İMAM RIZA (A.S)’IN ZİYARETİ
Hadislerde sekizinci İmam Ali ibn-i Musa-er Rıza (a.s)'ı ziyaret etmenin çok sevabı olduğu nakledilmiştir. Örneğin:
İmam Cevad (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Kim babam İmam Rıza (a.s)'ın kabrini (onun hakkını tanıyarak) ziyaret ederse Allah-u Teâla onun tüm günahlarını bağışlar ve onu cennete sokar."[1]
İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
"Kim imam Rıza (a.s)'ı ziyaret etse sanki Resulullah'ı (s.a.a) ziyaret etmiştir."[2]
İmam Cevad (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Babamın ziyaretine giden kimsenin cennete girmesine kefil oluyorum."[3]
Abdusselam Herevi, Hz. Rıza (a.s)'ın şöyle buyurduğunu naklediyor:
"Yakın bir zamanda Tus şehri (Meşhed) şia ve ziyaretçilerimin sık-sık gidip geldiği yer olacaktır. Bil ki, kim beni vatanımdan uzak olan Tus şehrinde ziyaret ederse kıyamet günü günahları affedildiği halde benimle birlikte ve benimle aynı makamda olur."[4]
[1]- Vesail-üş Şiâ, c.10, s.432.
[2]- Vesail-üş Şiâ, c.10, s.432.
[3]- Vesail-üş Şiâ, c.10, s.435.
[4]- Vesail-üş Şiâ, c.10, s.438.
ZİYARET ADABI
1- Ziyaretçinin mutahhar türbeye girmeden önce İmam (a.s)'ı iyice tanıması gerekir. Bir rivayette ºöyle geçiyor: Ziyaretçi bir kimse "Arifen bihakkihi" olmalıdır (yani ziyaret ettiği türbenin sahibinin Peygamber’in hak vasisi olan 12 Ehl-i Beyt İmamlarından olduğunu bilmesi ve buna inanması gerekir).
2- Helal mal ile ziyarete gitmelidir. Çünkü haram bir lokma ile ne namaz kabul olur, ne hac kabul olur ve ne de dua kabul olur.[1]
3- İmamı ziyaret etmekten hedefin ne olduğunu anlamalıdır.
4- Günahlardan uzak durmalı. Çünkü Allah Teâla sadece takvalı kimselerin hayır amelini kabul etmektedir.[2]
5- Bilet ve nakliye vesilesi temin etme zamanı halka eziyet etmemeli, yalan söylememeli, kötü davranmamalı, diğerlerinin hakkını zayi etmemeli ve ortak mallardan kötü istifade etmemelidir. Zira bunlar, mukaddes ziyaret yolculuğunu hakiki değerinden düşürmektedir.
6- Şunu bilmesi gerekir ki, eğer önceden bir insanı küçümsemiş ve onu yanına kabul etmemişse İmam (a.s) da onu kabul etmeyecektir. Hz. Kazım (a.s)'ın imametliği döneminde saray veziri olan
Ali ibn-i Yaktin İmam (a.s)'ın yanına geldiğinde İmam (a.s) onu kabul etmeyip şöyle buyurdu: "Niçin filan çoban seni görmeye geldiği zaman onu huzuruna kabul etmedin"[3]
7- Mümkün olduğu kadar birlikte olduğu kimselere yardım etmeli ve onlara karşı iyilik yapmalı.
Bir toplulukla birlikte Resulullah (s.a.a)'in kabrinin ziyareti için Medine'ye giden müslümanlardan biri hastaladı ve evde kaldı. Bir kişi hariç geri kalan herkes onu bırakıp ziyarete gittiler.
Bu durumu İmam Sadık (a.s)'a bildirdiler. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Senin bakıcılığının sevabı, diğer dostlarının ziyaretinin sevabından daha fazladır.”
8- Halka hizmet etmeyi küçük görmemeli, arkadaşlara yardım etmenin özel mükafatı olduğunun farkında olmalı.
Bir grup insanlar Kâ'be'yi tavaf etmek için Mescid-ul Haram'a girip, eşyalarını arkadaşlarından birinin yanına bıraktılar. İmam (a.s) (bunu duyunca) şöyle buyurdu: "Başkalarının malını koruyanın mükâfatı tavaf eden kimselerin mükâfatından daha az değildir."
