Turkish
Friday 27th of December 2024
0
نفر 0

SILAYI RAHİM

SILAYI RAHİM
 

SILAYI RAHİM

Akrabalar kan bağıyla birbirlerine bağlıdırlar, bir ağacın dalları ve yaprakları ile bir bahçenin gülleri‌dirler. O halde onların irtibatları tabiidir ve irtibatları ile gidiş gelişlerin akrabalar arsında kesilmesi ikincil bir arızadır. Sosyal bir hastalık ve ailesel bir afat sa‌yılır. Eğer kesilen bu irtibat bir delile dayanmıyorsa, çirkin ve kaba bir davranıştır. Eğer bir delile dayanı‌yorsa bile, ortadan kaldırılması ve irtibatla‌rın  kurulması gerekir.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:

“Akrabalarla sıla-yı rahim (diyalog), muhabbet oluşturur.”[1]
Bu ilişkilerin kesilmesi; soğukluğu, üzüntüyü ve gönül ayrılıklarını beraberinde getirdiği apaçık bir gerçektir.
Hadislerde sıla-yı rahim, akrabalar arasında sevgi meydana getirici olarak anılmıştır: “Sıla-yi rahim…ailede muhabbet doğurur.”[2]
Dinin kesin tavsiyeleri, “sizden ilişkisini kesmiş ve sırt çevirmiş olanlara karşı bile, sıla-yı rahim yapı‌nız ve alakaları yeniden kurunuz” şeklindedir. Şüp‌hesiz bu da, bir fedakarlık ve fevkalade bir geçinme ahlâkını ister. Bu bağın sınırı da çok geniş olduğun‌dan, insanın elinden bütün bahaneleri almaktadır. İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Bir yudum suyla bile olsa, sıla-yı rahimde bulun.”[3]
Meşhur bir hadiste de şöyle nakledilmiştir:
“Selamla bile olsa, akrabalarla irtibat ku‌run.”
Bazen, ailevi gidiş-gelişleri, akraba ve dostları ziyaret etmeyi engelleyen sebepler; fazla beklentiler, masraf ve harcamalar, gidiş-dönüşlerin çok zaman alması, insanların vakit bulamaması gibi şeylerdir. Ama en azına razı olursak, bir an için bile olsa otur‌mak, durumlarını sormak, bir su veya çaylarını iç‌mek; ya da sadece kapı önünden bir selam vermek ve vaziyetlerini sormakla da olsa bu diyalogu sürdür‌mek, sıla-yı rahimi (akrabalık ilişkisini) daha ileriye götürecek ve irtibatları daha sağlam hale getirecektir.
Etkiler ve Sonuçlar

Bu çeşit irtibat ve bağlılığın, dünyevi ve uhrevi birçok faydası ve etkisi vardır. Biz bu konuyla ilgili mevcut olan pek çok hadisten sadece şu iki hadisle yetiniyoruz:
Hz. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Sıla-yı rahim; amelleri temizler, malları ço‌ğaltır, belaları defeder, hesabı kolaylaştırır ve eceli geciktirir.”[4]
Gördüğünüz gibi, zikredilen sonuçların bazıları dünyevi işlerle ilgilidir. Bazıları da uhrevi sonuçlar ve bir amele karşı ilahî mükafatları anlatır.
Diğer bir hadis de İmam Sadık (a.s)’dandır:
“Sıla-yı rahim; ahlâkı güzelleştirir, eli açık yapar, gö‌nlü hoş eder, rızkı artırır, eceli tehir eder.”[5]
Bu iyi ve sade iş, o kadar yapıcı ve faydalı, Al‌lah’ı o kadar razı edicidir ki, bazen ondan dolayı, ilahî takdir bile değişir ve Allah-u Teâla bu iyi amelin mükafatını, bu amel sahibinin ömrünü uzatmakla verir. Tam tersine irtibatları kesmek ve akrabalardan yüz çevirmek de o kadar çirkin, uğursuz ve Al‌lah katında o kadar kötüdür ki, ömrü kısaltmaktadır.
Şu sarsıcı hadise dikkat ediniz:
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Sıla-yı rahimden başka ömürleri uzatan başka bir şey tanımıyoruz. Hatta, ölümüne üç sene kal‌mış birinin, sıla-yı rahim ehli olması dolayısıyla Allah (c.c), ömrünü otuz yıl daha uzatır ve otuz üç yıl yaşar. Bazen de, ölümüne otuz üç yıl kal‌mış birinin, akrabalarıyla alakalarını kesmesi ve onlarla mevcut olan ilişkilerini koparması üzerine, ömrü kısalır ve eceli üç yılda yetişir.”[6]
Sıla-yı Rahimin Sınırı

