İnsanoğlu yeryüzüne yerleştiği günden beri tam anlamıyla mutluluğu içeren toplumsal bir hayat arzusunu taşır ve böyle bir günün geleceği ümidiyle adım atar. Eğer objeler dünyasında böyle bir arzu ve isteğin, gerçekleşir yönü olmasaydı, böyle bir arzu onun tabiatına yerleşmezdi. Nitekim yemek olmasaydı açlık, su olmasaydı susuzluk ve neslin devam etmesi olmasaydı, cinsel istek düşünülemezdi.
Dolayısıyla zorunlu olarak dünyanın geleceği, adalet, sulh, safa ve samimiyetle dolu bir güne sahip olacaktır. İnsanlar fazilet ve üstünlüklerle dolup taşacaktır.
Yahudilik, Hıristiyanlık, Vesenîlik, Mecusilik ve İslam gibi dünyada hakim olan din ve mezheplerde beşerin kurtarıcısı diye birisinden söz edilmiştir. Tatbik ve uyarlamada farklı görüşlere sahip olmalarına rağmen hepsi onun zuhur edeceğini, zulüm ve fesatla dolan yeryüzünde adaleti hakim kılacağını müjdelemişlerdir.
İslamî inançlar arasında tevhit ve nübüvvet gibi temel inançlardan sonra Mehdilik konusu kadar Kur'an ve sünnet açısından temelleri sağlam olan ve toplumların hayatında etkin role sahip bulunan, bu yüzden de sürekli canlı ve gündemde tutulması gereken hiçbir İslamî ilke yoktur.
Dolayısıyla evrensel bir müslih inancına oryantalistlerin İslamî inanç ve konulara yaklaşım tarzıyla yaklaşmalarının, Kur'an ve sünnette sahip olan bu gerçeği bir inanç değil de çeşitli sebeplerle oluşmuş bir kültür olarak değerlendirmelerin veya başka dinlerden etkilenme sonucu meydana geldiğini savunmaların arkasında, gayri ilâhî ve siyasî gaye ve amaçlar aramak gerekir.
İslam'ın sunduğu tüm esaslar insanın fıtratına uygundur. Bu yüzden bu esaslar şu veya bu şekilde diğer dinlerde ve hatta bütün İslam toplumlarında görülebilir. Dolayısıyla bu akidenin saptırılmış ve tahrif edilmiş şeklinin diğer toplumlarda görülmesi onun insan fıtratına uygun olduğunu gösterir. Örneğin Allah'a tapmak insanın yaratılışından kaynaklanan bir hakikat olduğu için, bu gerçek farklı şekillerde kendini göstermektedir.
Tarih boyunca hatta günümüzde bile siyasi ve maddi çıkar amacıyla yalancı mehdilerin çıkışı, bu meselenin ne denli köklü bir inanç olduğunu gösterir.
Mehdilik inancı kesin İslamî kaynaklarda yer almıştır. Dolayısıyla her Müslümanın buna inanması gerekir.
source : tebyan