9- Türbeye girmeden önce gusletmeli veya abdest almalı. Temiz elbise giyip koku sürmeli, huzur ve vakarla kısa adımlar atarak türbeye girmelidir. Öyle ki diğer kimselere
bir zorluk çıkarmaksızın mutahhar kabrin kenarında durmalıdır; ama eğer diğerlerine zorluk ve eziyet çıkaracak olursa kabirden biraz uzakta durup İmam'ı ziyaret etmelidir.
10- Türbeye girerken “Subhanellah”, “Allah-u Ekber”, “La ilahe illallah” ve “Elhamdulillah” zikirleriyle Allah Teala’yı tesbih ve takdis etmeli, Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine salavat göndermelidir.
11- Ayakta durduğu halde giriş izni talep edip İmam'ın yüce ilahi makam ve azametine teveccüh ederek manevi bir hal ve üzgün bir gönülle Türbeye girmelidir.
12- Kabri ziyaret ederken İmam’ın hürmetine Allah Teala’dan istediği hacetleri gözönünde bulundurmalıdır.
İmam (a.s)'ın aşk ve sevgisiyle türbenin kapı ve duvarını öpmelidir. Bu yolu ona tanıtan geçmişlere ve alimlere dua etmelidir. İmamların hakkını tanıyacak evlatlar eğitmek için yüce Allah'tan yardım dilemelidir.
13- Ziyaretçi, dua kitaplarında masumlardan rivayet edilen ziyaretlerden birini, manasına dikkat ederek okumalı ve daha sonra "ziyaret namazı" kastıyla iki rek'at namaz kılmalıdır; ondan sonra da Allah’tan mağfiret dilemeli, başkaları için dua etmeli ve kabri ziyaret etmelidir.
14- Mümkün olduğu kadar Kur’an okuyup sevabını İmam’a (a.s) hediye etmelidir. Anne-baba ve üzerinde hakkı olanlardan taraf ziyaret etmelidir.
15- Ziyaret sona erdikten sonra İmam’la (a.s) vedalaşmalı ve vedalaşırken Ehl-i Beyt İmamlarından rivayet edilen duaları okumalıdır.
[1]- Mehasin-i Berki, s.88.
[2]- Mâide/29.
[3]- Sefinet-ül Bihar, c.2, s.252.
GİRİŞ İZNİ
Hz. İmam Rıza (a.s)'ın mutahhar türbesine girmek isteyen kimse girmeden önce giriş için şu izin duasını okumalıdır:
Allah'ım! Ben Peygamberinin evlerinin kapılarından biri önünde durmuşum; Sen’in salat ve selamın ona ve Ehl-i Beyt’ine olsun. Sen insanları izni olmaksızın o eve girmekten menetmiş ve şöyle buyurmuşsun: "Ey inananlar! Peygamber size girme izni vermedikçe onun evlerine girmeyin."
Allah'ım! Şüphe yok ki ben bu kutsal şehidlik ve türbenin sahibinin hürmetine, hayatında olduğu gibi gıyabında da inanıyorum ve biliyorum ki Sen’in Resulün ve halifelerin (Peygamber’inin vasileri olan masum imamlar) salat
ve selam onların üzerine olsun, Sen’in indinde diri olduklarına ve rızıklandırıldıklarına ve benim makamımı (kabirleri karşısındaki durduğum yeri) gördüklerine ve selamımın cevabını verdiklerine inanıyorum.
Ama Sen onların sözünü duymamak için kulağıma bir perde çekmişsin (sözlerini duymaktan beni alı koymuşsun), buna karşılık onlara sırrımı açmak ve raz-u niyaz etmenin tadını anlamaya beni muvaffak kılmışsın.
Yâ Rabbim! İlk önce senden izin istiyorum; sonra Resulün'den (Allah’ın salatı ona ve Ehl-i Beyt’ine olsun) izin istiyorum; daha sonra halifen (Peygamber’in varisi) olan bu İmam’dan ve bu mübarek buk'âya (mekana) vekil kılınmış meleklerinden izin istiyorum.
