Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (saa)'in Ehl-i Beyt'i, özel faziletlere sahip oldukları için Müslüman toplumun gözdesi olarak büyük sevgi ve saygıya mahzar olmuş bulunuyorlar. Müslümanların kalpleri onların aşkıyla doludur. Yeryüzündeki hayat var oldukça bu sevgi ve aşk devam edecektir.
İmam Muhammed Bakır (as)'ın hizmetinde bulunan birisi şöyle diyor:
İmam Muhammed Bakır, kendisini ziyarete gelenlere ihsanda bulunur ve onlara mali yardımlar yapardı. Bir gün İmam'a dedim ki; yaptığın ihsan ve yardım miktarlarını biraz azalt, mali durum pek iyi değil.
İmam Muhammed Bakır (as) şöyle buyurdu:
Dost ve kardeşleri ziyaret etmek, onlara ihsan ve iyilikte bulunmaktan daha güzel ve iyi bir şey olamaz.
İmam Cafer'us Sadık'ta şöyle buyuruyor:
Bir gün babam İmam Bakır'ı ziyarete gittiğimde, onun Medine fakirlerine 80 bin dinar yardım yaptığını öğrendim.
Bir gün bedevi bir Arap İmam Muhammed Bakır'a (as) gelip sordu;
Acaba Allah'ı ibadet sırasında onu gördün mü?
İmam Bakır şöyle buyurdu:
Görmediğim kimseye ibadet etmem.
Arap sordu; Onu nasıl gördün?
İmam Bakır (as) şöyle buyurdu:
Gözler onu göremez. Çünkü sadece kalp gözüyle ve iman hakikatiyle Allah müşahede edilir. Allah, duyu organlarıyla algılanamaz, hakla da kıyaslanamaz. Allah'ın etki ve nişaneleri aleme yansır ve ayetleriyle tanımlanır. Allah kimseye asla zulüm yapmaz. Ondan başka bir rab ve mabut yoktur.
Bedevi Arap bu sözleri duyduktan sonra İmam Muhammed Bakır (as)‘ın yüksek dehası ve ilmi kariyeri ve hidayet simgesi olduğu hakikatini kabul ederek, şöyle dedi:
Allah kendi risaletini kime vereceğini daha iyi bilir.
İmam Muhammed Bakır (as) şöyle buyurur:
Güler yüzlü olmak, halkın dostluğuna ve rabbulalemine yakınlaşmaya sebep olur.
İmam Muhammed Bakır (as) Medine'de yaşadığı dönemde İslam dininin maarifini tebliğ etmek ve seçkin talebeler yetiştirmeye çalıştı. İmam bakır 19 yıl boyunca islami ve diğer ilimler ve kültürü neşredip, halkı bilinçlendirdi. İmam Muhammed Bakır'ın yüksek ilminden dolayı Müslüman olan veya olmayan alim ve bilginler yakın veya uzak bölgelerden Medine'ye gelerek, İmam Bakır'la tartışır ve ders alırlardı. Bu yüzden İmam Muhammed Bakır, Bakır'ul Ulum yani, ilimlerin yarıcısı olarak lakaplandırıldı. Çünkü imam gizli maarif ve ilimlerin özünü açıklıyor ve ilmin gizli kalan hazinesini aydınlığa kavuşturuyordu.
Emevi hanedanının 10. hunhar halifesi Hişam bin Abdulmelik döneminde herkes yapılan baskı ve şiddetten dolayı susarken İmam Muhammed Bakır (as) ilmî ders grupları oluşturup, mücadeleci, inançlı ve bilgin talebeler yetiştirdi. İmam Muhammed Bakır (as) dostları ve talebelerinin ilim ve marifet gücünü arttırmak için özel tedbirler geliştirmiştir. Nitekim talebelerin ve bilginlerin geçimlerini sağlıyor ve onların ilmi çalışmalarına kolaylık sağlıyordu.
İmam Muhammed Bakır'ın dostları ve öğrencileri de, ilim öğrenmeye, dinde içtihad yapmaya, hadisleri derleyip, düzenlemeye ve nakletmeye çalışıyorlardı. Nitekim İmam Muhammed Bakır'dan nakledilen 30 bin küsur hadis, bu Ehl-i Beyt imamının islami ahkam ve maarifi neşretmede büyük çaba harcadığını gözler önüne seriyor.
İmam Muhammed Bakır (as) ilmî faaliyetleriyle birlikte toplumsal işleri ve düzeni ıslah etmeye, zorba ve dikta güçlerle mücadele etmeye çalıştığı için hunhar Emevi hanedanının gazabına uğradı. Nitekim Emevi hükümdarı, İmam Muhammed Bakır'a baskı yapıp, doğrudan denetimi altında bulundurmak için onu hükümet merkezi Şam'a götürdü. Emevi sultanı ayrıca, İmam Muhammed Bakır'ı (as) bir süre hapiste tuttu. Fakat başarılı olamadı. Çünkü halkın itirazları sonucu, imamı serbest bırakmak zorunda kaldı.
İmam Muhammed Bakır (as) parlayan güneş gibi halka ilim, aydınlık ve bilgi saçıyordu. Bu yüzden tarihteki diğer zalim ve dikta yönetimler gibi Hişam da, halkı cahil ve bilgisiz bırakarak, iktidarını sürdürmeye çalıştığı için İmam Muhammed Bakır'ın nurlu varlığını tahammül edemeyip, o hazreti zehirleyerek şehid etti.
İmam Muhammed Bakır (as) şehadet yıl dönümü münasebetiyle tüm Ehl-i Beyt aşıklarına başsağlığı dileyerek, sözü o hazretten vecizelerle noktalamak istiyoruz:
İmam Muhammed Bakır (as) şöyle buyuruyor:
İşlerinde gevşeklik ve ihmalkarlık yapmaktan sakın. Çünkü her ikisi de bir şerrin başlangıcıdır. Eğer gevşek davranırsan hakkı yerine getiremezsin.
İmam Muhammed Bakır (as) ayrıca şöyle buyurur:
Kamil insan, dinde fakih, sorunlar karşısında sabırlı, geçimini sağlamada güçlü olan kimsedir.