Neden İmam Hüseyin (a.s.) için matem tutuyoruz?
Rivayetlerde tekit edilen ve bir çok defa tavsiye olunan konulardan biri Hz. İmam Hüseyin (a.s.) için matem tutmaktır.O değerli İmam (as)’a teveccüh etmek ve Ona başvurmak ve Onun müsibetlerine ağlamak tavsiye olunduğumuz konulardandır.
Rivayetlere göre, İmam Hüseyin (a.s.) için ağlamanın çok sevabı vardır ve bu sevap tasavvur edilemez kadar çoktur.
İmam Cafer-i Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur:
و من ذکر الحسين عنده فخرج من عينه من الدموع مقدار زباب کان ثوابه علي الله عز و جل و لم يرض له بدون الجنة
İmam Hüseyin’e (a.s.) ağlamanın neden insan için cenneti gerekli yapması konusu taabüdi (zorunlu ibadet konuları) konulardandır ve daha önce buna benzer örnekler sunduk. Şeriat tarafından ve bilge olan Allah tarafından belirlenmiş bir konudur. Aynı halde İmam Hüseyin’in (a.s.) ziyareti de çok büyük bir sevabı vardır.
Kamil-üz-Ziyaret kitabında bir rivayet nakledilmiştir ve bu kitap muteber kitaplardan biridir.
İmam Cafer-i Sadık (a.s.) Müsmi adlı arkadaşlarından birine şöyle buyurur: ‘Ey Müsmi sen Irak vilayetindensin, peki İmam Hüseyin (a.s.)in ziyaretine gidiyormusun?
Cevap verdim: Hayır, ben Basra’dayım ve Nasıbiler ile onlara benzer bizim düşmanımız olan gruplar çoktur. Buna göre, benim emniyetim yoktur ve benim haberimi İbni Süleymen’a söylemeleri ihtimalı çoktur. O, diğerlerine ibret olsun diye beni öldürmesi korkusundan ihtiyat edip İmam Hüseyin (a.s.) ziyaretine gitmiyorum.
İmam Cafer-i Sadık (a.s.) şöyle buyurdu: Peki İmam Hüseyin (as)’a yaptıkları zulümleri ve eziyetleri hatırlarmısın?
Dedim: Evet.
İmam Cafer-i Sadık (a.s.) şöyle buyurdu: Ağlayıp sızlıyormusun?
Dedim: Evet ve Allah (c.c.)’e yemin olsun ki, o İmam (as)’ın müsibetlerini hatırladığımda o kadar gamlı ve kederli oluyorum ki evdekiler de onun etkisini bende açık-aydın görüyorlar ve halim öyle kötü oluyor ki artık yemek yiyemiyorum ve gamla keder alameti yüzümde belli oluyor.
İmam Cafer-i Sadık (a.s.) buyurdu: Allah senin göz yaşlarına rahmet eylesin (yani Allah bu göz yaşlarına göre sana rahmet etsin). Sen kesinlikle o gruptan sayılıyorsun ki, bize göre ağlayıp sızlarlar, bizim sevincimize göre ferahlanırlar, bizim kederimiz için kederlenir ve korkumuz için korkarlar ve bizim güvende olduğumuz zaman güvende olurlar.
[1]- Bihar-ul-Envar, Cilt 44, S. 285