Ey Allah'ın Resulü! Bu mukaddes mekana girmeme izin veriyor musun? Ey Allah'ın hücceti! Gireyim mi? Ey Allah'ın mukarreb (Allah dergahına yakın) ve bu mübarek meşhedde (mekanda) mukim olan melekleri!
İçeri gireyim mi? Ey mevlam! İçeriye girmem için dostlarından her birine verdiğin en güzel izinlerden bana da ver. Eğer ben bu izine lâyık olmasam da sen izin vermeye lâyıksın.
Sonra mübarek dergâhın kapısını öpüp içeri girmeli ve şöyle demelidir:
“Allah’ın ismiyle ve Allah’ın yardımıyla, Allah'ın yolunda ve Resulullah'ın dini üzere (bu mekana ayak basıyorum); Allah'ın salat ve selamı ona ve Ehl-i Beyt'ine olsun.
Allah'ım! Beni bağışla, bana merhamet et ve tövbemi kabul eyle. Şüphe yok ki sen çok tövbe kabul buyuran ve Rahim’sin.”
İMAM RIZA (A.S) IN ZİYARETNAMESİ
Bismillahirrahmanirrahim
Şehadet ederim ki Allah'tan başka bir ilah yoktur; O birdir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve resulüdür. O geçmiş ve gelecekteki bütün insanların efendisidir. Yine o bütün peygamber ve resullerin efendisidir.
Allah'ım! Kulun, resulün, peygamberin ve bütün yaratıklarının efendisi olan Muhammed'e (s.a.a), Sen’den başka hiç bir kimsenin sayıp biritemeyeceği bir salat (rahmet) gönder.
Allah'ım! Senin halis kulun ve resulünün kardeşi olan Emir'ül Müminin Ali ibn-i Ebi Talib'e rahmet gönder; onu ilmin (ve hikmetin) le bütün yaratıkların arasından seçtin ve mahlukatından istediğin kimselere rehber
ve mesajını ulaştırmakla görevlendirdiğin kimselere yol gösterici, adalet üzere dini uygulayan ve bütün bunlara tanık ve insanlar arasında hakem kıldın. Allah'ın selam, rahmet ve bereketi onun üzerine olsun.
Allah’ım! Peygamber’inin kızı, velin olan Ali b. Ebu Talib’in eşi, cennet geçlerinin efendileri ve Peygamber’in iki torunu Hasan ve Hüseyn'in annesi Fatıma'ya, senden başka hiç kimsenin azametini kuşatamayacağı bir rahmet gönder;
o Fatıma ki tertemiz, tâhir, mutahhar, muttaki, arınmış, (rızana) razı, tezkiye bulmuş (günahsız) ve bütün cennet kadınlarından üstündür.
Allah'ım! Peygamber’in torunları, cennet gençlerinin efendileri, yaratıklarının içerisinde dinini koruyan, risaletine meb'us kıldığın kimselere yol gösterici, adaletinle dininin hakimi ve yarattıkların arasında hükmünün hakemi olan Hasan ve Hüseyn'e rahmet gönder.
Allah'ım! Kulun, yarattıklarının içerisinde dini ayakta tutan, risaletini ulaştırmakla görevlendirdiğin kimselere yol gösterici, adaletinle dinin hakimi ve mahlukatının arasında hükmünün hakemi ve ibadet edenlerin serveri olan Ali ibn-i Hüseyn'e rahmet gönder.
Ey Allah! Kulun ve yeryüzünde halifen olan ve peygamberlerin ilmini açıklayıp izah eden Muhammed İbn-i Ali'ye rahmet gönder.
Ey Allah! Halis kulun, dininin velisi, bütün yaratıklarına hüccetin, sadık ve salih olan Cafer ibn-i Muhammed Sadık'a rahmet gönder.
Ey Allah! Salih kulun ve yaratıklarının arasında sözcün, hükmünle konuşan ve halkına hüccetin olan Musa ibn-i Cafer'e rahmet gönder.
Ey Allah! Has kulun ve dininin velisi olan ve adaletinle dinini ayakta tutan Sen’in ve kendi sadık babalarının dinine davet eden ve beğenilmiş (Allah'ın rıza makamına ermiş) olan Ali ibn-i Musa Rıza'ya, senden başkasının saymaya kadir olamayacağı bir rahmet gönder.