Bu muaşeret âdabı, sadece temiz, dindar ve takvalı olan akrabalarla sınırlı değildir. Günah ehli olanlara karşı bile yerine getirilmesi gereken ahlâkî bir vazifedir. Salih akrabaların gidiş-gelişlerinin be‌reketiyle nice günahkar insanlar etkilenir ve doğru yola dönerler. Kimi zaman ziyaretleşmelerin ve gi‌diş-gelişlerin terk edilmesi, günahkar akrabaların, daha çok günahlara batmalarına ve sapık yollarda daha çok ileri gitmelerine sebep olmaktadır. Ancak irtibatları koruma, onların durumla‌rının daha çok kötüye gitmesini önler. Bu yüzden, bu irtibat şeklini ve akrabalık bağlarını korumak bir gö‌rev olarak telakki edilmelidir.
Şiilerden biri İmam Sadık (a.s)’a sordu: “Benim akrabalarım, sahip olduğum dava ve fikirden daha değişik dava ve fikirlere sahip insanlardır. Acaba onların benim üzerimde hakları var mıdır?”
Hazret buyurdu:
“Evet, yakınlık ve akrabalık hakkını hiçbir şey kaldırmaz. Eğer seninle aynı fikir ve akideye sa‌hiplerse, senin üzerinde iki hakları vardır; birin‌cisi akrabalık hakkı, ikincisi İslam ve müslüman‌lık hakkı.”[7]
Hatta eğer akrabalar, insana eziyet etseler bile yine de ilişkileri kesmeye hakkımız yoktur. Nitekim bir hadiste şöyle geçmektedir:
“Bir adam Allah Resulü’nün yanına gelerek şöyle arzetti: “Ya Resulellah! Kendileriyle diyalog içerisinde olduğum bazı akrabalarım var. Ancak bana eziyet ediyorlar. Onlarla ilişkilerimi kesmek istiyorum.”
Hz. Resul şöyle buyurdu: “O zaman Allah da seni terk eder!...”
Arzetti: “Öyleyse ne yapayım?”
Allah Resulü buyurdu: “Seni mahrum edene bağışta bulun, senden ilişkisini kesenle irtibat kur, sana zulüm edeni affet. Böyle yaptığın vakit Allah senin ar‌kanda olur.”[8]
Hz. Ali (a.s)’dan şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Akrabalarınızla sıla-yi rahimde bulunun (onlarla irtibat ve gidiş-gelişle‌riniz olsun); onlar ilişkileri‌ni kesseler bile.”
Sıla-yı rahim sünneti, sosyal ilişkiler sahasında, dinin en iyi programlarından biridir.
Gerçi hayatımızın yeni aldığı şekil ve bugünkü meşguliyetler, bazen bu fırsat‌ları insanlardan almış, ama dinî değerleri, sünnetleri ve dayanakları korumak, ailelerde ilişkile‌rin kaynaşması ve sağlamlaşması etkenlerindendir. Özellikle milli münasebetler, bayramlar, taziyeler ve yeni yıl başlangıçları, bu dinî sünnetin uygulan‌ması için doğal ve müsait fırsatlardır.
Sonuç olarak, sosyal ve ailesel boyutta, İslam mektebinin pratik talimatlarına vefa kalmamız ve yaşam sefasını, garbzedelik (Batı hayranı olmak) serabında ve yabancı kültürleri taklît etme uğrunda elden vermememiz gerekir.
[1] Gurer’ul-Hikem
[2] Kafi, c. 2, s. 151
[3] a. g. e
[4]a. g. e, s. 150
[5]a. g. e, s. 150-151, H: 6 ve 12
[6] a. g. e, s. 152, H: 17
[7] Mizan’ul-Hikme, c. 4, s. 83
[8] Bihar, c. 71, s. 100
 

 

0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

Fatıma nın Anlamı
ALLAHIN SELBÎ SIFATLARI
İslâm'da Kız Çocuğunun Değeri
TÖVBEYLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER
Dinin Gerekliliği ve Hedefi-1
MÜMİNLERİN İMTİHAN EDİLİP DENENMESİ
Tevhid İnançında Birleşmek 2
İmam Hasan Askeri (a.s)
Hz. Fatıma nın (a.s) Evine Saldırı-2
İmam Hüseyin'in (a.s) Kıyam Tarzının Hikmeti (Birinci Bölüm)

 
user comment