Aşura kıyamının sonucunda insanların bilinçlenmesinin ardından o dönemde ve daha sonraki asırlarda zulme karşı birçok ayaklanma gerçekleştirdi ki o dönemin en önemli kıyamları Medine halkının kıyamı, Tevvabeyn kıyamı ve Muhtar kıyamıydı. Daha sonraki asırlarda da birçok İslamî ve İslamî olmayan kıyamlarda zulüm ve adaletsizlerle savaşıldı, çünkü Aşura kıyamı insani ilkelere ve ilahi saiklere dayanarak bütün insanları zulme karşı kıyam etmeye çağırıyordu.
Aşura kıyamını eşsiz yapan ve kamuoyunu derinden etkilemesine sebep olan mesele ise, ancak Allah rızası için amel etmesi ve O'ndan başkasına gözünü yummasıydı. İmam Hüseyin (sa) yüce Allah yolunda bütün varlığını feda etti ve hatta kıyamı için zafer kazanmayı bile şart görmedi.
İmam Aşura'ya bağlanan gecede hanedanına ve sahabelerine şöyle buyurdu: Bunlar, yani düşmanlar sadece benle savaşmak istiyor. Sizler gecenin karanlığından yararlanarak gidebilirsiniz. Bilin ki yarın bu vadide bulunan herkes öldürülecektir. İmam Hüseyin (sa) o acı anlarda ve 6 aylık evladını elinde şehit ettiklerinde bile şöyle buyurdu: Benim için bu duruma katlanmak daha kolaydır, çünkü âlemleri yaratan Rabbimin huzurunda yaşanmaktadır.
Aşura kıyamının bir başka tesiri, insanlarda sabır ve direniş gücünü geliştirmektir. Her Müslüman, her hür insan, Aşura'nın bereketli sofrasının başında oturduğunda kendi kapasitesine göre bu nimet sofrasında yararlanır ve yine kapasitesine göre bir süre bu sofranın etkisi altında kalır.
Ehli beyt (sa) hayranları ve genelde Aşura kıyamı üzerinde duran herkes, İmam Hüseyin'in (sa) sabır ve direnişinden etkilenmiş ve yaşamlarının en zorlu anlarında o hazreti ve sabrını ve direnişini hatırlamış ve böylece teselli bulmuştur. İmam Hüseyin (sa) üç gece gündüz, kurak ve susuz bir çölde düşmanın kuşatması altında kaldı ve susuzluk beraberindeki insanları tehdit ediyordu. O hazretin gözü önünde 6 aylık masum bebeğini şehit ettiler. Ve yine görünüşü ve ahlaki özellikleri itibarı ile İslam peygamberine (sav) en çok benzeyen fert olan genç oğlunu şehit ederek mübarek vücudunu param parça ettiler, ancak İmam Hüseyin (sa) bu feci faciaların karşısında bir tek kelime etmedi ve ancak Hakkı zikrederek yaralı kalbini teselli etmeye çalıştı.
Hürriyet ve hür yaşamak, Aşura kıyamının bir başka dersidir. Bugün bu büyük hadisenin üzerinden asırlar geçtiği bir sırada hala İmam Hüseyin'in (sa) “Eğer dininiz yoksa en azından hür yaşayın” haykırışı yankılanmakta ve beşeriyeti hürriyete ve hür yaşamaya davet etmektedir.
Bugün İmam Hüseyin'in (sa) mesajı tüm gücü ile devam ediyor ve izleyenlerini her türlü zilletten ve aşağılanmaktan sakındırıyor. Hakkın dışında başkasına kulluk etmemek ve hür yaşamak, Hüseyni kıyamın en önemli mesajlarından biridir ve çağımızda asil İslam'ı tanımanın en belirgin kriteri sayılır. İşte bu yüzdendir ki İmam Hüseyin (sa) âşıkları hangi dinden ve hangi mezhepten olursa olsun, ona iktida ederek Allah'tan başkasına kulluk etmeyi reddetmektedir.
irib