Ehl-i Beyt İmamları'ndan (a.s) gelen rivayetlerin tümünde Hz. Fatıma'nın (a.s) Ali (a.s) ile evlenmesinin tarihi, Müslümanların Bedir Savaşı'ndan zaferle dönmelerinin hemen sonrası gösterilir.
İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Ali (a.s) Fatıma'yı (a.s) ramazan ayında nikâhladı ve aynı senenin zilhicce ayında Bedir Savaşı'ndan hemen sonra zifafa girdi."[1]
Ayrıca, Emirü'l-Müminin (a.s) hicretin ikinci yılında, şevval ayının ilk günlerinde Bedir Savaşı'ndan döndükten birkaç gün sonra Fatıma (a.s) ile gerdeğe girdiği rivayet edilmiştir.[2]
Hz. Peygamber'in (s.a.a) hicretin ikinci senesinin zilhicce ayının başında Fatıma'yı (a.s) Ali (a.s) ile evlendirdiği de rivayet edilmiştir.[3]
Hz. Fatıma efendimizin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) evliliği aşağıda belirttiğimiz hususlarda diğer evliliklerden farklılık arz etmektedir:
1- Gökte karar verilen ve Allah'ın emriyle gerçekleşen bir evliliktir. Yerde bir bağ ve duygusal bir ilgi gerçekleşmeden önce bu evliliğe yüceler âleminde karar verilmişti. Ömer b. Hattab'ın şu sözleri bu hususta yeterli bir kanıttır: "Cebrail indi ve dedi ki: Ey Muhammed! Allah sana kızın Fatıma'yı Ali ile evlendirmeni emrediyor."[4]
2- Yüce Allah, Peygamber'inin (s.a.a) tertemiz neslinin sadece bu mübarek evlilikle devam etmesini ön görmüştür. Nebevî zürriyetin bu iki eşin aracılığıyla sürmesini dilemiştir. Ömer b. Hattab bu hususta da şunları söylüyor: "Resulullah'ın (s.a.a) şöyle dediğini duydum: Benim soyum ve nesebim dışındaki bütün soylar ve nesepler kıyamet günü kesilir. Her kadının çocukları babalarına nispet edilir. Fatıma'nın çocukları hariç. Ben onların babasıyım ve onlar bana nispet edilirler."[5]
3- Hz. Fatıma (a.s) Hz. Muhammed'in tek kızıdır ve başka da kız kardeşi yoktur. Zeyneb, Rukiyye ve Ümmü Gülsüm'ün Hz. Muhammed'in (s.a.a) kızları oldukları şeklinde yaygın bir kanaat olmakla beraber, bu kanaat doğru değildir. Onlar Hatice'nin kız kardeşi Hale'nin kızlarıdır. Hatice Peygamberimizle evlendiği zaman, onlar Hatice'nin evinde kalıyorlardı. Onların Peygamberimizin (s.a.a) öz kızları oldukları tarihsel olarak kanıtlanmış değildir.[6]
[1]- Keşfu'l-Gumme 1/364; Biharu'l-Envar, 43/134.
[2]- el-Emalî, Tusî, s.43, Meclis: 2, Hadis: 47
[3]- Misbahu'l-Müteheccid, Şeyh Tusî, s.613.
[4]- Zehairu'l-Ukba, s.41; Şerh-u Nehci'l-Belâğa, 9/193
[5]- Kenzü'l-Ummal, c.13/37586; Şerh-u Nehci'l-Belâğa, 12/106
[6]- el-İmam Ali b. Ebi Talib/sireh ve tarih, s.27, Şeyh Muhammed Âl-i Yasin; el-İstiğase, Ebu'l-Kasım el-Kufî (ölm:352), s.80-82, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye basımı, Kum.