Allah'ım! Has kulun ve velin olan, emrini ayakta tutan ve (marifet ve tevhid) yoluna davet eden Muhammed İbn-i Ali'ye (İmam Cevad'a) rahmet gönder.
Allah'ım! Has kulun ve dinin velisi (koruyucusu) olan Ali ibn-i Muhammed'e (İmam Hadi'ye) rahmet gönder.
Allah'ım! Emrinle amel eden, yarattıklarının arasında dinini ayakta tutan, Peygamberinin tarafından hakkı eda eden, hüccetin ve halkına şahidin olan, keramet (ve lutfuna) muhtas kılınan, (insanları) senin ve resulünün itaatına davet eden Hasan ibn-i Ali'ye ve bütün o yüce zatlara salat ve selam gönder.
Ey Allah! Yarattığın insanların arasında dinini ayakta tutan hüccetin ve veline (Hz. Mehdi'ye) ferecini (zuhurunu) ta'cil ederek, ona yardım olacak ve bizi dünya ve ahirette onunla beraber kılacak ebedi baki kalacak bir rahmet gönder; öyle kamil bir rahmet ki, durmadan artsın.
Ey Allah! O yüce zatların sevgisi ve dostluğu vasıtasıyla dergâhına yakınlık arıyorum. Onların dostlarını dost, düşmanlarını ise düşman biliyorum. Öyleyse onların vasıtasıyla dünya ve ahiret hayrını bana nasip eyle. Onların vesilesiyle dünya ve ahiret şerrini ve kıyamet gününün korkusunu benden uzaklaştır.
Sonra İmam Rıza (a.s)’ın mezarının başı ucunda otur ve şöyle de:
Selam olsun sana ey Allah'ın velisi, selam olsun sana ey Allah'ın hücceti, selam olsun sana ey yeryüzünün karanlıklarında Allah'ın nuru, selam olsun sana ey dinin sütunu (direği.)
Selam olsun sana ey Adem safvetullah'ın (Allah’ın seçkin kulunun ilminin) varisi, selam olsun sana ey Nuh Nebiyyullah'ın (hilminin) varisi, selam olsun sana ey İbrahim Halilullah'ın varisi,
selam olsun sana ey İsmail Zebihullah'ın varisi, selam olsun sana ey Musa Kelimullah'ın varisi, selam olsun sana ey İsa Ruhullah'ın varisi, selam olsun sana ey Muhammed Resulullah'ın varisi.
Selam olsun sana ey Allah'ın velisi ve alemlerin Rabbinin Resulünün vasisi ve Emir-ül Müminin’in varisî, selam olsun sana ey Fatımat-üz Zehra'nın varisi, selam olsun sana ey cennet gençlerinin efendileri olan Hasan ve Hüseyn'in varisi,
selam olsun sana ey ibadet edenlerin zineti olan Ali ibn-i Hüseyn'in varisi, selam olsun sana ey önceki ve sonrakilerin ilmini açıklayıp izah eden Muhammed ibn-i Ali'nin varisi, selam olsun sana ey Sadık ve salih olan Cafer ibn-i Muhammed'in varisi, selam olsun sana ey Musa ibn-i Cafer'in varisi.
Selam olsun sana ey sıddık ve şehid. Selam olsun sana ey (Peygamber'in) vasisi, salih ve müttaki.
Şehadet ederim ki şüphesiz sen namazı dosdoğru kıldın, zekatı verdin, marufa (iyiliğe) emir münkerden (kötülükten) nehyettin, yakin (ölüm) gelene kadar Allah'a ibadet ettin.
Selam olsun sana ey Ebe'l Hasan'ir-Rıza. Allah'ın rahmet ve bereketi senin mukaddes ruhuna olsun.
İMAM RIZA (A.S)’IN KISA ZİYARETNAMESİ
“Allah'ım! Yeryüzünde ve toprağın altındakilere hüccet kıldığın, beğenilmiş, müttaki, münezzeh, sıddık ve şehid olan İmam Ali ibn-i Musa er Rıza'ya, kamil, sürekli,
aralıksız, ard-arda, arka arkaya olan bir rahmet gönder; öyle bir rahmet ki, evliyâlarına gönderdiğin rahmetin en üstünü olsun.