi bir kişi çocukluktan Peygamber Efendimizin (saa) gözetimi altında terbiye olup büyümüş ve Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (saa) ise mübarek son nefeslerini onun kucağında vermiştir. Bu büyük insan çocukluğundan Peygamber Efendimizin (a.s.) evinde olmuş ve hiç kimse onun kadar Peygamber Efendimizin (saa) yanında olmamıştır. Evet, insan Hz. Ali (as)’a baktığı zaman, onu tamamiyle Peygamber Efendimize (a.s.) inançla dolu görüyor ve onun varlığı aynasında Peygamber Efendimizi (a.s.) görebilir. Hz. Ali (a.s.) gibi bir insanın baştan başa Peygambere inançla dolması olayı nedir?
İmamın İbadeti:
Peygamber Efendimizin (saa) Ehl-i Beyti (as)’ın hepsi böyledirler. Gerçekten ilginçtir. İnsan Ali bin Hüseyin (as)’ı gördüğü zaman, Allah’tan korkusunu, gerçek ibadet olan namazlarını ve Alexis Carl dediği gibi ruhun Allah’a doğru olan yükselişini (onun namazları tabii ki sadece cisminin kabeye doğru durup ruhunun da başka yerde olduğu gibi değildi, sanki gerçekten ruhu uçuyordu), Evet, insan Ali bin Hüseyin (as)’ı gördüğü zaman kendine sormaya başlıyor: Bu İslam nedir? Bu nasıl bir ruhtur?
Bu kadar sesler Şahtandır Bendenin boğazından çıksada (Mevlana)
İnsan Ali bin Hüseyin (as)’ı gördüğü zaman, sanki Peygamber Efendimizi (saa) gecenin son vakitlerinde yada Hira mağarasında ibadet halinde görüyor.
İmam bir gece o özel dualar ve ibadetlerine meşguldü. Çocuklarından biri bir yerden düşüp kemiği kırıldı ve onu tedavi etmek gerekiyordu. Evdekiler İmam (as)’ı rahatsız etmeyip kendileri tabib çağırdılar ve çocuğun kırığını onun bağırtılarıyla hemen bağladılar. Çocuk rahatladı ve sorun çözüldü. Sabah olunca İmam (as) çocuğun kırılan yerinin sarılı olduğunu görüp nedenini ve ne zaman olduğunu sordu. Onlarda konuyu açıkladılar ve İmam (as)’ın ibadette olduğunu söylediler. Belli oldu ki, İmam (a.s.) öyle kendinden geçmiş ve ruhu öyle Allah’a doğru yönelmişti ki, o seslerin hiçbiri onun kulağına gitmemişti.
Sevgi habercisi:
Zeyn-el Abidin (a.s.) sevgi habercisiydi. Bu da ilginçtir: bir yere giderken nerede kimsesiz görse, fakir ve yoksul görse ve başkalarının teveccüh etmedikleri birini görse ona sevgi gösterirdi; onu okşayıp evine getirirdi. Birgün bir grup cüzzamlı gördü (herkes cüzamlılardan kaçar ve cüzzamın onlara da bulaşacağından korkar, ancak onlar da Allah’ın kullarıdır), onları davet edip eve getirirdi ve kendi evinde onları ağırlardı. Zeyn-el Abidin (as)’ın evi kimsesizler, öksüzler ve çaresizlerin evi gibiydi.
Çeviri:Ü.Özedönüş
